22. BÖLÜM "Yılmaz'ın Sınavı"

36.6K 1.8K 87
                                    

Merhabalar.
Nasılsız sevgili okuyucularım :-)
Hikaye sizce nasıl gidiyor? Şu anda doğaçlama gidiyorum yazarken. Fikirleriniz benim için altın değerinde. Hala Facebooktaki grubumuza bekleniyorsunuz :-D

Bu bölüm @sefkanur okuyucuma ithaf olunur.
Medyada bir sonraki bölümle ilgili kısa bir ALINTI var. :-D

KEYİFLİ OKUMALAR :-)
------------------------------------------------------
22. Bölüm "Yılmaz'ın Sınavı"

Tarih kokan binadan içeri girdiğinde ona bakan meraklı gözlere aldırmadı adam. Dede yadigarı bu binaya her daim hayrandı. Fakat durup inceleyecek vakti yoktu bu eşsiz yapıyı. Resepsiyondaki kızın ona bakan hayran gözlerine kayıtsız kalarak Yusuf Hazerbeyoğlu ile görüşeceğini söyledi. Lobideki kız bu uzun boylu ve yakışıklı adamın kim olduğunu bilmeden gözlerini ayırmadan güvenlik gerekçesiyle kimliğini istedi. Gözleri gri miydi? Yoksa soluk bir yeşil mi çıkaramadı kız. Ne kadar da yakışıklıydı böyle.
Adama dalmış gözlerinin rengini düşünen kız önün uzatılanla irkildi. Bir anlık şaşkınlıkla yüzüne odaklandığı adamın kimliğini gözünün önüne tutmasıyla kendine gelebildi kız ancak ve mahçup bir şekilde önüne döndüğün de kendine kızmakla meşgul, kimlikte yazan Yavuz Korkut ismini gördü.

"Bir saniyenizi alacağım Yavuz bey. Haber vereyim" diyerek telefona uzandı kız.

Yavuz Korkut.

Bu isim nedense hiç yabancı gelmiyordu ona ama nerden hatırladığını bulamadı. Üstelik kendisine çapkın bir tebessümle bakan adama daha fazla kayıtsız kalamazdı da. Şeytan tüyü vardı kesin bu adamda. Kısa süren bir görüşmenin sonunda gülümseyerek döndü.

"Üçüncü kat, asansörden inince koridorun sonundaki oda Yusuf beye ait. Sizi bekliyor Yavuz bey" adamın adını iki de bur dydaklarından dökülmesi hosuna gitmisti kızın. Böylesi adamlar ona yüz verecek, anca rüyasında görürdü zaten.

Aslında lobide ki kız Yusuf'un asistanı Gözde ile görüşmüştü ve Gözde bu gün Ahu'dan sonra terör estiren Yusuf'a sormaya çekindiğinden geleni direkt yukarı göndermesini söylemişti.

"Teşekkür ederim tatlı bayan" çapkın bir gülüşle yanından ayrıldığı kızın bir müddet rüyalarını süsleyeceği kesindi. İnsanlarla uğraşmak onda hobi haline gelmişti.

Tarihi dokuya uygun beyaz mermer zeminde yankılanan ayak sesleri ve kendinden emin duruşuyla dikkat çeken bir yapıya sahipti. Karanlık tarafına tezat giydiği açık gri takımı ve ince yazlık ceketinin içine giydiği mavi tişörtüyle spor bir görüntü sunuyordu. Klasik bir iş adamından çok, umarsız bir serseri gibiydi. Fakat onu bilenler nasıl bir karaktere sahip olduğunu çok iyi bilirdi. Yavuz Korkut çok az sayıda kişiye değer verirdi. Ve iş dünyasında kimseye merhamet göstermezdi. Babasının aksine acımasız yanı ağır basıyordu çoğu zaman.

Asansörden inince ilk kez geldiği binanın çevrisini incelerken çalışanlar da onu göz hapsine almışlardı. Bu bina onda takıntı halini almaya başlamıştı bir süredir. Koridoru geçip Gözde'nin masasının önünde durdu.

Gözde, yere eğilmiş ayakkabısındaki lekeyi ıslak mendille silerken önünde dikilen bir çift uzun bacağı fark etmesiyle başını ağır ağır kaldırdı ve bir kez yutkundu. Bu adam... çok yakışıklıydı. Kendini çok çabuk toparladı ve masaya doğru eğilerek gülümsedi. Frikik verdiğinin bilincinde.

"Buyrun. Nasıl yardımcı olabilirim size?"

Yavuz haddinden fazla nazik davranışlar sergileyen bu kadına küçümser bakışlarını esirgemedi. Kolay lokma olduğunu her halinden belli ediyordu. Eski asistanla kıyaslanamayacak kadar hemde. Görünüşe göre Hazerbeyoğlu çalışanlar konusunda eski kaliteyi yakalayamıyordu.

OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin