OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )

23. BÖLÜM "Sen bana deli, ben sana deli"

Yeni yılın ilk günü ve saatinde size yeni bölüm getirdim.
Bu bölümü yazarken çok eğlendim. İnşallah siz de okurken eğlenirsiniz. Bölümü okuyupta sessiz kalan canlarıma ithaf ediyorum. E bir ses ediverin gari :-D
Medyada mini, dekolteli elbisesiyle inatçı ve asi Ahu'muz var.
Yeni yıl hayırlar getirir inşallah.
KEYİFLİ OKUMALAR :-)
----------------------------------------------------------
23. BÖLÜM "Sen bana deli, ben sana deli"

"Allah'ım ne suç işledim de bu deli bozuğu bana evlat diye verdin"

Şermin hanım evden çıktıklarından beridir bir türkü tutturmuş söylüyordu. Ahu'yu artık afaganlar basmıştı. Ne vardı yani kıyafetin de anlamıyordu ki? Herkes giyiyordu böyle şeyler. Çaktırmadan bacaklarına doğru baktı. Tamam oturduğu için zaten kısa olan eteği biraz yukarı çıkmış olabilirdi ama siyah mini el çantasıyla olabilecek bir frikigi kamufle ediyordu işte. Yahu millet transparan kıyafetler giyip dolaşıyordu. Annesi böyle abartıyorsa abisini ve babasını hiç hesaba katmasa iyi olacaktı. Hoş, babasının gönlünü yapmak kolaydı. Dayanamazdı ki prensesine. En sevdiği abisi ise kendi karısından fırsat bulursa ona sataşırdı. Yengesi sağ olsun. Yırtıyordu arada.

"Ay anne içim şişti yemin ediyorum arabaya bindiğimizden beri söyleniyorsun" artık daha fazla dayanamamıştı Ahu.

"Hem suçlu hem güçlü. Kızım tüm tanıdıklar burada. Kaynanandan tutta hepsi. A, benim akıl küpü kızım gelin hamamın da mı sandın kendini. Tüm malını, mülkünü ortaya dökmüşsün. Yusuf bey oğlum demez mi vücudunu böyle teşhir eden kızı ben ne yapayım diye, he. Ay bir de çemkiriyor haklı gibi ayol"

Kerim, Yusuf'un geldiğini karısına haber verince gelin kaynana bir olup bu işin olurunun dedikodusunu elbette yapmıştı. Beste'de sır küpü Pakize teyzesine çıtlatmıştı. E söyleme sırrını dostuna, dostununda dostu vardır hesabı Pakize bu güzel haberi anında ablasına duyurmuştu. Kısacası kadınlar arası bağ kurulmuş ve kendi çaplarında kutlamalar başlamıştı. Bir Halit beyin olan bitenden haberi yoktu. Hani en son babalar duyar ya!..

"Demez merak etme sen. O böyle seviyormuş. Kendi söyledi" duy da inanma.

Şermin hanım, kızının başında sanki boynuz çıkmış gibi gözleri kocaman açıldı önce. Eline bakır rengi küçük çantasını alıp havaya kaldırdı tehdit eder gibi. Terlik yoksa, çanta da iş görürdü elbet.

"Kız sen benimle dalga mı geçiyorsun. Almayayım ayağımın altına seni"

Gözleriyle şoförü işaret etti Ahu. Yalnız değiliz bakışıydı bu.

"Evladım, sen biz yokmuşuz gibi duymayıver olur mu oğlum?"

Sanki küçük bir çocuğa konuşur gibi tembihlemesi Ahu ve şoför Serdar'ı güldürdü. Şirkette özel şofördü senelerdir. Ve onların bu tatlı atışmalarına alışıktı bir nevi. Yadırgamadı bu komik durumu.

"Yok yok duymuyorum Şermin hanım. Devam edin siz" çekinmese kıkır kıkır gülecekti.

Başını cama doğru çevirdi Ahu. Annesi neyseki Serdar abisi sayesinde bir sohbete başlamış oda onun çemkirmelerinden bir süreliğine de olsa kurtulmuştu. Gözü yine elbisesine takıldı. Yok canım, o kadar da kısa değildi yani. Ama Yusuf görünce asıl bomba o zaman infilak edecekti. Kıkırdayınca elini ağzına kapattı annesi duymasın diye. Ne mümkün duymuştu Şermin sultan. Kulak değil radardı mübarek. Tüm sinyalleri alıyordu. Ters ters bakınca ciddiyete bürünerek, bir şey yok der gibi başını salladı ve tekrar düşüncelere daldı.

Yusuf ise ayrı bir bombaydı. Görürdü o. Hala o sekreter kızı çıkarmadığını Beste sayesinde istihbaratını almıştı. Pişman edecekti o çakma kazanovayı.