42. BÖLÜM "Piyango"

21.2K 1.3K 105
                                    


Merhabalar 😊

Bir süredir ülkemizde ve yanı başımızda olan kötü olaylardan bir türlü yazma isteği bulamamıştım kendimde. Fakat bu hikayeye başladım bir kere ve tabiki finali görecek dedim. Bu yüzden aldım elime telefonu her fırsatta bir paragraf yazdım.

Sözü uzatmayacağım. 😁 Diyip uzatıyorum yine 😂😂😂

Medyaya dikkat!
OYUN BOZAN'ı Romantizmde üst sıralara çıkarmak sizin elinizde 😉😊 oy ve yorumlarınızı bekliyoruuuum 😄

Her bölüm ortalama 5-6 bin okunuyor ama oylar 1000'i bile bulmuyor. Bu nasıl bir hesap yahu 😯😣😁

Hadi hadi elinizi korkak alıştırmayın sevgili gizli okurlar 😉

Keyifli Okumalar 😊😄
------------------------------------------------------
42. Bölüm "Piyango"

Telefonu kapattığında sıkıntıyla alnını ovuşturdu. Pınar denen kadın rahat durmamış ve hakkında olur olmadık şeyler uydurup patronlarına şikayet etmişti. İkna etmek oldukça güç olmuştu. Pınar'dan sonra gönderdikleri kişilerde ondan yana taraf tutunca sorun çözülmüştü çözülmesine, fakat Yusuf'un canı fena halde sıkılmıştı. Bir kadının gönlünü hoş etmedi diye nelerle uğraşıyordu. Vakit nakitti. Ve Yusuf çirkef bir kadın yüzünden zamanını ziyan ediyordu. Neyseki sorun halledilmiş ve Pınar zillisi de hak ettiğini bularak işten kovulmuştu. Özel hayatını işine yansıtarak, şirkete ve ortaklarına zarar vermekten dolayı işine son verilmişti. En başında yapmaları gereken şeyi aylar sonra yapmışlardı.

Kapısı tıklayınca toparlandı.

"Gel."

Ahu'nun bizzat onay verdiği Asistanı içeri girdi.

"Saat 14.45'deki Hastahane randevusunu hatırlatmamı istemiştiniz efendim. Saat şu an 14.00"

Yusuf saatini gayri ihtiyari kontrol edince kadının haklı olduğunu gördü. Güya erken gideceklerdi Hastahaneye. Daha eve gidecek ve Chek up için ev ahalisini alacaktı. Babasının ani vefatından sonra sene de iki kez ailecek Chek up'tan geçmek bir rutin olmuştu. Bir hastal8k çıkarsa da erkenden tedbirini almak ve bir süprizle karşılaşmak istemiyorlardı. Aileye mensup herkes bu zorunlu işi yapmaya mecburdu. Ahu için bu bir ilkti. Hastahabelerden hoşlanmıyor ve iğneden hiç haz etmiyordu. Hatta düpe düz korkuyor dense yeriydi. O yüzden olsa gerek doktora ihtiyaç duymamak için sağlığına çok ehemmiyet veriyordu. Tabi bu Yusuf için iyi bir netice olsa da, kararını etkileyen bir etken değildi. Her halûkârda o Chek up yapılacaktı. Sevgili karısının evde mızmızlandığına kalıbını basardı Yusuf.

~~~~

Arabayı Hastahanenin otoparkına park edip, el frenini çekti. Aralık camı kapatarak, yandaki aynaları içe doğru otomatik olarak getirdi. Annesi, teyzesi ve Beste çoktan araçtan çıkmış dışarda onları beklerken Ahu inatla arka koltukta oturuyordu. Hazırlığı biten adam koltuğunda yan dönüp kolunu koltuğun başından geçirerek oradan destek alıp, bedenini Ahu'ya çevirdi.

"Ahu hadi. Çocuk musun sen?"

Karşılığı çocukça bir omuz silkiş oldu. Dudaklarda büzülünce tam olmuştu. Yandan dışarıyı gözetlediğinde göz hapsinde olduklarını fark etti. Uğraştıracaktı karısı yine onu. Arabadan çıkarken anahtarı kontaktan almayı unutmadı. Ahu'nun oturduğu bölüme gelerek kapısını açıp elini uzattı.

"Hadi!" Oldukça nazik ama bir o kadar kararlı ses tonuyla konuşan kocasına bakan Ahu, çaresiz elini ona uzattı ve arabadan çıktı.

Kapıyı kapatan adam otomatik kilitlediği arabasını garantiye aldıktan sonra yanında dikilen karısına döndü. Ahu elinde çantası ve koluna astığı mevsimlik mantosuyla hala inat ediyordu anlaşılan. Tek kelime etmeden mantoya uzandı ve karısına söz hakkı vermeden omuzlarına örttü. Hastahane girişi ile otopark yakın olsa da, hava soğuktu. Güneşe rağmen ayaz kendini hissettiriyordu. Omzundan sarıldığı karısını yanına katarak Hastahaneye doğru hep birlikte ilerlediler. Diğerleri Ahu'nun çıktığını görünce içeri girmişlerdi.

OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin