6. BÖLÜM "İlk Görüşte Aşk"

51.1K 2.5K 55
                                    

Kısa bir aradan sonra merhaba

Saat şu an gecenin 01.42'si ve ben bu saate kadar bölümü yazıp bekletmeden sizlere vermeyi istedim. Muhtemelen yarın görürsünüz yinede dayanamadım işte. Bu bölüm diğerlerine oranla birazcık kısa yazdıkça yayınlamaya devam edeceğim. Hikayemize yeni karakterler girmeye devam edecek onlardan biride bu bölüm hikayeye dahil olan biri. Okuduğunuzda göreceksiniz zaten.

Medyada Yusuf Hazerbeyoğlu sizlerle.

İYİ OKUMALAR :)

----
6. BÖLÜM "İlk Görüşte Aşk"

Güzellik göreceli bir kavramdı. Kimine göre güzellik sadece görsel anlamda olurken kimine göreyse önemli olan ruh güzelliğiydi. Yusuf şirketin kendine ait ofisinde oturmuş bir saat önce her ya yaptıkları şirketin gelir gideri, mali durumu ile ilgili toplantıdan çıkan sonuçları bir kezde salim kafayla incelerken, gözü ofisinin ucundaki toplantı masanın üzerinde duran şeffaf vazodaki kırmızı güllere takıldı. Annesi asistanına her daim ofiste canlı çiçek bulundurmasını tembih ettiğinden masasından hiç eksik olmazdı kırmızı güller. Birazda çok sevdiğinden kırmızı güller ilk tercihi olurdu hep. Yusuf alışıktı bu duruma ve bu zamana kadar da çok dikkatini çekmezdi masada her gün değiştirilen güller ama şimdi şu anda nedense kırmızı ve gül aklına sadece tek bir kişiyi getiriyordu. İki gün önce tekrar karşılaştıkları ve dakikalarını daracık bir kabinde baş başa geçirdiği Melek Ahu Asilkan.

O mağazadan çıkmadan önce satıcı kadına kim olduğunu sormuştu ama kadında bilmiyordu. Biraz soruşturunca bu sabah eline bazı bilgiler geçmişti. Hala inanamıyordu ikidir karşılaştığı ve güzelliğiyle adeta vurulduğu su perisi kız kardeşinin liseden de arkadaşı olan küçük Melek Ahu'ydu. Uzun yıllar yurt dışında kalmış ve sadece yaz tatillerinde bir aylığına uğrayabildiğinden karşılaşmamışlardı haliyle. Eğer karşılaşmış olsalardı Yusuf'un bu güzelliği unutması dahi mümkün olmazdı. Onu en son hatırladığında daha 14 yaşında boyu anca omzuna gelen zayıf, çelimsiz kara kuru bişeydi. Yok aslında o zamanlarda yaşına oranla güzel bir kızdı ama Yusuf'un kendinden oldukça küçük yaştakilere bakmak gibi bir huyu olmadığından dikkat dahi etmezdi. Zaten daha çok Beste onların çiftliğine gider Ahu az gelirdi onlara. Belkide bu yüzden ilk etapta hatırlamamıştı ayrıca öyle büyük bir değişim geçirmişti ki hatırlamamasıda gayette normaldi.

O yıllar dikkatini çekmeyen kız büyümüş, liseyi dereceyle bitirmiş ve Ziraat Mühendisi olarak okulundan yeni mezun olmuştu. Artık boyu omzuna değil başına yakın geliyordu. Boynuna gelen o ipek gibi siyah kısa saçları belini süslüyordu. Yine zayıftı ama duruşundaki zerafet kuğuları kıskandıracak düzeydeydi ve o kadar güzeldi ki gözlerini her kapadığında içinin huzurla dolması, ardından onu kızdırdığında ettiği laflar, sergilediği tavırlar yüzündeki gülümsemenin ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Mağazadan üstünde sadece ona yakıştırdığı için aldığı kırmızı bindallıyla çıkıpta 10 saniye sonra geri döndüğünde sinirle ayağını ezmesi her aklına geldiğinde kahkahalarını tutamıyordu. Normal şartlarda şımarık kızın teki diye umursamayacağı, hatta bazı hakaretlerine ki Yusuf onları hiç hakaret olarak görmemişti nedense! başkası söylese dünya güzeli olsa yüzüne dahi bakmazdı. Gerçi Ahu o dünya güzeli kavramını fazlasıyla hak ediyordu ya neyse! dedi içindeki ses. Asıl merak ettiği çocukluğunun bir kısmını hatırladığı su perisi eskiden de böyle yaramaz, uslanmaz bir cadımıydı yoksa sonradan mı açılmıştı. Belkide ona özeldi kimbilir. Çokta umursamadı Yusuf. Bu kıza fena halde kafayı takmıştı.Önceleri güzel bir kız olarak gördüğü su perisinin aslında kardeşinin arkadaşı ve aile dostlarının kızı olması ona ilk etapta geri adım attıracakken içindeki ses "neden atacakmışsın ki! oda senden etkileniyor işte" diye cesaret verince bu zaten onada saçma gelen fikirden anında vaz geçti. Ayrıca eninde sonunda illaki bir yerde karşılaşacaklardı çünkü babasıyla ticari olarak iş yapıyorlardı.

OYUN BOZAN✔ Final Oldu ( İnatçı Aşıklar Serisi 1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin