Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu gece herkes gözlerine maske taktı - biri hariç herkes; prens seungmin . pembe saçları güzel bir şekilde geriye taranmıştı ve giydiği abartılı takım elbise sadece ona bir bakışla herkesi havaya uçuruyordu.
balo salonunun kenarında durmuş sallanan çiftlerden ve köpüklü şampanya kokusundan kaçınıyordun. işte o zaman prensin sana kayıtsız bir şekilde yaklaştığını fark ettin, ellerini arkasından zahmetsizce zarif bir şekilde tutuyordu. bu loş ışık altında ona takacağını söylediğin maskeyi tanıyabileceğinden emin değildin.
Sana ulaştığında, seungmin başını hafifçe eğerek tutman için elini uzattı. "Bu dansı alabilir miyim, mon/ma chéri?" prensin bal gibi sesi duyuldu. Fransızcasının sana ne kadar çok şey kattığını sen de aynı şekilde biliyordun; Birkaç kelimeyi söyler söylemez midenin çukurunda çırpınmalar başladı ve kısa sürede sakinleşmeyeceğini biliyordun.
Elinizi onunkinin üzerine koydunuz ve o sizi zarafetle dans pistinin ortasına götürdü ve sizi dönüş ve sallanmalarla dolu neşeli bir geceye hazırladı.
