!Çoklu/açık ilişki, fluff¡
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yatak odamdan çıktığımda beni ilk yakalayan Felix oldu. Geriye sendeledim ama ikimiz de yere düşmeden kendimi tuttum.
"Sarılmak da nereden çıktı? Takdir etmediğimden değil ama..." Geri çekildi ve tekrar bana doğru eğilmeden önce gülümsedi.
"Sarılmak istiyorum." Kulağımın yakınındaki derin sesi, beni neredeyse bir yapışkan su birikintisi içinde eritti. Sadece başımla onaylayıp ona sarılabildim, sesim aniden çalışmadı.
"Kucaklama?" Arkamı döndüğümde Jisung'un odasından çıktığını gördüm.
"Sarılmalar duydum." Dedi bana doğru yürüyüp hem bana hem de Felix'e sarılarak. Ekstra sıcaklığı takdir ediyorum.
"Burada neler oluyor?" Salondan bana doğru gelen Chan'a döndüm.
"Bensiz bir kucaklaşma yapmasanız iyi olur." Yutkundu ve hepimizi kucakladı.
"Ah, güzel. Herkes kucaklaşıyor. Binnie! Jinnie! Innie! Minnie! Minho! Kıçınızı buraya getirin!" diye bağırdım ve sonra savaş başladı.
Sanki sihirle hepsi bana doğru geldiler, bize çarptılar. Chan ve ben, hepimiz yığılana kadar domino etkisi yaparak yere düştük.
"Arkadaşlar, ölüyorum. Sizi neye besliyorlar? Hepiniz sporcular gibi yaratılmışsınız." diye mırıldandım, nefesimin kesildiğini hissettim.
"Üzgünüm Noona." dedi Innie ve hepsi üzerimden kalktı. Sarılmalarım (üyeler) önüme gelmeden önce üzerimi silkeledim.
"Tamam, kanepeye." Diye bağırdım ve hepimiz oturma odasına koştuk, hala birbirimize sarılıyorduk.
"Film izlemek ister misiniz? Bekleyin, ödevinizi yaptınız mı? Dün ödevimi yaptım ama hepiniz bitirene kadar bekleyebiliriz."
"Biz zaten yaptık, değil mi Hyunjin?" Jisung başını sallayan sarışına döndü.
"Evet. Her şey bitti." Gözlerimi en küçüğüne karşı kıstım, ama kendimi kanepeye koymadan önce başımı salladım.
"Tamam, güzel. Minnie, Binnie, bugün sizin gününüz!" Diye bağırdım ve ikisi de yanıma oturdu.
"Hangi filmi seyretmek istersin?" Seungmin solumdan sordu. Adamlardan bazıları iki yanına oturdu, bazıları da diğer kanepeye geçti.
"Anastasia'yı gördünüz mü?" diye sordum ve Jeongin yüksek sesle inledi.
"Bunu izlemek zorunda mıyız?"
"Hayır, bu sadece bir seçenek. Peki ya Karayip Korsanları?"
"Tamam." Cevap verdi ve çabucak tavrından dolayı güldüm.
Seungmin elimi tuttu ve Changbin koluma yaslandı. Başının üstünü öptüm ve parmaklarımı Seungmin'inkilerle kenetledim, sıcaklık içimi doldurdu.
"Patlamış mısır alacağım!" Felix ilk sahnenin yarısında bağırdı ve mutfağa koştu.
Gülümsedim ve hem Seungmin hem de Changbin'e sarıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids Çevirileri 4 √
FanfictionStray Kids'in çeşitli çevirileri. Çevirileri tumblrdan yapıyorum. Stray kids çevirileri 1, 2 ve 3'e bakmayı es geçmeyin lütfen, profilimden ulaşabilirsiniz.
