Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________________________________☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonraki hafta nispeten olaysız geçti. İlki gibi, Jisung'un etrafında, müziğinin ve peri krallığındaki büyülü doğanın tadını çıkararak geçirdiniz. Sorunlarınızı geçici olarak unutur. Neden buraya geldiğini geçici olarak unutursunuz. Korktuğun kaçınılmaz akşam gelene kadar. Ve peri muhafızları, kralın varlığınızı gerektirdiğini size bildirdi. Sabırla onları büyük salona kadar takip ettin, yüzlerce perilerin çoğu, şehvetli danslara, içki içmeye ve sosyal olarak (ölümlü standartlara göre) her türlü kabul edilemez şekilde davranmaya düşkündü. Perilerin çoğunun aslında hiçbir şey giymediğini düşünürsek, bu vesileyle kendini çok fazla giyinik hissettin. Seni rahatlatacak şekilde, en azından peri kralı iyi giyinmişti. Altın rengi saçları narin örgülerle toplanmıştı ve sarı yıldızlarla ve ışıltılı taşlarla kaplı siyah bir takım elbise giyiyordu. En canlı peri masalından alınmış bir vizyon gibi göründüğünü kendine (ona asla) kabul etmekten nefret ediyordunuz. İlk görev, odalarının güvenliğinde, meraklı gözlerden uzakta tamamlanırken, ikinci görevin daha halka açık bir şey içereceği hissine kapıldın.
Ah, buradasın, dedi Felix iki parmağıyla yaklaşman için işaret etti. "İkinci görevin için hazır mısın?"
"Bir seçeneğim var mı?" diye inledin.
"Tabii ki. Bunu görmezden gelmeyi ve ölüm günlerinize kadar benim krallığımda kalmayı seçebilirsiniz ."
"Olmayacak. Bana ne alacağını söyle."
Almaktan oldukça hoşlandığımı tahmin ettin zaten, dedi Felix gizemli bir şekilde gülümsedi. "Zihnine güvenmeden gün doğumuna kadar hayatta kalırsan , bunu senin adına bir başarı olarak göreceğim."
"Lütfen," diye kıkırdadı. "Ben ne barbarım ne de zombi. Hissettiğinizde ne demek istediğimi anlayacaksın. Yoksa anlayamayacak mısın? Eğlenceli, değil mi?"
"Tanrım, perilerden nefret ederim," diye tısladın. "Pekala, hadi konuyu kapatalım."
"Parmaklarımı şıklatmak kadar kolay değil," diye sırıttı Felix ve çenesiyle bir tabağı işaret etti. Üstünde farklı meyveler ve hakkında korku hikayeleri duyduğun bir şeyle dolu bir bardak vardı. Peri şarabı . Sizin gibi ölümlüler üzerinde son derece tehlikeli ve sarhoş edici bir etkiye sahip olduğu bilinen gerçek periler için sıradan alkol gibiydi. Etki altında uçurumdan atılan zavallı bakire insan hakkındaki hikayeyi birden hatırladın. Eğer ondan içersen, tanınmaz hale gelirsin. Sadece anne babana veya kardeşine değil. Ama kendine . Bir hafta önceki ilk görevde, görme yetini kaybetmen seni Felix'e bağımlı hale getirdiği için hayatta kalmanın zorluğuna bakılırsa, bu gece cehennem olurdu . Bu düşünceyle titredin.
Başka bir şey, diye korkuyla yalvardın. "Bana bunu yaptırma."
"Sana bir şey yaptırmıyorum," diye hatırlattı peri kralı . "Bunun için gönüllü oldun, unuttun mu?"
Derin bir nefes aldın, bunu kardeşinin özgürlüğü için yapman gerektiğini hatırlattın ve kendini vazgeçiremeden içkiyi tek seferde yudumladın.
"Vay, vay, yavaş ol," Felix boş bardağı kaptı ama çok geçti. "Bu seni öldürebilir ."
Sözlerini zar zor fark ettin, peri şarabının etkileri şimdiden aklını bulandırmaya başladı. Ayık sen asla böyle bir şey yapmazdın. Peri şarabından sarhoş olup soyunmaya başladığında umurunda değil gibiydi. Yüzlerce perinin önünde. Felix'in kucağına tırmanırken, ona sürtünüyordun. Kötü bakışları sırtında hissedebiliyordun, ama artık önemi yok gibiydi. Hiçbir şey yapmadı. Onun dışında hiçbir şey . Ve kalçalarının arasında büyüdüğünü hissetmek...
"L-lix," diye hıçkırdın boynuna. " Seni istiyorum."
"Sabır kedicik," diye hızlı bir hareketle seni kucağından kaldırdı. "Benim için dans et."
Ayıkken, tüm bu perilerin önünde tamamen çıplak dans etme konusunda kendini bilinçli hissederdin. Peri şarabından sarhoş oldun, az önce peri kralının sana emrettiği gibi yaptın. Bacakların ağrıyana kadar dans ederek, gitgide daha fazla içerek , gerçekliğe olan hakimiyetini gerçekten kaybetmiştin. Felix sonunda sana durmanı söylediğinde, hemen kollarına yığıldın, zar zor ayağa kalktın. Perilerin uzun zaman önce ayrıldığını ancak o zaman anladın, büyük salon ikiniz dışında boştu.
Felix, "Seni böyle izlemek çok eğlenceli," dedi. "Çok aptal ve çaresiz. Sana her şeyi yapabilirim, biliyorsun değil mi?"
"Yapabilirsin , " diye cevapladın, sadece haklı olduğunu kanıtlayarak.
"Ama yapmayacağım," diye seni hayal kırıklığına uğrattı. Hıçkırarak ağlıyordun ve tamamen güçsüz hissediyordun. "Bu gece eğlenceliydi ama... Kalmana izin vermem için bana yalvardığında ayık olmanı istiyorum ."
Gözünüzün önünden kaybolan Felix sizi tamamen yalnız bıraktı. Büyük salonda çıplak ve savunmasız.
