Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
* * * * * * *
Seni ağlarken görmekten nefret ediyor. Bu kadar tahrik olmasının sebebi senin gözyaşların. Seni bu hale getirmesi. Seni ne kadar incittiği için gözyaşı dökmen.
Bu doğru. Acıyı hisset bebeğim. Sana verebileceğimi al.
Kıçına vururken yüzündeki ifadeyi sevmesinden nefret ediyor. Diğer eli saçlarını sıkıca tutuyor. Onun elinden kurtulmaya çalışırken yaptığın çığlık. Daha da berbat olan şey ise kasıklarının, kotunun onu acı bir şekilde kısıtladığı bir şekilde tepki vermesi.
"Nasıl hissediyor bebeğim?" Felix'in derin sesi hassas kulağının kabuğunda titreşir. İşaret parmağı, deliğinin ıslaklığını bastırmak için hafifçe ayarlanıyor.
Dudaklarından boğuk bir inilti çıkıyor.
Diğer kıçının yanağına şaplak atarken, bakışından titriyorsun, çakıllı bir kahkaha atıyor. "Aww bebeğim... Ağzında tıkaç varken konuşamayacağını neredeyse unutuyordum."
Gözlerin, yüzüne damlayan daha fazla yaşla parlıyor. Felix neredeyse kendini kaybediyor. Seni çarşaflara doğru fırlatmak için ayarlarken yüzüne karşı kısık sesle homurdanıyor. Vücudunuz, Felix'in üzerinizde süzülmesine alışmaya vakit kalmadan istikrar için çabalıyor. Elleri, bacaklarının arasında kendini konumlandırırken bacaklarınızı uyluklarının üzerinden yönlendirir.
Rahat bir kemer tutmak için sırtınızın kıvrımının altına bir yastık girer. Parmakları yüzünüze dokunduğunda, böylesine hassas bir dokunuşa tepki vermen hafif bir çekingenlik oluşturuyor. Kafanızdaki tıkacı çözüp, kim bilir odanın neresine fırlattıkça içini bir rahatlık dalgası kaplıyor.
"Konuş benimle bebeğim," Felix dağınık saçlarını yüzünüzden nazikçe uzaklaştırdı. "Benimle başa çıkabileceğini sanıyor musun?"
Bakışlarınız, girişinizin hemen önünde kendini pompalarken, temas eden ve gevşeyen kol kaslarını takip ediyor. Başını sallamak üzeresin ama bunun yerine, çekirdeğin onun sikinin her santimiyle dolu. Ağırlığını üzerinize bastırırken sizi parçalara ayırıyor. "Felix!"
Saygısızlığınızdan homurdanıyor. Kendini duvarlarından iterek ve bir kez kabzaya iterek, sarhoş edici acıya tepki olarak yüksek bir çığlık kazanarak. "Görgü kuralların nerede?"
"Ben-" Gözlerinde daha fazla yaş ve yüzünün kenarlarından aşağı damlıyor. "Üzgünüm efendim."
Siki senin içinde seğiriyor ve bulanık görüşünle gülümsediğine yemin ediyorsun. "Bu benim güzel ağlak bebeğim..."
