Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_____________________________☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hyunjin?" Çocukluğundaki hayali arkadaşını görünce şaşırarak bağırdın. "Burada ne yapıyorsun? gerçek değilsin , değil mi? Yürümekten çok yoruldum, bu yüzden bir şeyler görüyorum..." gevezelik etmeye devam ediyordun.
Hyunjin sakince, "Seni temin ederim tatlım, ben çok gerçeğim," dedi. "Burada ne yaptığım belli değil mi? Bu tehlikeli peri krallığında kardeşini bulmana yardım etmek istiyorum."
"Kardeşimin kayıp olduğunu nereden bildin?" niyetinden şüphelenmeye başlamıştın. "Peki buraya nasıl geldin?"
"Mavi ışık geçidinden, tıpkı senin yaptığın gibi. Kardeşine gelince, hm, diyelim ki ben senin koruyucu meleğin gibiyim . İkinize göz kulak oluyordum."
Bu garip ötesiydi. Hyunjin'i on yaşından beri görmedin. O yıllar öncedeydi...
"Yani bana yardım etmek mi istiyorsun? Ama senin bundan ne çıkarın var ki?"
"Henüz söyleyemem," diye yanıtladı kaçamak bir tavırla. "Bir gün küçük bir iyilik isteyebilirim. Bana güvenmeyi seçersen ve sana yardım etmeme izin verirsen, evet."
Bir sisin içindeyken, reddetmenin imkansız olduğunu düşünerek başını salladın. Kardeşini bir an önce bulmak için o kadar çaresizdin ki her şeye evet derdin.
"Sana güveniyorum Hyunjin. Eski zamanların hatrına."
"Eski günlerin hatırına," diye tekrarladı. "O kadar çok yürüdün ki bacakların ağrıyor olmalı. Buyurun, işinizi kolaylaştırayım."
İtiraz etmene fırsat kalmadan seni güçlü kollarıyla kaldırdı ve uçmaya başladı. Havayı delen siyah kanatlarına bakarken ağzın fal taşı gibi açıldı.
"H-hyunjin," diye kekeleyerek ellerini destek için boynuna doladın. Elini uzatıp güzel tüylerini nazikçe okşama dürtüsüne karşı koyamadınız. "Onları nerede saklıyorsun?" (Winx perilerine karşı tavrım budur.)
"Şşş, bu bir sır," diye göz kırptı. Bir süre sonra indi ve sizi dikkatlice yere bıraktı. "Vardık."
"Bu, peri kralının sarayı mı?" şaşkınlıkla sordun.
"Uzman değilim ama kesinlikle öyle görünüyor." Hyunjin omuz silkti.
"Benimle içeri geliyor musun?"
En büyük hayal kırıklığın için başını salladı. Her şey için ona güvenmek çok kolay olurdu .
"Peri kralının bir melek gördüğüne pek sevineceğini sanmıyorum ama yapacağımız şey şu. Al şunu," dedi parmağına gümüş bir yüzük takarak. "Üç kez ovala, yardımıma ihtiyacınız olursa karşınıza çıkacağım. Beni görmediği sürece kardeşini geri getirmenin bir yolunu bulacağız."
"Teşekkür ederim Hyunjin," içten minnettarlığını dile getirdin. "Sensiz ne yapardım bilmiyorum. Muhtemelen hala tükenme noktasına kadar yürüyor olurdum."
Hyunjin sana el salladı.
"Henüz bana teşekkür etme. Kardeşin güvende olduğunda yaparsın."
Sarayın altın kapılarından geçerken umutlu bir gülümsemeyle başını salladın. Arkana baktığında Hyunjin'in çoktan ortadan kaybolduğunu fark ettiğin için üzgündün. Artık kendi başınaydın.
Peri muhafızları sizi hemen sorguya çektiler, "Ziyaretinizin amacını belirtin."
"Kralınızla bir görüşmeye ihtiyacım var," dedin kendinden emin bir şekilde. "Kardeşimin kaybolmasıyla ilgili."
Muhafızlar muzip bir bakış attılar ve size taht odasına kadar eşlik ettiler. Bütünen sinirliydin ama belli etmemeye çalıştın. Kardeşini kurtarmak istiyorsan çok dikkatli davranman ve kartlarını doğru oynaman gerekiyordu. Perilerin insanları kandırma konusunda gerçekten yetenekli olduğunu biliyordunuz ve ne bekleyeceğiniz konusunda bir fikriniz olsa da, bundan sonra ne söyleyeceğiniz konusunda hala emin değildiniz. Böyle bir durumda sihrin sana yardım etmeye yeterli olur mu? Yoksa ölümsüz peri kralına karşı faydasız mı olurdu?
___________________
Gelecek bölüm felix ile tanışacağız, beklemede kalın.
