•Orijinal metinde Woojin adı geçiyordu ve orijinaline sadık kalmak amacıyla değiştirmedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
—
"Üzgünüm Y/n ama Jisung şu anda konuşamaz!" Chris erkek arkadaşının telefonuna sert bir şekilde konuştu. "Chris, eğer incindiyse onunla olmak istiyorum." Erkek arkadaşının alfasıyla tartıştın. Son üç gündür Jisung'u görmeni yasaklamıştı ve bundan bıkmıştın. Tek istediğin Jisung'u görmek, iyi olduğundan emin olmaktı. Yoğun üniversite programınız nedeniyle onu bir haftadan fazladır görmemiştiniz, ancak dönemin bitmişti ve şimdi çok özlediğin erkek arkadaşını görmek istedin.
"O iyi. Şu anda yanına gelemez." Chris seni ikna etmeye çalıştı ama sen ikna olmuyordun. "İyi." Homurdandın. "Onunla en azından bir saniyeliğine konuşabilir miyim?" Chris hattın diğer ucunda sustu. Konuşmadan önce içini çekti, "Gerçekten yapmamalıyım ama peki, sana onunla iki dakika vereceğim." Sonunda erkek arkadaşınla bir tür temas kurmana izin verdiği için Chris'e teşekkür ederek gülümsedin.
"Y/n? sen misin?" Tuttuğunu bilmediğin bir nefes verdin. "Evet Jisung-ie, benim." Sesini duyunca gülümsedin. Normalden daha derindi, ama duymayalı bir haftadan fazla olmuştu. "Seni çok özledim bebeğim, beni görmeye gelmeni istiyorum." diye bağırdı ve telefonda yalvardı. Bu konuda bir şey sana hayvani geldi, ama sen görmezden geldin. "Keşke yapabilseydim, ama Chris bana yasak koydu. Aşkım nerede olduğunu söylemiyor." Tekrar hoparlöre inledi ve vücuduna bir hücumun yayılmasına neden oldu. "İyi olduğuna emin misin bebeğim? Acı çekiyormuş gibi konuşuyorsun." Onun iyiliği için endişelenerek sordun.
"Şu anda bir şey yaşıyorum ve senin yanında olmak benim için çok tehlikeli. Sadece sesini duymak beni deli ediyor Y/n. Seni yanımda çok fena istiyorum. Senden istiyorum-" İnleyen çocuğun elinden telefonu gizlice almayı başaran Chris sözünü kesti. "Bu kadarı yeter. Dinle Y/n, Jisung her kurdun yılda bir kez yaşadığı bir şeyi yaşıyor. Birkaç gün sonra onu görebileceksin." Bilgiler karşısında kaşlarınız kalktı. "Chris, bana neler olduğunu anlat. Belki yardım edebilirim?"
"İşte bu Y/n, şu anda tam olarak ihtiyacı olan şey sensin." Chris sana söyledi, telefonda sesi sinirli geliyordu. "O zaman neden onu göremiyorum?" Ayrıca son derece sinirli olmaya başlamıştın. "Y/n senin ile çiftleşmesi gerekiyor! Senin onun eşi olmana ihtiyacı var ama sen insan olduğun için bu inanılmaz derecede tehlikeli olabilir. En güvenlisi, geçene kadar ondan uzak durmandır."
Dondun. Bu yüzden telefonda inliyordu. Sesi bu nedenle normalden bir oktav daha alçaktı. Bu nedenle yanına gidemedin. Sana olan açlığını bastıramazdı.
"Ah tamam Chris, anlıyorum." Bir hıçkırıkla teslim oldun. Bu yeni bilgiyi öğrendikten sonra zihninizden geçen yaramaz düşünceler. "İyileşir iyileşmez onu göndereceğim. Üzgünüm Y/n." Chris telefonda ciddi bir şekilde konuştu. Yatağınıza yerleşerek aramayı sonlandırdınız. Aklınız dolaşmaya başladı. Jisung şu anda ne kadar güzel görünüyor olmalı. Onu zihninde görebilirdin, bir yatağın üzerine yayılmış, kendine dokunamasın diye elleri bağlı. Terden parlayacaktı, bilekleri kısıtlamaları çekmekten kıpkırmızı olacaktı. İnliyor ve hırlıyordu, dişleri her geldiğinde olduğu gibi öne çıkıyordu. Gözleri normal koyu kahve rengi değil, altın rengi, bal rengi olurdu. Sadece boxer şortuyla olacaktı, sert ereksiyonunun ana hatları dar kumaştan parlıyor olurdu.
