Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Babalarınızla buluşmalar her zaman özel ve harika olurdu, sizi şımartmak ve her seferinde size güzel prensesleri gibi davranmak için hep ellerinden geleni yaptılar.
Bugün güzel ve güneşli bir gündü, bu yüzden Jisung ikinizin nehir kenarında pikniğe gitmenizi ve güzel havanın tadını çıkarmanızı önerdi.
O ikiniz için atıştırmalıklar hazırlarken hemen en sevdiğiniz mini eteği sade beyaz bir tişörtle giymeye karar verdiniz.
"Prensesim hazır mı?" Kocaman bir gülümsemeyle sordu ve sen üstüne atlayıp onu kollarına aldın.
Bazen geriye dönüp senin için yaptıklarına bakar ve 'nasıl bu kadar şanslı oldum' diye düşünürdün.
Jisung radyoyu açarken arabaya bindin.
arkada yumuşak bir melodi çalarken yüzünüze çarpan serin esintiyi hissettiniz ve o anda onun meleksi sesinin şarkıya eşlik ettiğini duydunuz.
Gülümsedin ve muhteşem yüzüne bakmak için döndün ve şarkı söylerken rüzgar tarafından hafifçe geriye itilen saçlarına baktın ve dürtüye karşı koyamadın, sadece yanağını kısece öpmek için eğildin.
Gülümsedi ve şakacı bir şekilde kıkırdadı.
"Bebeğim arabü sürüyorum dikkatimi dağıtmamalısın biliyorsun" dedi hala yola bakarak.
"Üzgünüm baba... Çok yakışıklı görünüyordun"
Kızardı ve boğazını temizleyerek bunu saklamaya çalıştı.
Ciddi bir ses tonuyla "Teşekkür ederim prenses" demeye çalıştı.
Bir süre sonra Jisung arabayı pikniğin yapılacağı yerin yakınına park etti ve eşyaları arabadan çıkardı.
İkiniz de büyük bir ağacın altına oturdunuz ve her şeyi kurmaya başladınız.
Etrafınızdaki mor beyaz ağaçlara büyülenmiş gibi baktınız,
ve nehri daha iyi görebilmek için ayağa kalkmadan edemediniz ve etrafta kimsenin olmadığını fark ettiniz, sadece siz ve o vardı.
Her şeyi sevdin,
güneşli bir günde sadece sen ve o ve duyulabilen tek ses kuşların cıvıltıları ve berrak nehrin akan suyuydu.
Derin bir nefes alarak ve doğanın yakınında yumuşak bir şekilde rahatlatıcı nefes vererek gözlerinizi kapattınız.
