→ Uyarılar: Bakire!okuyuci, Daddy kink, Oral (E), ima ediliyor: poly!skz, Bozma kink, yiyeceklerden bahseder, hafif teşhircilik, araba seksi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu gece uykusuzluk canını çok yakmıştı ama iyi olan şey bu işte yalnız değildin!
Jeongin de uyumakta zorluk çekiyordu, bu yüzden ikiniz de mutfakta bir şeyler atıştırmak için buluştuğunuzda, Jeongin'in aklına oldukça iyi bir fikir geldi.
Sabahın 3'ünde sana bir dondurma randevusu teklif etti ve eğer dürüst olursan dondurmaya da Jeongin'e de hayır diyemezsin.
Şehrin ışıklarını ve sessizliğini hayranlıkla seyreden bir bankta oturmuş, kucağına otururken dondurmanızın tadını çıkarıyordunuz.
"Dondurmanın tadını çıkarıyor musun küçüğüm?" Jeongin sana dudakları ve gözleri gülümseyerek bakıyordu.
"Evet babacığım! Dondurma ve randevu için çok teşekkür ederim, buna gerçekten ihtiyacım vardı!" Yanağına küçük bir öpücük kondurduğunda söyledin,
"Peki, prensesimi nasıl şımartacağımı bilmeseydim nasıl bir baba olurdum?" Dudaklarına küçük bir öpücük kondurarak söyledi.
Gülümseyip ona baktın, Jeongin ağzının kenarından küçük bir damla vanilyalı dondurmanın aktığını fark ettiğinde.
Başparmağını hafifçe üzerine koydu ve sildi, ama bu aklına olmaması gereken bir görüntüyü getirdi.
Senin nasıl görüneceğini düşünmekten kendini alamadı, ona o güzel gözlerle ve dudaklarından damlayan meni ile bakarken.
Jeongin düşüncelerine o kadar dalmıştı ki, başparmağı hala dudaklarındayken ara sıra sana baktığını fark etmemişti.
"Baba iyi misin?" Ona sordun ve gerçekliğe geri döndü ve senin koninin son parçasını ağzına soktuğunu gördü.
"Evet ama... Sertsin" dedin, dudağını ısırarak onun çıkıntısına karşı hafifçe hareket ederek.
Jeongin hemen gözlerini kapattı ve giysisinin ucuna sürtünmenizi hissederek derin bir nefes aldı.
"Bunu burada mı yapmamı ister misin? Şimdi, baba ha?" Ona karşı daha sert sürtünerek söyledin.
Fısıldadı ve sana yapmak istediği şeyleri yapmamaya çalışarak seni kendisine karşı sıkıca tuttu, ama bunu o kadar zor buldu ki, diğer adamların bunu nasıl başardığını, kendilerini kontrol etmenin onlar için nasıl bu kadar kolay olduğunu merak etmeye devam etti.
Zavallı çocuk, çok az şey biliyordu.
"Neden arabaya gitmiyoruz bebeğim? hm?" Diye sordu ve onayınızı aldıktan sonra sizi aldı ve sürücü koltuğuna otururken sizi ön koltuğa oturttu.
Seni yakalayınca şaşırdı ve seni daha önce hiç öpmemiş gibi tutkuyla öpmeye başladı.
öpücüğü özensiz ve dağınıktı, elleri uyluklarınıza masaj yaparken, dudaklarınız için açlıktan ölüyormuş gibi öpüyordu.
"Siktir meleğim... Babana gereken şeyleri düşündürdüğünü biliyor musun?" Dudaklarına doğru fısıldadı.
Merakın, sizi en iyi şekilde ele geçirmeye başlamıştı, çünkü hala onlardan göreceğiniz ve deneyimleyeceğiniz çok şey olduğuna ikna oldunuz,
"Bana gösterir misin baba?" Dudaklarına doğru fısıldadın.
Parmak uçları boynunda desenler şekillendirirken, seni zayıflatırken gülümsedi.
Elini boynundan çekti, pantolonunun düğmelerini çözdü ve onları ve boxer'larını aşağı çekerek dik sikini ortaya çıkardı.
Yakından baktınız, güzel görünüyordu, Jisung'unkinden biraz daha büyük ama aynı zamanda biraz daha inceydi.
Yavaşça gözlerinin içine bakarak saçlarını okşadı,
"Babanı emebilir misin?" Fısıldadı, "Yani bunu yapmak istemiyorsan yapmak zorunda değilsin— OH"
Jeongin kendi iniltisiyle bölündü,
sana iki kez söylenmesine gerek yoktu, bu ilgini çekti ve onu memnun etmeye ve güzel iniltilerini dinlemeye fazlasıyla hevesliydin.
Dudaklarını dikkatli bir şekilde ucunun etrafına sardın, karın boşluğunu emerek.
Sıcak, dolgun dudaklarının başını çevrelediğini hissedince yüksek sesle inlerken elleri bir avuç saçını tuttu.
"O-biraz daha aç" diye sordu sana ve sen de o saçlarından tutup aşağı doğru itip başını eğip hareket ettirmeni sağlarken onu dinledin.
Daha fazla sürtünmeye neden olmaya ve onu daha sert emmeye çalışırken yanaklarınızı oyarken başınızı ona bakarak hareket ettirmeye devam ettiniz, bunun size ondan daha fazla inilti kazandıracağını fark ettiniz.
Jeongin'in ucu gırtlağınıza çarpmaya başladığında ve siz bu duyguyla inlerken dudaklarınızdan yüksek bir nefes kaçtı, sikinin etrafındaki sesiniz sadece daha fazla titreşime neden oldu.
Jeongin, ereksiyonunu emen güzel dudaklarına baktı ve güzel yüzünün onu tamamen içeri almaya çalışmaktan tamamen mahvolmuşluğuna
ve tüm bunlar, ona verdiğiniz zevkle birleştiğinde, ağzına boşalmasını dökmesine neden oldu.
Boğuldun, hepsini sığdırmaya çalıştın ve Jeongin seni dudaklarından öperek yukarı çekti.
"Önemli değil bebeğim, sorun değil" yüzünü avuçladı seni öperek "Beğendin mi aşkım?"
Gülümsedin ve başını salladın ona tamamen sıçmıştın (yani enayisiydin, ona o derece ölüp bitiyordun) ve konuşamadın, sadece küçük bir 'Seni seviyorum' demeyi başardın.
Gülümsedi ve seni kollarına alıp başını göğsüne yaslayıp alnını öperek pantolonunu yukarı çekti.
"Bir süre böyle kalalım, olur mu?" Seni kendine yakın tutan kollarını ovuşturarak fısıldadı.
———————————————————-
170. Bölüm ve bu kitaba yavaş yavaş veda ediyoruz.
