-Çeviri değildir-
Erkek arkadaşın mutfakta kendine akşam yemeği hazırlıyor sırayla renk renk sebzeleri doğrarken bıçağı doğrama tahtasına gürültülü bir şekilde vuruyordu. Öyle ki ses duvarlara çarparak yankılanıyor üst katta makyajının son rötuşlarını yaptığın yatak odanıza kadar kulağına ulaşıyordu.
Aynadaki görüntünden zevk alarak parlatıcını son kez gezdirdin alt dudağında. Sana kızgındı, hem de acayip kızdındı galip geldiğin onca tartışma sonunda hoşnutsuzluğunu bilmeni sağlamak için evinizdeki son dakikalarında kendi tarzında yansıtıyordu bunu. Oturduğun yerden kalkarak boy aynasının başında son bir bakış attın yansımana, çantanı alarak merdivende onun yaptığı kara gürültüyü bastıran topuklularının sesi ile duvarları inleterek tavrını anlamasını sağlamıştın. Mutsuz dudak büzen kedi bakışlarını düşünmek bile keyiflendiriyordu seni.
Bu düşünceler ile mutafk tezgahında hemen yanında bittin, sen varana dek yükselen sesler ise Lee'nin kulağına işkence gibi geliyordu. Kumaş kaplı kaslı sırtında gezdirdin elini ve anında altında kendini kasmasını hissettin omuzunun üzerinden göğsüne getirdin ve kendine yaklaştırarak yanağını öptün. "Hoşça kal aşkım, annen dönene kadar yemeğini yiyip uslu uslu bekle olur mu?"
Kesinlikle bir soru değildi bu cümle ve o, bu. Tavırlarından. Nefret. Ediyordu.
Fakat asıl patlaması onaylar şekilde mırıldandıktan sonra bir öpücük istediğinde sana dönmesiyle olmuştu.
"BU NE AMINA KOYAYIM! ŞU SİKTİĞİM FAHİŞE KIYAFETİYLE BENİM SİKİMIN ALTI HARIÇ BİR YERE GİTMİYORSUN."
Elindeki bıçağı mini eteğinin altına götürmüş uyluğuna bastırıyordu. Mimiksiz suratın öfkesini hat safhaya çıkartırken daha çok bastırdığını, bıçaktaki sebze sularının uyluğuna sürüldüğünü hissettin, bileğini sertçe kavrayarak kendinden çekerken ufak bir kesik oluşmuş kanının biraz bıçağa bulaşmıştı inatçı gözleri senin kararan sert bebeklerine ısrarla dikilmişken bıçağı boydan boya yalar ona dilindeki renkli karışımı gösterirsin.
Seni izlerken eli hafiflemiş ve bıçağı bir gürültü eli elinden alıp tezgaha fırlatmıştın, dalan halinden çıkan gürültü ile sıçramış bacağındaki pislikleri temizleyen seni görmüştü. Onu sertçe tezgaha bastırıp kirli top halindeki peçeteyi tıkmadan önce sertçe çenesini kavrayarak ağzını açtın. Tane tane her bir kelimeyi bastırarak söylerken her bir kelimede damağını tırnağın ile yırtarak peçeteyi daha derine ittiriyordun. Taki gırtlağına ulaşıp öğürerek eline salya akıtana kadar.
"Buradaki tek fahişenin sen olduğunu tekrar hatırlatmama ihtiyacın var gibi, inan bana aşkım geç kalmasaydım sana bunu gösterirdim. Ama pis kedim uslu durup annesinin onu ucuz sürtüklere yaptığı gibi, değersiz ve darmadağın ederek becermeye gelmesini bekleyecek değil mi? Çünkü biliyoruz Minho, baskın olmaya çalışıp asla olmadığın biri gibi davranmana gerek yok sen sikilip kullanılarak bir köşeye atılmaktan hoşlanıyorsun, ve bunu benden başka kimse yapamaz, sen bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stray Kids Çevirileri 4 √
FanfictionStray Kids'in çeşitli çevirileri. Çevirileri tumblrdan yapıyorum. Stray kids çevirileri 1, 2 ve 3'e bakmayı es geçmeyin lütfen, profilimden ulaşabilirsiniz.