UÇURUM 🌾

32 1 0
                                    

   Dicle her zaman olduğu gibi Zerafet'le kırlara çıkmıştı. Kırlardan ilerlemiş uçurumlarla dolu tepecikleri yelken açmıştı. Köyden epeyce uzaklaşmıştı. Rüzgar eşliğinde  başı boş geziniyordu. Gözler bir başka bakıyor, gün batımı başka güzeldi. Uçurumlara bakıp bakıp dalmıyor, dipsiz kuyularda kaybolup gitmiyordu. Neden diye sormadan geçemedi. Cevabı arkasından seslenen seste saklıydı.
"Merhaba...
    Hanım ağanın kızıyla konuşmak cesaretini  bulunduran delikanlıda kimdi. Arkasını döndüğü an ayağı boşluğa gelince dengesini kaybedip uçuruma düşecekken, elinden tutup beline sarılmıştı. Peçeliye sarılan delikanlı kendine doğru çekti. Çektiği an yüzündeki peçe düşmüş nefesi yüzünde hissetmişti. Kara gözleri korkuyla baktı gence... Tedirginliği her halinden belliydi. Dudaklarındaki çilek tadında ki parlatıcının  kokusu buram buram vuruyordu gence. Dicle hem korkuyor hem de inanılmaz huzur içindeydi.
    Yıllardır beklediği sevgili ünüformalı asker miydi?
"Şey ben... diyebildi. Derdini anlatmak mı istedi iki kelime ile yoksa beline sarılan gencin  memnuniyetinin vermiş olduğu huzurun devamını mı bekledi?  Murat bırakmak istemiyordu. Tuttuğu elin az çok yaşantısı hakkında bilgi sahibi olmuştu. İki saatlik özgürlüğü insanların dedikodusu yüzünden bitsin istemiyordu.
   Eskilerden kalan orman çakalsız olmaz sözünü hatırlayarak yavaşça uzaklaşmaya karar verdi. Dicle güven duygusuyla bugün tanışmıştı. Güven duygusunu yabancı kişi tarafından tatmıştı. Düşünceleri karmakarışık birazcık da korkuyordu. Dağ başında kimsecikler yok gibi olsada çiftliğin yolunu tutan çobanların görme ihtimali yüksekti.
"Yavaşça bırakıyorum. Korkma sakın uçurumun kenarındasın."
Dili tutulmuş konuşamıyormuş gibi başını salladı.
"Güzel şimdi bırakıyorum."
Dicle'nin şalı açılmış Rüzgarda dağılan saçları üçüşüyor, üzerine giymiş olduğu yöresel gül kurusu kıyafeti uçuşan saçlarını eşlik ediyordu.
"Evet tanışmanın zamanı geldi sanırım. Murat Yüzbaşı Murat."
" Dicle...
" Memnun oldum köyden bayağı uzaklaşmışsınız tehlikeli olabilir."
    Aslında sadece konuşsun istiyordu nedenini kendide bilmiyordu. İnce kadife sesini duymak için ateşten gömleği diyebilirdi. Dicle rüzgardan dağılan kıyafetlerini düzeltirken diğer taraftan da sorulan sorulara cevap vermeye çalışıyordu.
" Yok aslında tehlikeli olmuyor sağolsun  Hanımbağanın ismini duyan korkup kaçıyor. O yüzden nereye gidersem gideyim  sorun olmayacaktır."
"Güzelliğine hayran kalmamak mümkün değil. Neden peçe  kullanıyorsun."
"Neden mi istemediğim evlilik yapmamak için insanlardan bu şekilde saklanıyorum."
"Nasıl yani?
" Nasıl  plan yok işte duydunuz ben bunları neden size anlatıyorumz bir yabancının beni anlamasını bekleyemem." 
   Dicle'nin kalbi hızlı atıyor uzaklaşmak istiyordu. Aradığı aşk kapısına  çalmış olabilir miydi? Yanından geçerken Murat bileğinden tutup :
" Yarın seni görmem mümkün mü? Sorulan  sorun ne  kadar hoşuna  gitmiş olsa da yanıtsız bırakıp Zerafet'e binip yıldırım hızıyla uzaklaştı. Yüzünde gülümseme oluşmuş heyecanına anlam yüklü yordu. Yarın nasıl olacak karanlık gece günüm ışıklarına yerine bırakacak, saatler  ilerleyip gün batımı gelecek, zaman aşımı bir an olsun bitsin istiyordun. Yola çıkınca  yüzünü peçeyle kapattıp yoluna devam etmeye başlamıştı. Atını çiftliğe bırakmış yol arkadaşı ile ilgilenmekle geçen zamanı farketmemişti.
   Saat  ilerlemiş eve gitme zamanı gelmişti. Yahya gelmiş Dicle'yi Konağa bırakmıştı. İşlemeli kapının arkasında kimin olduğunu biliyordu. Her ne yaşanırsa yaşansın yaşamış olduğu mutluluğa gölge düşmesine izin vermeyecekti. Konağın  kapısını açtığında avluda   Hanım ağası hiddetle bekliyordu. Korkutucu iri gözleri iyice büyümüş dişlerin cızırtısını duyuyordu. Azarlamakla kalmayacak ağır ceza alacağı bes belli idi.
   Ürkek adımlarla  ilerledi. Karşısında durup başını kaldırıp gözlerine baktı. Hanım ağa konuşmadan elini kaldırıp tokatı suratına indirirken Dicle gözlerini kapadı. Dicle duraksadı tokat için kalkan el çoktan suratına inmiş olmalıydı. Sımsıkı kapattığı göz kapakları inatla açılmak istemiyordu. Nelerin olup bittiğini bitmesini görmek için gözlerin açılması gerekliydi.

Mardinli GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin