Dicle olanları soluksuz izlemişti. Gelen kızın annesinin karşısında dim dik duruşu haksızlığa boyun eğmeyişi çok hoşuna gitmişti. Ayrıca kendisin de merak uyandırmıştı. Abisinin onu koruması, savunup yanında duruşu hiç görülmemiş işti. Mantıklı açıklaması vardı. Adı "Aşk" tı... "Sevgilisi varmış abimin duygularına yazık oldu."
Aşk mutluluk kadar da acı vericiydi. Zamanla aşkın yükü ağır olduğunu anlayacaktır. Özgür siyah kot pantolon üzerine beyaz tişörtünü giyilip hızlı adımlarla konakta ayrıldı. Kızıl saçlı güzel arabayı kullanamayacağını anlayınca aracı sola çekip kendine söylenmeye başladı.
"Az önce ne oldu?
Kendimi yabancının kollarına bıraktım. Ben Çisem ne insanlara hayır dedim. Fakat bir köylü yaklaşıp öpünce kendimi bulutların üzerindeymişim gibi hissettim. NEDEN...
Yoksa aradığım aşkın sahibi genç mi?
Dudaklarında parmaklarını gezdirdi. Düşünmemek için arabadan aşağı inip kapıyı sert örttü. Gözlerini kapatıp temiz havayı içine çekti. Kendini öylesine kaptırmıştı ki arabanın gelişini ve yanı başında duruşunu duymamıştım. Yüzünde bir gölge belirli verildi. Güneş ve arasına giren gölgenin sahibini merak ediyordu.
Özgür Çisem'i görünce durmuştu. Kalbinin hızlı atmasına neden olan kızıl saçlı güzeli bir kez daha görebilme şansını yakalamıştı. Gözlerini açtığında kendini tam teslimiyetle kucağına bıraktığı genç duruyordu. Panikleyip borçalayıp kendini toparlamaya çalıştı.
Özgür Çisem'in hallerine sessiz kahkahalar atmış hoşuna gitmesine neden olmuştu. Çılgın ve doğallığı mest ediyordu. Konuşsun sadece konuşsun hiç susmasın konuşsun saçma sapan da olsa sesini duymak istiyordu. Ama Çisem tam aksine sessizliğini alıp yanından ayrılıp arabasına binip okula doğru ilerlemişti. Genç de fırtınalar kopmaya devam etmişti. Tek derdi bir ses duymaktı kulaklarının pasını silen. Şimdi ise tam tersi olmuştu. Konuşmasını beklerken istemediği sessizliğe tekrar geriye dönmüş boğmuştu.
Kadının susması ne demekti bilmiyordu. Sahi insan neden susar, konuşarak derdini anlatmak varken kendini sükunete neden bırakır. Kadın neden susar ve gider sevdiğinden mi yoksa vazgeçti için mi?
Karşısındakinin anladığını kadarıdır kendini anlatabilmesi yormuştu belki de bedenini dinlenmek durulmaz istemiştir. Gideni geri getiremezsin giden gitmiş ,denenmiş ise asla eskisi gibi olmayacaktır. İkisi de acı verir şu an Özgür'ün hissettiği acı gibi. Bir kaç saniye önce en mutlu erkekken şimdi ise en mutsuz ve en acı çeken insan olmuştu. Ellerini saçların arasına götürdü. Saçlarını arasında dolaşan narin parmaklar aklına gelmişti. İsyan ettişti kaderine yüzünü güneşe doğru çevirip:
" Neden her şey onu hatırlatıyor bana neden!Oysaki yıllardır benim sacım, benim dudaklarım ve benim gözlerim. Şimdi ise kırk yabancıymış gibi bakıyorlar bana tanımaz oldum kendimi. Yıllardır beklediğim aşktı şimdi neden acı veriyor bana. Ben mutlu olup mutlu etmek istiyorum. Keşke kızı saçlı güzel, başkasına aitken hiç çıkmasaydın karşıma.
Apansız ağrılar saplanmıştı kalbine kalbine... Seni her hatırlayışımda kaybolan böcekler ortaya çıkıyor. Kemiriyorlar beni yeter artık durun rahat bırakın. Ben geldiğim karanlığıma geri dönüyorum. Her özlediğimde arıyamıcaksam eğer gitmeliyim, gitmem gerekiyor."
Gözyaşları üzülmüştü siyah gözlerden. Mırıldandı kendince içi acıyor, acıyan kalbi kanıyor su.
" Senden öncede yaşıyordum senden sonrada yaşarım bir şekilde. "
Deyip arabasına binip halına doğru ilerledi. Çisem okula gelmiş yangın belirtilerini temizlemişlerdi. Çatısı örtülmeye hazırlanmıştı. Yanan kerestenin yerine yenileri siparişi verilmişti. Murat Çisem'i görünce yanına gelmişti. Düşünceli ve de üzgündü. Üzüldüğü nokta okulun degil asıl nedeni kalbindeki yangındı. Ve o yangınla baş etmekte zorlanıyorum. Bütün duyguları Özgür Özgür diye diye haykırıyor, çıkan isyanı bastırmak kolay olmuyordu.
İkizi bir terslik olduğunu anlamıştı.
"Çisem ne oldu rengin benzin atmış. Seni üzecek bir şey yaptıklarını söyleme sakın."
"Hayır beni üzecek her hangi bir şey olmadı."
Yutkunup boğazını temizledi. Tatmadığı duyguyu takmıştı. Ayrılmak acı vermiş bir kaç saniyelik de olsa köylünün sıcaklığına alışmıştı. Nedense gölgesinden kalkıp kaçmıştı. Korktuğundan değil karşı koyamayacak gücü kendinde göremediği için kaçar gibi uzaklaşmıştı.
Herkes ikizinin sevgilisi olduğunu biliyordu. Haykıramamış iki dudağının arasından benim sevgilim değil kardeşim benim ikizim diyemem işti. Üzerinde kızgınlığın vermiş olduğu moral bozukluğu vardı. Bazen boş veriyor bazense iliklerine kadar varlığını hissediyordu.🍁Düşünceler İnsanı yorar.
Akışa bırakıp beklemek gerek. 🍂🍀Özgür ve Çisem, Murat ile Dicle ortada kalan Hanım Ağa.
Bakalım neler olacak...🍀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardinli Gelin
Teen FictionBilemezdi gelecekte aşık olacağı adam, geçmişinde nefret duygusuyla yaşadığı insan olacağını...