1."Bayan Kelebek"

43.2K 1.1K 68
                                    

  Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar :)

Başlangıç Tarihi: 29.01.2022

MEDYA: AKÇA

Bir banka oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir banka oturdum. Kuşlar su birikintisi üzerinde mutlu görünüyor; ağaçların ardında saklanan bir kedi, minik serçeyi avlamak için uygun zamanı kolluyordu. Dünya kendi döngüsü içinde dönmeye devam ediyordu ve ben fazlalıkmışım gibi hissediyordum.

Bu his korkunç bir şeydi. Ne tam diri hissediyordum ne de ölü. Sanki canlı bir cenazeydim. Ne yaşadığımı belli eden mutluluğum vardı yanımda, ne de ölü olduğumu anlatan huzur.

"Seni televizyonda gördüm!" Bir ses beni girdiğim dipsiz kuyudan çekip çıkardı. Yavaşça sol tarafımda beliren koyu saçlı küçük kıza baktım. Mavi gözleri ışıl ışıl parlıyordu. "Gerçekten balerinsin, değil mi?" diye sordu.

Gülümsedim. "Evet, ben bir balerinim."

Dudakları şaşkınlıkla kıvrıldı. "Ooo!" dedi, heyecanla ellerini birbirine çarptı. "Bende balerin olabilir miyim?"

Henüz cevap vermeden minik ellerini banka koyup kendini yukarı çekmeye çalıştı. Kolundan tutup ona yardımcı olduğumda oturup, ayaklarını ileri geri salladı.

"Çok güzel dans ediyordun. Elbisende çok güzeldi." Heyecanla bağırdı. "Pamuk şekeri gibi!"

İstemsizce bu sevinçli haline tebessüm ettim. Onun yaşlarındayken bende böyleydim. Umarım o da büyüyünce benim hissettiğim gibi fazlalık olduğunu düşünmezdi.

Dalgınlığım arasında "Parmak ucunda durmak zor mu?" diye sordu. Bankta ayağa kalkıp parmak ucunda durmaya çalıştı. Düşmemesi için elinden tuttum. Birkaç denemeden sonra yüzünü asıp pes etti ve geri oturdu. Kollarını, küstüğünü belli edercesine göğsüne sardı. "Zormuş."

Güldüm. Koyu saçlarını geriye doğru okşadım. "Ama kolay olsaydı ilgini çekmezdi, değil mi?" diye sordum. Kırgın gözlerle bana baktı. "Eminim balerin elbisesi ile çok güzel görünürdün."

Gözleri heyecanla parladı. "Gerçekten mi?!"

Başımı salladığımda ağaçların arasından nefes nefese kalmış bir adam çıktı. Küçük kızı gördüğünde "Gece." Diye seslendi. Geriye dönüp birilerine bağırdı. "O burada!"

Adının Gece olduğunu öğrendiğim küçük kız somurtarak ona yaklaşan adama baktı. "Hiç kızma sakın, Güney." Dedi, ses tonu meydan okuyor gibiydi. Gözlerimi kırpıştırdım. "Bir kelebek gördüm. Pembe renkti. Onu takip ettim ve kaybolduğunda bu abla ile karşılaştım."

"Size kızmıyorum küçük hanım. Yalnızca bizi çok endişelendirdiniz. Hadi, şimdi gidelim."

Diğer adamlarda yanımıza geldiğinde Gece bana bakıp gülümsedi. Adamın bakışları teşekkür eder nitelikteydi. Hafifçe başımı eğip sorun olmadığını belli ettiğimde Gece banktan aşağı inip adamlardan birinin elini tuttu.

"Hoşça kal Bayan kelebek." Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana el salladı ve ben de günümü çok daha iyi hale getiren bu tatlı küçük kıza el salladım.

"Hoşça kal Gece."

İki adam, aralarında duran küçük kıza bakmadan önce tehditkar bakışlarla bana baktılar ve geldikleri yolun karşısındaki sokaktan aşağı doğru yürümeye başladılar. Durum şüpheli geldi.

"Sanırım beni televizyonda gördüler. Tanıdık geldim." Deyip kendi kendime fikir türetip eve gitmek için ayağa kalktım. Yollar, dairemden ilk çıktığımda olduğundan çok daha sessizdi. Bu kendimi huzursuz ve gergin hissetmeme neden oldu.

Köşeyi dönerek çok daha küçük bir caddede yürüdüm ama bir kızın bağırarak birini çağırdığını işittiğimde bastığım su birikintisinde kalakaldım.

Uzaklardan cıyaklayan arabaların korna sesi gecenin sessizliğini bir makas gibi böldü. Küçük bir kız "Abi!" diye çığlık attı. Dejavu yaşadığımı hissettim. Korkuyla etrafa bakıp sesin geldiği tarafa koştum. Gözlerim, elini küçük kızın ağzını kapatmaya çalışan bir kadını görünce, kalbimin duracağını sandım. Adrenalin tam olarak neler olduğunu anladığım için damarlarımda pompalanıyordu.

  Bu kadın çocuğu kaçırıyordu.

GÜNAHKAR MELEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin