🌑 Dark Moon 🌑

🧸 Tanışma 🧸

Şimdi kaderleri Karanlık Ay için hazırlanmaya başlayacak. Siz de hazır mısınız?..

🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸

Heeseung'dan:

  Kim bilir kimlerle denk gelmiştim ama onlardan birisinin insan olduğunu biliyorum o kadar. Bay Multes derslikten çıktı, çıkmadan önce sıralamayı masanın üzerine bıraktığını bizim gruplarımıza bu şekilde bulacağımızı söyledi. Hemen onayladım onu, çıksa güzel olurdu, ansiklopedi okuyacaktım, az sayfam kalmıştı. Bay Multes derslikten çıktıktam sonra bir nefes bıraktım dışarı, ne sıkıcı bir dersti öyle. Bıkkınlıkla Jungwon'a döndüm, o da gülümseyerek bana baktı.

Jungwon:Bakalım grup arkadaşlarımız kimlermiş.

Oturduğu yerden ayaklanacağını belli edecek şekilde ellerini masanın üzerine koyarak bana döndü. Ben de ona cevap verdim.

Ben:Pek de merak etmiyorum.

Aslında, ufacık bir merak vardı o kadar... Oturduğumuz yerden kalktık ve şöyle bir etrafa bakındık, evet, etrafa bakınmamız saçmalıktı ama bakıyorduk işte. Keşke Bay Multes grup arkadaşlarını arka arkaya oturtsaydı, ama nerede? Biz böyle etrafa bakınırken yanımıza 5 kişi geldi. Kaşlarımı çattım, kimdi bunlar, ne oluyor ya!? İçlerinden birisi gülümseyerek bize döndü, samimi bir şekilde konuşmaya başladı.

Birisi:Merhaba, sizi sıralamadan bulduk, hepimiz aynı gruptanız. Bu arada tanışmadık, takımdan Kim Sunoo.

Jungwon ile aynı anda kafa sallayarak onayladık. İyi gibi duruyorlardı. Hepsi bu çocuğun kendini tanıtması ile diğerleri de kendilerini tanıtmaya başlamıştı.

Başka biri:Jay Park.

Başka birisi daha:Jake Sim.

Ah, bir saniye. Ben onunla-

Birisi:Park Sunghoon.

Başka birisi:Nishimura Riki.

Onlar kendilerini tanıttığında geriye tanıtacak kişi kalmamıştı, o yüzden ben de kendimi tanıtma gereği duydum.

Ben:Lee Heeseung.

Jungwon:Ben de Yang Jungwon.

Tanışacak kişi kalmamıştı, o yüzden hepimiz sessiz kaldık. Sonra aynı anda kabalık olmasın diye aynı anda yeniden konuştuk.

Hepimiz:Memnun olduk.

Ortam sessizleşince birbirimize baktık, bunu yaparken de ayakta kalmıştık. Hepimiz tanışmıştık, ilk fashıl bitmişti, şimdi sıra alışmaya gelmişti. Evet, bakalım bunlardan daha neler çıkacak? Merak ediyorum, ama alışacak gibiyiz.

Jay'den:

   Nasıl oldu bilmiyorum ama iyi bir konuşma yakalamıştık, güzel bir ortam oluşmuştu aslında ve o kadar da korkulacak bir şeyleri yoktu, daha doğrusu gerek yoktu, hepsi çok sevecendi, şimdiden alışmıştım ki daha çok alışacak gibi duruyoruz. Birçok konu bulmuş konuşup konuşup duruyorduk.

Jake:Bizim orada su* yerine kül yağar, arada sırada külle karışık lav yağar, öyle, işte.

Şu anda kimin yaşadığı yerde, ne yağıyor onu konuşuyorduk, saçma bir konu ama başka konu yoktu, öyle.

Riki:Bizim kafamızı yaracak şekilde elmas yağıyor*².

Onu başımla onaylarken Sunghoon'un şaşkın sesi ile ondan tarafa döndüm.

Sunghoon:Bi' bizim orada mı normal su yağıyor?

Şaşkınlıkla karışık söyledi, kendisine katılacak birisini de arıyor gibiydi, gerçi hiçbir gezegende yağmur yağmıyordu, orası da ayrı konu.