Onun için kafa dağıtmamız gerekiyordu. Peki nasıl.?
🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃🍃
Riki den:
Antrenamanım bitmişti. Çantamı sağ koluma atıp oradaki sözde "arkadaşlarım"a görüşürüz dedikten sonra bizimkilerin olduğu toplanma alanına doğru yürüdüm. Kulağımda çalan şarkı, düşüncelerim ve ben beraber yürüyorduk. Grup son günlerde çok yorgundu. Sooha iyi bir kızdı ama o gelene kadar her şey daha güzeldi. Grup bir aradaydı en azından ama o geldiğinden beri artık grubun içinde belli kısımlarda soğuk savaşlar vardı. Düşüncelerimi, görüş alanıma giren yurt ile darmadağan oldular. Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim ve yurda girdim. Koridorda yürürken sadece benim ayak seslerim duyuluyordu. Bir ritim sesleri gibi duyuluyordu. Çok hoştu, bu hoş melodi ile bizim alana varmıştım. Kapıyı açtığımda herkes kendi hâlinde takılıyordu. Jake Hyung, kendi koltuğunda uyuyor gibi bir hali vardı. Sunoo Hyung, Sunghoon Hyung'un omzuna kafasını koymuş uyuyordu Sunghoon Hyung da ona katılmıştı. Jay Hyung, Jungwon Hyung ile beraber müzik dinliyordu. Heeseung Hyung ise Jake Hyung karşısındaki koltukta oturmuş ona bakıyordu.Ben:Selam Brolarım~.
Diyerek yoğun sessizliği ve soğukluğu yok etmek isteyerek söylemiştim.
Jungwon Hyung:Merhaba Rik.
Gülümseyerek benim masama ilerledim. Ve oraya kendimi atıp bizimkilerle bakışmaya başladım. Jake Hyung tamamen kendi soyutlamıştı sanırım. Geldiğimden beri aynıydı. Duruşu değişmemişti. Herkes kendi halindeydi ama ortam bâyâ soğuktu. Bu soğuk havayı dağıtmak amacıyla Mp3 çalardan -nasıl hiçbir fikrim yok ama bizim zamanımızın şarkılarından oluşan 40 tan fazla müzik listesi vardı- oradan hep kendime benzettiğim Dark Moon grubundan "Blessed Cursed" şarkısını açtım ve sesi fulledim. Ve bizimkilere gülerek baktım. Hepsinin gözü beni bulmuştu.
Ben:E hadi. Böyle ruhsuz durarak bugünü mahvediyorsunuz. Neden kafa dağıtmıyoruz.?
Diyerek oturduğum sandalyeden kalktım ve gidip odanın ortasından onlara baktım.
Ben:Ah hadi ama. Bugün çılgınlar gibi dans etmeliyiz. Enerjimizi kazanmalıyız. İsterseniz malikaneye gideriz orada kafa dinleriz.? Ha.? Ne dersiniz.?
Jungwon Hyung:Güzel fikir aslında.
Ben:Aslındası yok. Güzel fikir. Jake Hyung. Hadi, kalkta dans edelim.
Jake Hyung:Nishi günümde değilim.
Ben:Umrumda değil~.
Diyerek oturduğu koltuğa gittim ve bağladığı kollarını ayırıp onu ayaklandırmaya çalıştım.
Jake Hyung:İste-
Ben:AMA HYUNG KALKACAKSIN.!
Jake Hyung:Nedense mesajlaşırken büyük harf kullanan sen geldi aklıma.
Ben:Güzeldi ama.
Jake Hyung:Sinir krizi geçirirdim neden büyük yazdığını öğrenememek çok sıkıcıydı.
Ben:Eve~t.
Sunoo Hyung:Dans etmimizi mi istiyorsun.?
Ben:Eve~t.
Sunoo Hyung:Okay. O zaman.
Deyip Sunghoon Hyung'u aldı ve kaldırdı.
Sunoo Hyung:Üzerimizdeki ciddiliği atıp malikaniye gidelim.
Ve kendi halinde dans etmeye başladı. Jay Hyung ve Jungwon Hyung da kalktılar, kendilerini dansa kaptırıp yorgunluklarını atmaya başladılar. Heeseung ve Jake Hyung'a yalvarıcı bakışlarımla bakmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌑 Dark Moon 🌑
Fanfiction❕️DÜZENLENMEKTE❕️ 7 farklı yetenek bir araya geldi, 7 farklılık, 7 özel kader... Kaderleri, kesiştikten sonra beraber güzel anılar biriktirmeye başladı ama bu güzel anıları bozulup yeni şeyler karşılarına çıkacaktı, buna kıskançlık yol açacaktı. Bir...