🌑 Dark Moon 🌑

🫧 Mavi Zamanlar 🫧

ʏıʟʙᴀşıɴᴀ öᴢᴇʟ ʙöʟüᴍ ❄️☃️

Onlar, kıyamet kopsa da bir araya gelmemek için direnecek olsalar bile; birbirlerinden başka dayanacak tek dalları dahil yoktu hakikatte...

🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧🫧

Hakîm Bakış Açısı:

  Hayat bazen öyle bir geçerki fark edemez insan; olaylar öyle bir hızda yaşanırki durduramaz, seyirci olur kaderine. Kaderi ona gerçekleri kusursuz bir aynada yansıtırken gerçeklere korku ile bakar insan. Gerçeklerden bu kadar çok korkup kaçmasının sebebi nedir ki insanoğlunun, neden çekinir bu kadar gerçeklerden? Cevabı çok zaman önce verilmişti zaten, cevap basitçe açıklanmıştı zaten sadece insanoğlunun "hafıza" diye adlandırdıkları bilgi kutusu bunu hatırlayacak kadar yer bulundurmuyordu sadece.

  Cevaba geçmeden biraz zamanlardan bahsetmek daha doğru olacak. Zaman, zamanlar; insanlar için büyük değere sahip bir kavram. Zamanı bilmeyen bir insan hayatını belirlemeyeceğini düşünmekte, zamanı belli olmazsa işlerinin aksayacağını düşünmekteydi. O yüzden her vakte bir isim vermeyi seçtiler, bu zamana ise "Mavi Zamanlar" demeyi tercih ettiler... Mavi Zamanlar demelerinin tabii ki de bir sebebi vardı, bu sebep vampiler daha ortaya çıkmadan önce verilmişti. Vampiler ortada yokken simyacılar, cadılar ve büyücüler için hiçbir sorun yoktu, onlar gayet rahat bir şekilde hareket ediyorlardı ortada. Vampirlerin ortaya çıkması ile işleri çok zorlaştı ve uzaklaşmak zorunda kaldılar, gördükleri ruhani varlıkların doğruluğunu yalanlamaları gerekti, gerçekler de bu yalanlamalarla uzaklaştı zamandan...

  Gerçekler her zaman yerini korur ve kaybolmaz, tıpkı Su Perisi gerçeğinin kaybolmaması gibi... Efsaneye göre bir kız varmış ormanın derinliklerinde bir yerde yaşayan, bir insan boyunda ama insan olamayacak kadar saydam bir deriye sahipti anlatılanlara göre. Bu gördükleri şeye Peri dediler, göletin yanında görüldüğü söylendiği için ise ona Su Perisi dediler. Su Perisi'ni Busan'ın ormanlarının birinde ormanın ortasındaki minik bir gölette gördüklerini iddia ettiler. Bu haber karşısında halk ilk şaşırmış sonra da inanmamışlardı ama her zaman her toplumda olduğu gibi bu iddiaya inananlar ve bunu görmek isteyenler olmuştu yani o Peri'yi görmeye gitmişlerdi. Görenler, gördüklerini heyecanla anlatırken heyecandan neredeyse küçük dillerini yutacaklardı.

  Su Perisi'ni gördüklerinde hep şarkı söylerken yakalmışlardı görenler, Su Perisi ve onun mükemmel sesine şahit olmuşlardı. Şarkı söylerken o kadar nahif, zarif ve harika görünüyordu. O kadar kusursuzdu ki Peri sözünü kendisine öylesine bir takı gibi takıp mükemmel durmasını sağlıyordu. 

  Ama insanoğlu bu, her zaman iyi ve kötüyü içinde bulunduran toplum bu. Her zaman, her tarihte insanların arasında kötüler de bulunur ve bulundu. Bu zamanlar da o zamanlardan birisiydi ve tabii ki de Su Perisi'ni yakalamak isteyenler de vardı. Su Perisi'ni yakalamak için çalışmalara başladılar ama insanlar bilmiyordu ki doğa, su, hayvanlar ve Dolunay; ormanı koruyan Su Perisi'ne olacakları haber verdiler, insanların Su Perisine zarar vermemeleri gerekiyordu çünkü doğayı Su Perisi koruyordu. Su Perisi'ne bir şey olması demek dengelerin alt üst olması demekti. Dengeler alt üst oldu da, takvimler 30 Kasım'ı gösterdiğinde dengeler alt üst olmuştu. İnsanlar ve doğa arasındaki denge, o gün yıkılmıştı...

  İnsanlar arasından biri, o gece saat 01.06'yı gösterirken dengeyi alt üst etti. Saat 00.30'u gösterirken de doğanın dengesini alt üst edeceğini bilmeden ormana adımını atmış ve sessizce yürümeye başlamıştı. Bugün dolunay vardı gökyüzünde, dolunay bugün en güzel asaleti ile dünyaya bakıyordu ve dünya onun asaleti karşısında sessiz kalıp kendisini aydınlatmasını izin veriyordu o yüzden etraf gayet aydınlıktı o yüzden.