✅ Son Görev ✅

39 11 70
                                    

Yorgunum. Lütfen-

✅✅✅✅✅✅✅✅✅✅✅✅✅✅

Hakîm Bakış Açısı:
Görevlerin sonuna gelinmişti. Hepsi yaşıyordu, yaşıyorlardı yaşamalarına da bir sorun vardı. Bazıları iyi değildi, bazıları ölmek istiyordu ve bunları yapacaklar gibi de duruyordu. Aynanın içine sıkılan tozla hepsi uykuya dalmıştı. Uyandıklarında şaşıracaklardı, her şey yeni başlıyordu. Başlangıçlar ve sonlar üzerine kurulmuş bir hayatta yaşıyoruz. Ve bu oyun da onları öğretiyordu. Oyundan nefret ediyorlardı fakat oyun arkadaşlık bağlarını güçlendirmişti. Oyun onları hazırlıyordu... Bilinmezlik hazırlıkları en sonunda gün yüzüne çıkacaktı elbet. O güne dek, ilel ebed haberdarsız kalacaklardı...

İlk uyanan Riki oldu. Sersem bir şekilde kalktı yerinden. Kafasını tuttu. Çok fena ağrı vardı içinde. Nerede olduğunu anlamak için etrafına bakındı. Arkadaşlarını görünce hızla ayaklandı. Vücudundan ayrılmaya çalışan ilaçla kafası sersemdi. Ama umrunda değildi. Bozulan dengesi ile durdu birkaç dakika. Hemen dengesini kurup baygın arkadaşlarının ortasına geçti ve hepsine baktı. Vaov.! Bunlar onlardı.! Hızla arkadaşlarının uyanması için bağırdı. "Hyunglarım.! Uyanın.! Hep beraberiz.! Enha tam.!" içindeki sevinci yansıtmaktan korkmuyordu. Gerekmiyordu, Hyungları onunlaydı.

Riki'nin canlı sesi beyinlerine ileşerek uyanmalarıyla alakalı bildiri geçti vücutlarına hepsi. İlacın etkisiyle sersem vücutlarını kaldırmaya çalıştı hepsi. Etraflarına bakınınca birbirlerini görmüş ve sersemlik falan kalmamıştı. Hızla ayaklandılar. Yerlerinden kalktılar ve birbirlerine sarıldılar. Hatta ağlamışlardı bile. Birbirlerini bulmanın sevinci ile her şeyi kazanmış gibi hissettiler. Değmişti. Oyun sona ermiş ve birbirlerini bulmuşlardı. Öyleydi değil mi.? Her şey bitmişti.? Fakat neden içlerinde bu kadar basit olamayacağını söyleyen bir şey vardı. Bilekleri yeniden titreşti. Ve yeni görevi okudular.

"7. Görev:Buradan çıkın
Bol şanslar."

Bu son görevdi. Başka görev göstermiyordu. Biraz daha sarıldılar. Buna değmişti. O yüzden biraz daha kucaklaşmaları bir şey yapmazdı. Bu görevi beraber bitireceklerdi. Biraz daha durup birbirlerinden ayrıldılar. Kol kola girerek yürümeye başladılar. Nereden nasıl çıkacaklardı.? Etraflarına bakınarak yürüyorlardı fakat tanıdık bir yer yoktu. Gerçi hiçbir yer tanıdık değildi de orası ayrı. Orman gibi bir yerdelerdi. Yıkık ağaçlar, tuhaf çiçekler ve kurumuş ağaçlarla her yer tuhaftı. Ayrıca bazı ağaçlar boyalıydı. Bunun nedeni neydi pekala.? Gökyüzü kırmızıydı. Ne bulut ne de güneş vardı ortada. Gökyüzü sadece kırmızı... Gözleri etrafı aradığı için sessizlik hakimdi ortama. Fakat kimin umrunda.? Birbirlerini bulmuşlardı.

Sessiz bir şekilde ilerlerken en ufaklarının sesi  doldu kulaklarına. Hepsi ona döndü. "Hyunglarım.! Buradan çıkılacak gibi.!" Bunu duydukları gibi o tarafa ilerlediler. Bir arada olmak işe yarıyordu. Neden yaramasın ki.? Riki'nin gösterdiği yere gidip baktılar. Cam gibi bir şey vardı. Aslında bunca zaman boyunca cam bir labirentin içindelerdi ve yeni fark ediyorlardı. Camı nasıl kırabilirlerdi.? Hepsi birbirine baktı. Tamam, ne yapacaklardı.? "Tekme mi atsak.?" diyerek fikrini sundu Jake. Biraz düşündüler. Olabilir. Neden olmasın.? Ve koşup tekme attılar. Bazıları yumruk bile attı ama olmuyordu. Cam kırılmazdı büyük ihtimalle.

"Cam kırılmaz olabilir mi.?" diye söyledi Heeseung. Onun sözü ile hepsi durdu. Haklıydı. Ve geriye çekildiler. "Plan mı yapsak.?" diyerek yapılması gerekeni belirtti Jay. Soluklandılar. "Tamam, o zaman şu şekilde yapalım. Biraz etrafa bakınalım. Etrafı dolaşıp işimize yarayacak şeyler bulmaya çalışalım. Gruplara ayrılarak dağılalım. Böylece kaybolmayız." bir lider edasıyla konuştu Jungwon. Kafa salladılar. Sunghoon, Riki ve Sunoo; Jay ve Jungwon; Heeseung ile Jake gruplaşarak ayrıldılar. İlk grup batıya, ikinci grup kuzeye ve son grup doğuya doğru ayrıldılar. Bir şey bulacaklarına inançları vardı. Buradan çıkmaları için illaki bir şey koymuş olmalılardı.

🌑 Dark Moon 🌑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin