Yıl: 3507
Yer: Hogwarts Akademisi
Saat: 03.15
Jiwoo'dan:
Uzay sabahı saat 03.10'da kalktım, uykumu güzelce almıştım ve rahattım çünkü Jungwon dersini almıştı, bana bulaşmamasını milyon kez söylemiştim, bundan sonra da yapmaması gerektiğini anlar. Odada sessiz bir şekilde hazırlanmaya devam ettim, çünkü Tuna'yı uyandırmamalıydım o yüzden sessizdim. Kendimi hazır hissettiğimde sessizce kapıyı açtım, sessiz bir şekilde kapıyı kapattıktan sonra gülümseyerek koridora döndüm. Gururluydum, benimle dans etmemeleri gerektiğini bütün üyelere göstermiştim, bundan sonra bana çatamazlardı yoksa bundan sonra ne yapacağımı onlar bile tahmin edemez.
Şu anda orada ne yaptıklarını merak ediyordum açıkçası, ama tahmin edeyim ki büyük ihtimalle bana sinir oluyorlardır, Jungwon beni öldürme planları dahil yapıyordur. Hah, çok da umrum da. Veee, kesinlikle kapıyı açtığım gibi Jungwon yakama yapışacaktı, yapardı ama ben eğleniyorum çünkü ona ders veriyorum, bana bu şekilde davranamaması gerektiğini anlaması gerekliydi yani.
Aslında yalan söylememiştim, yani Müdür Wolf'un Nishimura'yı çağırdığı bir yalan değildi. Müdür Wolf; Enhypen grubundan Riki'yi, bizim gruptan ise Tuna'yı çağırmış ve haftaya gerçekleşecek olan Kanlı Ay balosunda görevli yapmıştı onları. Ama hepsi bana güvememeyi seçip bana ters davranmıştı, o zaman bu yaptıklarıma katlamalılardım yani onlara, biraz benimle uğraşmamaları gerektiğini göstermiştim.
Şimdi ise koltibilteğe (kütüphaneye) gidiyordum, onları oraya kilitlemiştim fakat şimdi oradan çıkarmam gerekliydi çünkü kolbilteğin (kütüphanenin) açılma zamanı yaklaşıyordu. Kolbilteğin (kütüphanenin) görevli öğretmeni olan Bayan Shine'den dün kolbilteğin (kütüphanenin) anahtarını istemiştim, tabextik (kitap) alacağım bahanesi ile aldığım bu anahtarla Jungwonlar'ı kolbilteğe (kütüphaneye kilitlemiştim) ama eğer Bayan Shine onları görürse bana çok kızardı. Çünkü Bayan Shine çok disiplinli bir kadındır, içeride öğrenci görürse büyük ihtimalle çok çok kızardı bana, sadece kızmakla kalmaz beynimi yerdi, geriye kalan kemiklerim ve etlerimi de Müdür Wolf'a verirdi, bunun olmasını istemezdim -ki hiçbir öğrenci istemez- o yüzden acele edip onları oradan çıkarmam gerekiyordu.
Bunları düşünürken koltibilteğe (kütüphaneye) varmıştım. Acelem olsa bile gayet yavaş davranışlar ile anahtarı cebimden çıkardım, anahtarı kapının deliğine sokup kapıyı biraz araladım, tam açmadım ama çünkü benden sayıca fazla olan ve sinirli olan erkeklerin karşısında tek başıma ve kız olarak duramazdım. Çiğ çiğ yerlerdi beni özellikle o Jay denen ucube, kesin yerdi beni.
Ben:Heeeey, grup bozuntusuuu! Huhuuuu!
Sinir ederek içeriye seslendim, çok kaşınıyordum büyük ihtimalle ama bana dokunurlarsa kurallar gereği akademiden atılırlardı, kendi eğitim hayatları söz konusu, bir daha düşünsünler yani.
Ben:Kimse yok muuuu!? Jungwoon!
Daha fazla alay ederek konuştum. Sinir edici şekilde gülümserken seslenişime cevap bekledim birkaç saniye. Fakat ses yoktu, ses yoktu!? İstemeyerek kaşlarımı çattım. Hadi ama, kandıramazsınız siz beni.
Ben:Hey! Kimse yok mu!?
Yeniden seslendim ve biraz bekleyip ses vermelerini bekledim fakat yine ses gelmemişti. Gözlerim açılarak aralamış olduğum kapıya baktım, başlarına bir şey mi gelmişti acaba!? Yani, şimdiye buraya gelmeleri gerekiyordu normal zamanda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌑 Dark Moon 🌑
Fanfiction❕️DÜZENLENMEKTE❕️ 7 farklı yetenek bir araya geldi, 7 farklılık, 7 özel kader... Kaderleri, kesiştikten sonra beraber güzel anılar biriktirmeye başladı ama bu güzel anıları bozulup yeni şeyler karşılarına çıkacaktı, buna kıskançlık yol açacaktı. Bir...
