🐯 Kaplanlar 🐯

37 1 0
                                    

Hızla kalkana ilerledi ve tam kalkanı parçalayacağı sırada bir çift göz gördü çalıların arasında...


🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯🐯

Hakîm Bakış Açısı:
Jake bütün sinirini ve gerçekleri dökmüştü orada. Ve orayı terk etmek istemişti. Maalesef ki bu isteği gerçekleşememişti. Heeseung eli kolunu kavramış ve onu geriye çekmişti.

Heeseung:Acil buraya gelin çocuklar.! Kaplanlar şehre inmiş.

Jake duyduğu kelime ile kafasından vuruldu. Elindeki makine yere düşecekken Heeseung onu da yakladı ve ikisini de geriye çekti. Kaplanlar kurt adamlardan daha saldırganlardı. Heeseung onu arkasına aldı. Jake sinirli olduğu için doğru karar veremezdi.

Heeseung:Sadece şimdilik bana güven. Sonra gideceksen git yine.

Diye söyledi ve sihrini tetikledi. Kaplanlardan haz etmezdi ve anlamadığı anlamasız duygular vardı. Hepsini onların üzerine salacaktı. Jake olayın şokundan çıktığı gibi arkasını Heeseung'a verdi. Haklıydı, şimdilik onlardan kurtulmalılardı. Ateş daha fazla damarında duramadı ve onu dışarı bıraktı Jake. Elleri alevlendi. Bunu seviyordu. Etrafına bakındı. Kaplanlar kendilerini belli etmişlerdi. Buradan çıkamayacakları için kaplanlarla savaşmaları gerekiyordu. Kaplanlar içeri atladılar. Sayı olarak kalabalıklardı. İkisin de umrunda değildi. Sihirlerini onların üzerinde uygulamaktan asla çekinmezlerdi. Kaplanlar yüzyıllardan beri kurt adamlar ve vampirler ile düşman olmuş bir canlıydı. Aslında bu düşmanlığın sebebi tam olarak bilinmesede düşmanlardı. Bundan dolayı bu konuda vampirler ve kurt adamlar birleşip onlara karşı duruyorlardı.

Jake ve Heeseung sırt sırta kaplanalara karşı saldırıyorlardı. Savunmaları gayet başarılıydı fakat her şeyin olduğu gibi onların sihirlerinin ve enerjilerinin de bir sonu vardı. En sonunda sihirlerini fazla kullanmaktan ötürü vücutları kendini kilitleyip işlemleri durdururdu. Bu da onların bayılmalarına neden olurdu. Jake ve Heeseung saldırırlarken içinde bulundukları kalkan yok olmuş ve az ileriden hızla gelen Jungwon görülmüştü. Hızlı koşma yeteniğene sahip olduğu için ilk o geliyordu. Alana yaklaştığında hızını ayarlayıp Heeseung ve Jake'in uğraştığı kaplanlardan birisinin üzerine atladı. Kaplan, üzerine atlayan şeyle afallamıştı. Heeseung ve Jake'i bırakıp üzerindeki bedenden kurtulmaya çalıştı bu sefer. Jake gördüğü arkadaşı ile gülümseyip adını seslendi.

Jake:Jungwon!

Jungwon kaplanla uğraşırken Jake'e konuştu.

Jungwon:Hyung geldik. Hemen diğerleri de gelir.

Jake kafa salladı, üzerine atlayan kaplanı son anda fark edip ona ateş toplarından birini hediye etti. Az ileride diğerleri de görünmüştü. Sihirlerini önden göndererek kavgaya katılmışlardı üyeler. Sunoo'nun sihri ile yerler buz kesilmiş ve kaplanların saldırı imkanları kısıtlanmıştı. Kaplanlar neler olduğunu anlayamazken grubun geri kalanları katılmıştı bu güzelim kavgaya. Kavga büyüyüp sihirler ve pençeler havada uçuşurken bir sesle herkes durmuştu.

:Durun!

Üyeler ve kaplanlar dahil herkes durmuştu. Kaplanlar, üzerlerinde olan üyeleri atıp sesin geldiği yere doğru ilerlediler, bu şekilde geri çekilmişlerdi. Kaplanlar ciddi ve gözlerinde öfkeyle üyelere bakıyorlardı. Çalılıkların arkasından kül grisi saçlı üzerinde mavi kimono olan birisi çıktı. Üyeler şok olmuştu. Jungwon hemen üyeleri yanına toplayıp arkasına aldı. Gelen kişi Lee Sangyeon'du.

Sangyeon:Vay, vay. Benim Hislerime nasıl zarar verirsiniz? Onlar benim canlarım.

Diyerek alaylı bir üzüntü ile vicdanlı (?) bir konuşma yaptı üyelere. Bu kelimelerini kaplanlarına bakarak söylemişti. Gözlerini kısarak üyelere dönerken gözlerindeki alaycı üzüntü yerini duygusuz, durgun gözlere bırakmıştı.

🌑 Dark Moon 🌑Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin