VIII.

1.4K 108 19
                                    



Dışarıdan müdahale, hayatında hep bu olmuştu Taehyung'un. Yaşadığı hayatta onun belirleyemediği bir çok şey olmuştu. Buna oğlu da dahildi. 

Yapılan planlar, salak yerine konmalar ama insan yerine konmamalar. 

Yaşadığı durum tam da buydu.

Her ne kadar babasıyla muhattap olmayacak kadar uzaklaşsa da ondan, babası peşini bırakacak gibi değildi. 

Kafasını iki yana sallayarak ceketini çıkardı. Karşı koltukta ki kadına bakarak çenesini sıktı. 

Moonbyul, onun bu hareketine yalancı bir gülümsemeyle bakarak bacak bacak üzerine attı.

"Bay Kim hala izliyor seni ha?"

Öyle der gibi kafasını salladı Taehyung.

"Hiç bıraktı mı ki?" 

İkisi de bir şey söylemedi. 

-

Anlamsız bakışlarım karşımda ki iki kişide dolaşıyordu şimdi. Göz kapaklarım ağırlaşıp kapanıyor, bulanık gören gözlerim ise boş boş bakıyordu. 

"Ne oluyor dedim Jungkook?" 

Sesi beynimde iki kere yankılandığında kendimi bulduğum duvara yasladım. 

"Bay Park sarhoş, odasına kadar-" 

"Bunu konuşacağız, gidebilirsin." 

Elimi göğsüme koyarak konuştum.

"Ben mi sarhoşmuşum? hadi ordan." sarhoş değildim ben. 

Gözlerimi kapayarak duvara yaslanmaya devam ettim. Duyduğum adım sesleri ile dudaklarımı açıp kapadım. Uykum gelmişti.

"Sana gelelim şimdi."

Göz kapaklarıma inat gözlerimi kocaman açarak önümde ki bedenine adımladım.

"Bana mı? Sizi gördüm! iğrençsiniz." 

Bedenim hafif sallansa da devam ettim.

"Benimle muhattap olmayın daha." 

Bir şey demesine izin vermeden arkamı dönerek merdivenlere doğru yürüdüm.

"Dur orada." 

Ses tonuna rağmen durmadım. Bana emir veremezdi. Önümde ki basamağa doğru adım atacakken tekrar yalpalamamla tutmuştu beni.

"Dur dedim sana, bu halde nasıl çıkacaksın yukarı?" 

Tuttuğu koluna iterek ona döndüm sinirimle.

"Ne varmış halimde? çocuk değilim ben." 

Burnumu çekerek gözlerimi kırpıştırdım. Kendim çıkabilirdim bir kere.

Sesli nefesini bırakmıştı bana cevaben.

"Hiçbir şey bilmiyorsun." 

Fısıltıya yakın sesiyle kaşlarım çatıldı. Doğru söylüyordu. Benim bildiğim bir şey yoktu.

Korkuluklara tutunarak bende fısıldadım.

"Anlatmıyorsun ki." 

"Jimin.." 

Koluma değen kolunu bu defa itmedim. Bir şey de söylemedim. Bir kaç saniye öylece durdu.

"Anlatsam, seni burada tutamam." 

"Bu da ne demek?" 

Sorumla kolumda ki eli yanağıma çıktı. Bir basamak aşağıda olduğundan yüzlerimiz aynı hizzadaydı şimdi.

İf the mafia falls in love |vmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin