XII.

1.2K 105 28
                                    


Bu arada önce ki bölümde Jimin'in kaçırıldığı yer öyle halk içi bir yer değildi. Jungkook dikkat çekmemek için arabayı ara sokaklardan birine park ettirmişti. Şimdi buna açıklık getirdiğime göre iyi okumalar...





Abisiyle konuştuktan sonra yalnız kalmıştı odasında. Abisinin insanlara karşı tutumunu biliyordu, anlayabiliyordu. İnsanlara çabuk güvenmezdi. Güvendiğinde ise o insan için hayatını feda edebilirdi. Öyle bir insandı abisi.

Alnını ovuşturarak derince bir çekti. İşleri iyi gidiyordu, elini kana bulayan bir insan değildi. Göründüğü gibi biri değildi o. İnsanların canını keyfiyen alan biri değildi. İnsanların yaşamlarını elinden almaya onu kararı yetmezdi. Onun yaptığı iş göründüğünün aksine iyi bir işti. Tamam ilk bu işlere girdiğinde insanların ölümüne sebep olmuştu ama bunları isteyerek yapmadığını biliyordu. Babasının boyundurluğundan çıkmak zorundaydı, babasının avucunun içinden çıkmak zorundaydı. Kolay olmamıştı. Hiç kolay değildi, hele ki bir de babası oğlunu öldürebilecek kapasitede bir insanken. Ölümden dönmüştü, derin yaraları olmuştu ama tanrı onu gerçekten sevmiyordu. Yanına almayacak kadar sevmiyordu. Öyle düşünüyordu Taehyung bütün hayatı boyunca. Ta ki hayatına Jimin girene kadar. Jimin oğluna iyi gelmişti, kabul etmemeye inat etse de ona da iyi geliyordu. Bunu abisiyle konuşurken dile getirince anlamıştı.

Kolunu hareket ettirirken yere düşen kalemle oflayarak eğildi. Kaleme uzanırken gördüğü kağıt ile kaşlarını çatarak kalemi boşvererek kağıda uzandı. Eline aldığı kağıdı kendisine çevirerek inceledi. Farketmeden gülümsedi ama bu gülümseme saliselikti. Kendi evinin içinde kendisinden habersiz resimleri çekiliyordu. Babasının köstebeği Kim Woo işten çıkarılmıştı. Artık kime güveneceğini şaşırmış haldeydi. Korumaların çoğu onunla büyümüştü, geri kalanı ise onun güveneceği kadar onunla çalışıyordu. Fotoğrafı masaya koyarak yerinden kalktı. Yüzünü sıvazlayarak odada turladı adımları. Sonra hatırladı, Jimin ve abisi konuşurken yere saçılmış kağıtları hatırladı. Jimin bu yüzden mi apar topar çıkmıştı odadan? Şimdi anlıyordu.

"Sende onu öptün"

Abisi bu fotoğraflara dayanarak sormuştu bu soruyu. Fotoğraf ikisinin öpüştüğü bir andı. Birisi fotoğraflarını çekip abisine vermişti. Burada güvenmemesi gereken kişi abisi miydi? kafa karışıklığı yaşıyordu. Abisine sormalıydı bunu. Kim bilir Jimin'e neler demişti.

Düşünmeden bir kaç gündür yaptığı şeyi yaparak ayaklarının onu götürdüğü yere sürüklendi. Odasından çıkarak koridorun sonunda ki odaya yürüdü. İstemsiz son bir kaç gündür hoşuna giden şeylerden biri de buydu. Kapının önüne geldiğinde yavaşça kapıyı açarak kafasını soktu önce, ikisinin de uyuduğundan emin olunca tamamen bedenini de sokarak odaya girdi. Gördüğü görüntü içini yumuşatmıştı. Kendini durdurmayarak yatağa yaklaştı sessizce. İkisi de derin bir uykudaydı. Oğlu Jimin'e sanki her an kaçacakmış gibi sarılmış, burnunu onun boynuna dayamıştı. Bunu huy edinmiş gibiydi oğlu. Jimin ise kafasını oğlunun başına eğmişti hafif, boynu ağrımıyor muydu? Taehyung hafifçe eğilerek kafasını düzeltti. Hafif açılmış yorganı da düzelterek gülümsedi. Ve odanın çıkışına yöneltti adımlarını.

İf the mafia falls in love |vmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin