XXVIII.

754 61 26
                                    





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Aradığı dosyayı bulduğu için sevinmişti Jin ama bu sevinci başka bir dosyada gördüğü isim ile geri kaçmıştı. Kaşları derince çatıldı, bir kere daha okudu ismi. Yutkundu art arda.

Kim Yejin

Anlamıyordu. Namjoon'un çalışma odasında, daha doğrusu iş dosyalarının arasında bu dosya ne arıyordu? Gözlerini odayı bir kaç kez turladı. Odada kamera olduğunu biliyordu. Dosyayı alıp almamak arasında kaldığında vazgeçti ve dosyayı orada okumaya karar verdi. Dosyanın kapağını açtığı an Yejin'in bilgileri düşmüstü hemen önüne. Bildiği bilgileri hızlıca geçerek diğer sayfaya geçti. Kaşları şimdi merakla kalkmıştı.

Ölüm nedenini tabi ki biliyordu ama ölmediğini öğrenmek onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Boğuluyormuş gibi hissetti Jin. Gömleğinin yakasını çekiştirdi bir kaç kez.

"Nasıl?"

Ölü bedenini gördüğüne emindi Jin. Elini kalbine götürerek bir kaç kez derince soludu. Kendine gelmek adına önünde ki bardaktan bir yudum içti acelesizce. Sayfaları çevirmeye devam ettiğinde gerçeğin farkına varmaya başlamıştı.

Yejin, başka bir ad ile saklanmıştı ve Namjoon bu yalana ortak olmuştu. Histerik bir gülüşle kameraya baktı Jin.

"Bana yine yalan söyledin, ha?" Gülüşü hızla söndü. Önünde ki bardağı düşünmeden kameranın olduğu yere firlatması saniyeler almamıştı. Bardağın kırılma sesi odada yankılandığında koridorda ki sesleri de idrak etmisti o an. Dosyayı hışımla kapatarak kapıyı sertçe açtı, kapatma gereği duymadan. Merdivenden çıkan eşine alaylı bir gülüş yolladı.

"Seni rahatsız mı ettim kocacım, rahatsız olma sen. Gidiyorum ben zaten." Elinde ki dosyayı sallaya sallaya ona anlamsız bakışlar atan bedenin yanından geçmek istedi ama beklediği üzre kocası izin vermemişti.

"Jin, ne oluyor? Nereye gittiğini sanıyorsun?" Kolunda ki ele yandan bir bakış atarak gözlerini onu çatık kaşları ile izleyen eşine çevirdi.

"Ne mi oluyor? Ciddi misin sen!" Kendini geriye çekerek kolunu ondan kurtardı. Elinde ki dosyayı müstakbel eşinin yüzüne doğru sallayarak bağırdı.

"Yalanlar Kim Namjoon, yalanlar asla gizli kalmıyor. Park Jisoo ha! Nasıl böyle bir şey yapabildin Namjoon! Nasıl?" Sinirden titreyen ellerine bir de sesi eklenmişti.

Olayları yeni kavrayan Namjoon hışımla dosyayı almaya çalışmıştı ama izin vermeyerek ondan uzaklaşmıştı Jin.

"Saklayamazsın artık." kafasını inanamıyormuş gibi iki yana salladı. "İnanılmazsın cidden"

Yaşadığı hayal kırıklığı ile kendini kardeşinin evinin sokağında buldu. Kardeşine bunu nasıl söyleyecekti ki? Nasıl söyleyebilirdi ki. Alnını ovarak yavaşlayacaktı ki gözüne vuran ışıkla direksiyonu ani bir hızla sağa çevirdi. Son anda farketmese önünde ki araca vuracaktı. Bir şey yapmasına kalmadan önde ki arabadan çıkan kişiyle kaşları derince çatıldı.

İf the mafia falls in love |vmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin