Saf biri değildim, biraz salak olabilirdim belki. Belki de bu yaptıklarımın insanlara normal gelmemesinden de olabilirdi.
Bay Kim'in arkasından şaşkınca bakmam kısa sürmüştü. Olayı kavramamda. Bana bunun oğlunun istediği olduğunu söylemişti fakat öyle bir kural başından itibaren yoktu. Konuşmamıştık. Ki böyle biri sırf oğlu istedi diye bir erkeği öpebilecek bir karaktere sahip biri değildi.
Kesinlikle bilerek yapıyordu. Erkeklerden hoşlandığımı bilerek.
Önemsememeye çalıştım. Sadece dedim içimden sadece Minho için.
Kahvaltıya kaldığım yerden devam ettim. Ara ara gözlerim yanımda ki minik bedene kayıyor, önüne bir şeyler ekliyordum. O da bundan memnun gibi koyduklarımın hepsini yemekten çekinmiyordu.
Tamamen doyduğumu hissettiğimde karnımı okşayarak geri çekildim.
"Doydum"
Aynı ses küçükten de çıktığında gülmemi durduramamıştım.
Aynı benim gibi ellerini karnına koymuş geriye yaşlanmıştı.
"Sen beni mi taklit ediyorsun bakalım?"
"Hayıır"
Hayır derken ki dudaklarını parmaklarım arasına alarak yanaklarına kokulu öpücükler bıraktım.
"Yalancı horoz"
▪
Kahvaltımızı yapmış, ellerimizi yıkamış oyun odasına çıkmıştık. Burası gayet geniş bir odaydı.
Odanın bir kenarı oyuncaklarla dolu bir kenarı ise kitaplarla doluydu. Merakla kitaplara baktığımda bunların çocuk gelişimi, ingilizce öğrenimi ve bir çok daha öğretici kitap olduğunu görmüştüm. Aralarından bir kaçı okulda hocaların önerdiği kitaplardandı. Merakla havalanmıştı kaşlarım.
Bir kaç kitabı indirmiş, incelemiştim.
Ben çocuk gelişimi mezunuydum. Çocuklarla aramın iyi olması bundan da kaynaklanıyor olabilirdi. Belki bu yüzden benimle böyle bir anlaşmaya bile girmiş olabilirdi Bay Kim. Bilemiyordum.
İncelediğim kitapların bazılarını kenara ayırmıştım daha fazla incelemek için.
Odanın diğer bölümünde ise bir tahta vardı. Akıllı tahta. Şaşırmıştım. Her şey düşünülüp hazırlanmıştı. Hoştu, beğenmiştim. Fakat bunlar için daha erken değil miydi diye düşünmedim değildi.
Tamam, çocuklar küçükken eğitilmeye başlanması doğru bir şeydi. Bunu çoğu kişi bilirdi. Ama o daha 2.5 yaşında bir bebekti.
Farkettiğim bir şey daha vardı ki yaşından daha iyi konuşuyor. Daha fazla şey biliyordu. Beni bazen şaşırtıyordu.
Odayı incelemeyi keserek adımlarımı yerde uzanmış şekilde resim çizen bedene yönlendirdim. Bacakları ara ara yere vuruyor, burnunu kaşıyarak yüzünü sevimli hale getiriyordu.
Onun gibi yattım bende yanına. Çenemi koluma yaslayarak resmini inceledim.
"Bu küçük şey sen misin?"
"Hıhı"
Aslında çizdiği resim netti. Hatta o kadar netti ki beni yine şaşırtmayı başarmıştı.
"Peki bu babanın yanında ki kişi, ben miyim?"
"Evet, bak bu da köpeğimiz"
Şaşkınca resmi inceledim tekrar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf the mafia falls in love |vmin|
Fiksi PenggemarEski sevgilisi tarafından dolandırılan Park Jimin, İntihar etmek için geldiği köprüde onu annesi sanan bir bebeğe annelik yapacak mıydı?