Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Appa, nereye gidiyoruz?"
Bebeğimin heyecanlı sesiyle bütün dikkatimi ona vermiş, elimde ki tableti kucağıma bırakmıştım.
Hazırlanmış, yola çıkmamızın üzerinden sadece bir kaç dakika geçmişti. Taehyung, Hollanda' ya gideceğimizi söylemişti. Fakat bir şeyler sakladığına emindim.
Bunu umursadığım da söylenemezdi. Yapacağı şeyin sürpriz olması, bunu isterdim.
"Tatile gidiyoruz birtanem, miden bulanmıyor değil mi?"
Yola çıkmadan önce çantaya ilacı koymuştum her ihtimale karşı. Uzun zamandır yolculuk yapmıyordum, midemin bulunacağını biliyordum.
Kafasını iki yana sallamış kahkaha atarak dışarıda ki bir şeyi göstermişti.
"Uçurtmaa"
Onun heyecanlı haliyle bende onun gibi dışarıyı izlemeye koyuldum bir süre. İlkbahar çiçekleri her yeri sarmış, her yer çiçeklenmişti.
Havalar Minho'nun tam oyun oynama havasıydı. Gideceğimiz yer ise şuan karlıydı. Burada ki güzel havayı bırakıp buz gibi bir yere gitmek beni korkutmuyor değildi.
