Üzerimde ki bedenin nefes aldıkça bana sürtünen göğsü, kulağımda ki nefes sesleri ile nefes nefese fısıldadım.
"Üzerimde ki ağırlığını sevdim." Saat kaçtı, kaç saat geçmişti ve ya sabah olması umrumda değildi. Güzel, çok güzel bir gece geçirmiştim. Kalbi, sağ göğsümün üzerinde atıyordu. Beni tamamlamıştı. Bu küçücük şey bile beni o kadar heyecanlandırıyordu ki. Fısıltıma güldü. Elleri kafamın iki yanındaydı. Üzerime tamamen ağırlığını vermemişti. Dudaklarını önce kulak mememe değdirdi ardından konuştu.
"Ben de, ben de bu görüntüyü sevdim." İkimizde terlemiştik. Bedenlerimiz birbirine her sürtündüğünde birbirine yapışıyordu. İğrenmedim. Hoşuma gitti.
"Duş mu alsak?"
"Alalım bebeğim" elini kaldırarak gözümün önünde ki saçı kenara ittirdi. Bedenini hafif oynattırması ile istemsizce inledim.
"İçimden çıkmayı düşünüyor musun?" Sitemime karşılık bedenini tekrar oynatarak beni reddetti.
"Taehyung yoruldum, cidden" kan alınıyormuş gibi uzanıyordum. Elimi aramıza sokarak göğsünü hafifçe ittim.
"Bilerek yapıyorsun" bilerek yapıyordu. Bilerek bedenini oynatıyordu, yine sertleştiğini hissediyordum.
"Neyi?" Anlamamazlıktan gelmesine göz devirerek konuştum.
"Doyumsuzsun." Gözleri yüzümü incelemekle meşguldü. Bunu bugünlerde o kadar çok yapıyordu ki. Ama buna kanmayacaktım. Gözlerini gözlerimden ayırmadan fısıldadı.
"Sana doymak mümkün değil"
Gözlerime bakmasına mı fısıltısına mı düşeceğimi bilemedim. Sadece ufak bir tebessümle elimi yanağına koyarak okşadım.
"Doyma, bana doyma." Gülümsememi silerek devam ettim. "Ama bugün değil Taehyung."
"Sen bana karşı mı geliyorsun?" Ciddileştirdiği sesiyle ne kadar seksi olduğunu biliyor muydu?
"Evet ne yaparsın?" Bunu söylemekle hata ettiğimi biliyordum. Bedenini oynatarak zaten içimde olan erkekkiğini daha derine itti. Kendime engel olamayarak inledim ve elimin altında ki göğsü sıktım. Tırnaklarım hafif uzun olduğundan çizildiğine emindim.
"Jimin" ismimi söyledi, defalarca yine.
Kanmıştım.
▪
Yorganı bedenime çekerek banyoya ilerleyen bedene çevirdim gözlerimi. Gözlerim sırtından kalçasına indiğinde elimi havaya kaldırarak bağırdım.
"Dur" kaldırdığı ayağını indirerek durdu. Kafasını bana doğru çevirdi. Yerimde doğrularak hevesle ona ilerledim. Bir yatamamıştım. Ağrıyan kalçam ile ne kadar hızlı ilerlenebilirse o kadar hızlı yanına gittim. Beni anlamaya çalışıyordu. Bedenini tamamen döndürmesine izin vermeden dövmesine dokundum. Elimin altında ki teni titremişti. Dövme sağ kalçasındaydı, ilginç bir şekilde güzeldi. Böyle bir dövmeyi görsem beğenmeyeceğimi biliyordum ama onda, onun bedeninde güzeldi. Çok büyük değildi, kalçasının yarısını kaplıyordu. Bir kaplan kafasıydı. Elimle dövmenin hatlarını dolaşarak konuştum.
"Buna dokunmayı ne kadar istediğimi bir bilsen! Görmemi istemedin." Bedeni sabit bir şekilde banyo kapısına dönüktü. Kafamı kaldırarak ondan yanıt bekledim ancak tek yaptığı yutkunmak olmuştu.
"Taehyung?" Elimi dövmeden çekerek hâlâ konuşmayan bedenin önüne geçtim. Gözleri önünde beliren bana kaydı. Ona anlayamadığım bir şekilde bakıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf the mafia falls in love |vmin|
FanfikceEski sevgilisi tarafından dolandırılan Park Jimin, İntihar etmek için geldiği köprüde onu annesi sanan bir bebeğe annelik yapacak mıydı?