"Bebeğim ne yapıyorsun orada?"
Onu yine çadırında bulmuştum. Emekleyerek yanına ilerledim.
"Bir şey mi oldu?" Yüzünü saklıyordu. Soruma karşılık omuz silkti. Yine trip yiyordum anlaşılan.
"Peki, ben de şekeri kendim yerim." Pakedi yavaşça açarak dudağımı yaladım seslice.
"Hmm leziz gözüküyor" kafasını döndürecek oldu ama inatla döndürmedi. Bu çocuk trip atmayı nerden öğrenmişti?
"Seninkini de açmamı ister misin?" Bu sefer tepki vermiş anında kafasını sallamıştı. Gülerek elinde ki şekeri aldım.
"Benimle konuşmak ister misin?" Şekerin çöpünü kenara koyarak yüzünü inceledim.
"Hayır"
"Bana mı kızdın peki?" Kafasını iki yana sallayarak yüzünü kaldırdı. Ağlamıştı. Elimi yanağında gezdirerek okşadım.
"Ağlamışsın ama"
"Babam neden kızdı" sıkıntılı bir nefes vererek gülümsedim.
"Kızmadı bebeğim, sadece senin sağlıklı şeyler yemeni istiyor. Bunu biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum"
"O zaman hadi yiyelim şekerimizi, hepsini yiyebilirsin."
Okşadığım yanağından elimi çekerek onu kendime çektim. Saçlarını koklayarak öptüm.
"Mis gibi kokuyormuş benim miniğim, oh" onun kokusunu ilk duyduğumda bu hâle gelebileceğim aklımın ucuna dahi gelmezdi.
"Beğendin mi?" Kafasını aşağı yukarı sallayarak yanıtladı sorumu.
"Sana benziyor" kim bana benziyor?
"Kim?"
"Pamuk şekeri" kaşlarımı çatarak yüzünü görmek için eğildim.
"Hangimizi daha çok seviyorsun peki? Şeker mi ben mi?"
Elini düşünür gibi çenesine koymuştu. Ağzım açık şekilde geri çekildim.
"Düşünüyor musun bir de? Küstüm" kollarımı göğsümde bağlayarak kafamı başka yine çevirdim. Tabi ki küsmemiştim, bakalım trip yemek nasıl oluyormuş.
"Şaka, Mino şaka yaptı" elinde ki şekeri bırakmış koluma dokunmuştu. Onun gibi omuz silkerek cevap vermedim.
Burnunu çekerek konuştu tekrar. "Anne bana küstü mü?" Ağlayacaktı. Gülümseyerek kafamı ona çevirdim.
"Şaka yaptımm, ben sana küser miyim hiç? Hem gerçekten de benziyorum galiba. Gören herkes pamuk şekere benzediğimi söyledi." Amacım da buydu başında ama bir süre sonra sinir bozucu olmuyor değildi.
"Sen daha tatlısın bence"
"Yaa gel buraya" kollarımı kocaman açarak üzerine atladım.
"Yanakları da şeker olmuş hep, yicem"
▪
Önünde durduğum kapıyı tıklatarak bekledim.
"Gel"
Kapıyı açarak küçük aralıktan kafamı soktum. Çalışıyordu.
"Çalışıyorsan gelmeyeyim?" Diyerek cevabını bekledim. İşim erken bitti demesine rağmen çalısıyordu. Gözünde ki gözlüğü çıkarıp kenara koydu.
"Çalışmıyorum gel" soktuğum kafamı geri çekerek kapıyı iterek içeri girdim. Loştu, bu ışıkla nasıl çalısıyordu bu adam?
"Yemeğe neden gelmedin?" Akşam yemeğini hep birlikte yiyeceğiz diyen adam yemeğe gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İf the mafia falls in love |vmin|
Fiksi PenggemarEski sevgilisi tarafından dolandırılan Park Jimin, İntihar etmek için geldiği köprüde onu annesi sanan bir bebeğe annelik yapacak mıydı?