İf the mafia falls in love |vmin|

XXVII.

Kafamda bir şeyleri oturtmam uzun zamanlarımı alabiliyordu. Şuan da öyle bir zamanlardan birindeydim. Kim Yejin, hiç görmediğim sadece fotoğrafta gördüğüm bir kadındı. En önemlisi öldüğünü sanıyordum, Taehyung'un dediğine göre ölmüştü. Anlamadığım şey ise buydu, Taehyung yalan mı söylemişti?

"Sorularını yanıtlayabilirim, izin verirsen eğer?" İçeri girmesine izin vermeli miydim bilmiyordum. Gözlerim karşımda ısrarla bekleyen kadına kaydı. Ellerini göğsüne bağlamış benden cevap bekliyordu, bunu yaparken ayağını ritimle yere vurmayı da ihmal etmiyordu.

"Sizi neden içeri alayım? Bir kaç dakika sonra misafirim gelecek ve sizi görmesini istemiyorum."

"Duymak isteyeceğin şeyler olduğuna eminim, merak etmiyor musun Jimin? Nasıl yaşadığımı?"

Yerimde rahatsızca sallandım.

"Çok zamanını almayacağım, eğer izin verirsen?" İsteksizce geriye adımladım ve kapıyı onun geçmesi için açtım.

"Sadece bir kaç dakika." Sesimde ki soğukluğa kaşlarını kaldırdı, kollarını göğsünden indirerek içeri adım attı.

"Evi Taehyung mu ayarlattı? İçim karardı" istemsizce dişlerimi sıktım. Onu saçından tutup dışarı atsam çok mu erken olurdu?

"Fikrinizi kendinize saklayın lütfen, zamanınız daralıyor." Yanından geçerek koltuğa oturdum kollarımı göğsüme bağlayarak.

"Dinliyorum." Gözleri evi incelemeyi keserek bana döndü. Dudaklarını birbirine bastırarak karşımda ki koltuğa oturdu.

"Kim olduğumu biliyorsundur diye umuyorum?"

"Biliyorum, konuya girin lütfen."

"Taehyung ile isteyerek evlendim diyemem, birbirimizi sevmiyorduk. İşin içinde babam olmasa onunla evlenmeyi hiç düşünmedim. Ta ki babam bir teklifle gelene dek, Taehyung'un babasını tanıyordum. Beni severdi, bende onu severdim tabii." Gülümsedi. Kafasını yana atarak gözlerini gözlerime çevirdi. "Söylesene Jimin, kim ülkenin en varlıklı ailesine gelin olmak istemez ki?" Cevap vermedim. O da cevap beklemedi.

"En nihayetinde bir şekilde hamile kaldım, Taehyung istediğim bir eş de aradığım her şeyi barındırıyordu, tek bir şey hariç. Sevgi." Dilini kuruyan dudaklarında gezdirdi. "Yalnızdım, babam beni evlendirdiği için mutluydu. Taehyung sadece kontrollerde yanımdaydı, mutlu değildim. Hamile olduğumdan galiba ilgiye ihtiyacım vardı ve etrafımda bana ilgi gösteren tek kişi Jungkook idi. Biliyorum bu sana iğrenç gelebilir ama o an yapmak istediğim şeyi yaptım Jimin. Evet Jungkook ile beraber oldum, Jungkook'dan yararlandım. Onu da kendimden uzaklaştırdım belki ama ihtiyacım vardı anlayabiliyor musun?" Gözlerimi konuşmasından itibaren ilk kez başka yere çevirdim. Biliyordum bu duyguyu. Bir şey söylemedim yine. Devam etmesini bekledim, o da çok beklemeden devam etti.

"Uyuşturucuya başladım, hiçbir şeyi düşünmeden. O an içimde ki can benden biri değildi sanki. O olmazsa benimle ilgilenmeyeceklermiş gibiydi. Öyle de oldu, bir gün yakalandım, krize girdim. İşte o an benimle ilgilendiler Jimin. Taehyung hastaneye geldi, İlk kez benimle vakit geçirdi. Vakit geçirdi dediğimde benimle konuşmasıydı aslında. İlk bağırdı çağırdı ama sonra benimle konuştu. Hamile olduğumu biliyordu, üzerime gelemezdi. Bunu bildiğim için bir kere daha bu yola başvurdum ama daha kullanamadan yakalandım. Köpek-"

Araya girdim "Dragon"

"Dragon" diyerek tekrarladı beni. "Taehyung salak bir insan değildi bunu anlamıştım bir kez daha." Dudaklarını bir kez daha ıslatarak öksürdü. "Su alabilir miyim?" Tereddüt etmeden yerimden kalkarak ona su getirdim. Zaman kaybetmek istemiyordum. Önüne koyduğum suyu hızlıca içti.