14

889 67 10
                                    

Sezen Aksu- Git

Güzel günler çabuk geçer, içimiz hep bir hoşçakal ülkesi Cahit Zarifoğlu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Güzel günler çabuk geçer, içimiz hep bir hoşçakal ülkesi
Cahit Zarifoğlu

Biz insandık. Hiçbir insanın hayatı boyunca hayal kırıklığını yaşamaması imkansızdı. En azından gerçek hayatta bu imkansızdı çünkü dışarda acımasız bir hayat vardı. Eğer bir fanusun içinde büyütülmüyorsanız bu imkansızdı. Kırılmak zorundaydık çünkü kırılarak öğrenirdik.

Fakat ben Duanın bana olan yeşil bakışlarının içinde hayal kırıklığı görünce ne yapacağımı şaşırmıştım. Kızsaydı, sorgulasaydı ne bileyim tokat filan atsaydı fakat böyle kırgın bakmasaydı?

"Sevgilim nerdeydin kaç haftadır? En sonunda Atalardan zorla öğrendim ayrı eve çıktığını."

Yakınımdan gelen kulak tırmalayan sesle kendime geldim. Nazlı burada kollarımın arasındaydı. Düzeltiyorum, Nazlı sevdiğim kız bana böyle bakarken kollarıma sımsıkı yapışmıştı. "Nazlı bıraksana beni!"

Yüksek çıkan sesimle yapıştığı kollarımdan ayrıldı. "Abi sakin olsana. Ne bu gerginlik? Kız sürpriz yapmak istedi altı üstü."

Nerden çıktıklarını anlamadığım Atahan Berk Melis ve Birkan ile zaten zirvede olan paniğim daha da çok yükselmişti.

"Siz ne yapıyorsunuz burada? Nazlı sen niye buradasın? çıldıracağım Allahım!"

Kullandığım kelimeyle birlikte Melis gözlerini kıstı. "Allahım mı? Sen iyi misin Pars? Hem niye böyle bir yerde yaşıyorsun?"

Kısık gözleri bıkkınlıkla bizi izleyen Duanın üzerinde gezindi. "Bir dakika.. bu olamaz değil mi?"

"Ne olamaz mı? Bakın şu an yaptığınız çok saçma! Gidin buradan okulda konuşuruz! Hadi nazlı!"

"Bir dakika ya, ben seni nerden hatırlıyorum? Bu asabi duruş, başörtüsü.."

Berk'in Duaya bakarak konuşmasıyla bu görüşmenin burda bitmesi gerektiğini farkettim. Duayı ve o geceyi hatırlamaları hiç iyi olmazdı.

"Daha ne kadar burada duracaksınız? Hayır sırf merakımdan soruyorum."

Duanın soğuk sesiyle birlikte elimle bir dakika işareti yaptım.

Nazlıyı kolundan tuttum ve arabaya doğru çekiştirdim bizim gitmemizle Atahan ve diğerleri de peşimizden gelmişti.

"Hadi bizim mekana gidelim. Pars kaçışın yok kardeşim. Bize de olan biten her şeyi anlatırsın. Bu mahallede ne işin olduğu, o kızla ne alakan olduğu ve o kızın tahmin ettiğim kişi olup olmadığı."

Yutkundum. Onları burada tutamazdım bu yüzden onlarla gitmekten başka çarem yoktu. Yoksa Duanın gözünde zaten batık olan imajim daha çok düşecekti.

Yeşil Gözlü KuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin