34

379 35 19
                                    

Ve Ben/Yaşlı Amca

Geceye yenilmeyen her insana, ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır..
Sezai Karakoç

Kendime sürekli sakin olmayı ve o kadar da önemli bir akşam olmadığını telkin ediyordum. Fakat beyhudeydi! Kalbim ufak krizler geçiriyordu. Altı üstü bize oturmaya gelecekti. Tabi bu misafirliğin nereye gideceğini bilmiyordum zira Pars en son çat kapı gelişinde babamdan istemişti beni.

Kıvrılan dudaklarımla birlikte babaannem hayırdır dercesine göz kırptı. "Noliy gızım ne gülüyon? Yavuklunu mu düşünüyon?"

Yüzümdeki sırıtmaya aciliyetle son verdim ve elimdeki bezle aynayı silmeye devam ettim. "Yok babaanne bir fıkra geldi de aklıma..."

Bakışları ben yer miyim der gibi baksada anlamlı anlamlı bakmak dışında bir şey demedi. Resmen Pars bize geliyordu!

Nehirin yardımı, abimin sataşmaları Ve babaannemin imaları eşliğinde kalan bir iki işi de bitirdiğimde saat sekize geliyordu bile. Akşam yemeğine çağırmıştık, bunu bildiğim için anneme -haberi olmadan- Parsın en sevdiği yemek olan içli köfteden yaptırmıştım. Ve tabi ki revani.. revaninin aramızdaki şeyde çok anlamı vardı. Elimden yediği ilk tatlı revaniydi mesela. Beni ilk kıskanması da revani sebebiyleydi. İçime dolan sevgiyle kalbim pır pır atmaya başlamıştı tekrardan.

Evin tüm üyeleri teker teker eve geldiğinde saat çoktan sekiz olmuştu. Herkeste ufak bir stres vardı. Babam bile odada volta atmaya başlamıştı. Amcam kuzenim abim, hepsi odada oturmuş Parsı ve kuzeni Alparslan'ı bekliyordu.

Pars Allah yardımcın olsun koçum. Evdeki tüm eril bireyler seni bekliyorlar, inşallah altından kalkabilirsin.

Çalan zille birlikte heyecanla yerimden kalktım. Elim kolum terlemeye başlamıştı. Kapıya açmak için yönelmişken abimin attığı sert bakışlarla yerime sindim. Burda zorbalık görüyorum imdat!

"Ben açarım kardeşim! Zahmet etme."

Normalde beni ayak işleri için kullanan abimin bu söylediği Tabiki yapmacık bir nezaketle doluydu. Omuzumu silkip mutfağa girdim. Tabi bir yandan da kulağım kapıdaydı. Eve dolan erkek sesleriyle, daha doğrusu Alparslan'ın sesiyle gelenlerin onlar olduğunu anladım. Farklı bir seste vardı fakat şu an bunu düşünemeyecektim.
"Kızım sen çorbaları koy kaselere, Nehir sende salatayı getir kızım."

Annemin yönlendirmeleriyle çorbaları tepsiye koydum ve yemek yedikleri salonun kapısını çaldım. Kapıyı abim açtığında çaktırmadan içeriye göz atmaya çalıştım fakat abim önüme geçip görüşümü kapattı. Kıskanıyor resmen kıskanıyor! Suratsız n'olcak?

"Ver çorbaları dua!"

Aman! Çorba tepsisini eline sertçe bırakıp mutfağa gittim. Kalan birkaç şeyi de götürdüğümde sofra hazırdı. Parsı ailemin erkeklerine ve hepsinden zor babaannemle baş başa bırakmak içime sinmese de el mecbur annemlerle yemek yiyeceğimiz odaya geri döndüm.

Allahım şu günü sorunsuz atlatayım lütfen!

***

Parstan
Yemek boyunca Hüseyin amca dışında bütün erkekler beni dövmek ister gibi bakmıştı. Neyseki yanımda Ahmet hoca ve Alp vardı da kendimi yabancı hissetmiyordum.

Yeşil Gözlü KuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin