Bu sefer balık çöle aşık olmadı. Balık içinde bulunduğu suyun farkına vardı. ondan bir kaçış olmadığını, yüzebileceği en uzak yere de yüzse son durağının bile o olacağını farketti. Zira insan kendinden kaçamazdı. O yüzden varmalıydı insan. Varmalı v...
Hem katildim, hem de maktül. Onun gözlerinde parlamasına sebep olduğum hüzün benim göğsümdeki kuşları öldürüyordu. Ben kendi kendimi öldürüyordum.
Sena Şener- Sevmemeliyiz Medya Pars bu arada!💙
Gözlerimin açılmasını sağlayan şey leş gibi bir koku, acıyan bir boğaz ve omzumu dürten eldi.
Kirpiklerimi kırpıştırarak uyandım. Kafamı kaldırdığımda kapalı bir clubta sızdığımı farkettim. Başımda duran adama boş gözlerle baktım.
"Birader hadi evine git istersen. Gece burada kalmışsın."
Zorlukla ayağa kalkıp cebimden telefonumu çıkardım. Saat onbirdi. Midemdeki yanmayı es geçerek cüzdanımdan bir miktar parayı çıkartıp tezgaha bıraktım.
Mekandan çıktığımda güneşin parıldaması gözlerimi kamaştırdı. Buraya yakın bir yerde bir taksi durağı olduğunu hatırlıyordum. Biraz ilerleyince karşıma çıkan durakla birlikte boş bulduğum taksilerden birine bindim. Adam nereye gideceğimizi sorunca kısaca adresi söyledim.
Nasıl bu hale gelmiştim hala aklım almıyordu. Dünkü olanlar birer birer aklıma dolunca başımı sertçe arkaya bıraktım. Ne diye Nazlıdan çıkınca direk eve gitmemiştim ki?
Dünden kalma olduğum uzaktan bile anlaşılıyordu. Umarım bu halde kimseye yakalanmazdım.
O. Evet artık ona hayallerimde edeceğim tek hitap o'ydu. Çünkü adını söylemeye utanıyordum. Nazlıya en başta ayrılmak istediğimi söyleseydim olmazdı belki bunların hiçbiri. İhtimaller ihtimaller. İhtimalleri düşünerek elime bir şey geçmiyordu. Geçmişi değiştiremezdim. Belki Duaya anlatsam anlardı beni? Nazlı benim nişanlım hiç olmamıştı bu sadece bir anlaşmaydı. Dile getirilmeyen çirkin bir anlaşma.
Çaresizlikle oflayıp camdan dışarı baktım. Nerdeyse varmıştık.
"Abi dur burada sen."
Adam arabayı müsait bir yere çekip ücreti söyleyince cüzdanımdan bir miktar para çıkartıp adama verdim ve taksiden indim.
Ayaklarım yere bastığında biraz daha mantıklı düşünebiliyordum.
Evet belki şu an batmıştım ama Dua ile zaten aramızda belli bir şey yoktu ki? Olanlar benim içimdeydi. Kendimi ihanet etmiş gibi hissetmem mantıksızdı.
Birkaç adım sonra karşıma çıkan başı eğik kızla birlikte duraksadım. Beni bu halde görmemeliydi. Ama görünen o ki şu an kaçabileceğim bir yer yoktu. Başını hissettiği bakışlarımla birlikte kaldırınca yolun ortasında dikilen beni gördü. Birkaç saniye boyunca birbirimizi inceledik. Asık suratı, -her ne kadar çok güzel olsa da- diğer günlere nazaran özensiz kıyafetleri, yorgun bakışları çok iyi olmadığını gösteriyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
O benim halimden memnun kalmamış olacak ki suratını hafifçe buruşturdu. Evet. Kızarmış gözlerim, kırışmış gömleğimi özensizce sıkıştırdığım pantolonum, alkol kokan bedenim ile pek hoş sayılmazdım.
