Kahraman Deniz- son durağım
Mesela sen benim kolum gibisin. Vücudumdan ayrılsan ölmem belki ama bir daha asla tamam olamam.
Çalan alarmla birlikte yataktan isteksizce çıktım. Bir iki temel bakımı halledip dolaptan hızlıca bir şeyler giyindim. Havalar soğuktu. Kar bekliyordu meteoroloji uzmanları.
Her zaman ki gibi siyah bir sweat-shirt, lacivert bir pantolon ve siyah şişme montumu giyindim ve kapıyı kilitleyip evden çıktım.Duayı Cumartesi gününden beri görmemiştim. Aslında uzun bir süre sayılmazdı fakat insan aşık olunca her an onu görmek istiyordu. Sanki kendinden uzakta olsa bir zarar gelecek diye düşünüyordu.
İsteksizce iç geçirip kendimi soğuk havaya bırakıp otobüs duraklarına doğru yürümeye başladım. Bu sokaklar bu evler, yollar sokak lambaları onsuz çok boştu.
Otobüs durağına varmak için birkaç metre kalmıştı ki köşedeki bakkaldan çıkan kızla birlikte tüm dikkatim oraya yönelmişti. Dalgın bakışlar, altı çökmüş gözler, elinde tepesi kopartılmış ekmekler olan ekmek poşeti, yeşil gözler.. Dua buradaydı.
Fakat benim aksime o benim farkımda bile değildi. Gözleri uzak bir noktaya dalmış, gözlerini kısarak evine doğru yürüyordu.Onu gözden kaybetme korkusuyla arkasından seslendim. "DUA! Bekler misin?"
Yüksek sesle çıkan nidamla birlikte kafası benim olduğum tarafa döndü. Büyük adımlarla yanına yaklaştığımda nefes nefese kalmıştım.
Birkaç saniye durup nefeslendiğimde onu izleme fırsatım olmuştu. Bakışları benden uzaktı. Mesafeliydi. Parıl parıl parlayan yeşilleri buz tutmuştu.
"Buyur? Bir şey mi oldu?"
Kelimelerinin uzaklığıyla sarsıldım. Ben ona ne yapmıştım ki?
"Hayır. Bir şey olması mı gerekiyor? Seni görünce bir selam vereyim dedim. Sen iyi misin? Hasta falan mı-"
"Çok İyiyim." Diye kesti sözümü ama bariz uyduruyordu. İyi filan değildi.
"Şimdi gidebilir miyim? Selam verdiğine göre."
Kaşlarım çatıldı. Farketmeden ne yapmıştım yine? Nazlı mı rahatsız ediyordu yoksa? Niye beni hiç sevmiyor gibi davranıyordu?
Bir şey dememe fırsat vermeden yanımdan uzaklaşmıştı. Kolundan tutup gitmesine izin vermemek istedim. Benim içime bu sıkıntıyı, endişeyi atıp hiçbir yere gidemeyeceğini haykırmak istedim ama yaptığım tek şey dişlerimi sıkmak ve o giderken anlamsızca arkasından bakmak oldu.
Birkaç dakika sonra evine giden yola saptığında burada böyle durmamın bir anlamı olmadığını farkedip otobüs durağına doğru yürüdüm. Yağmur hafiften çiselemeye başlamıştı. Duanın üzerinde mont yoktu. Üşür müydü acaba? Tarzan gibi çıkarsa üşürdü tabi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Gözlü Kuğu
Teen FictionBu sefer balık çöle aşık olmadı. Balık içinde bulunduğu suyun farkına vardı. ondan bir kaçış olmadığını, yüzebileceği en uzak yere de yüzse son durağının bile o olacağını farketti. Zira insan kendinden kaçamazdı. O yüzden varmalıydı insan. Varmalı v...