18. BÖLÜM

72 7 17
                                    

18. BÖLÜM; Akıl Tutulması

Redd - Nefes Bile Almadan

                                     🌏

Eda, etrafta bir oraya bir buraya telaşla koşturan Fiber'i kolundan çekerek durdurdu. Benim duymadığımı sandığı fısıltılı ses tonuyla; "Anlayacak şimdi, şüpheli davranmayı kes!" Dedi.

"Tamam ya anlamaz o bir şey." dedi Fiber.

Onları duymuyormuş gibi davranarak telefonumla ilgilenmeye devam ettim.

Her yıl olduğu gibi bu yılda sürpriz (!) Doğum günü partim için koşturuyorlardı. Birazdan son hazırlıkları yapmak için biri beni dışarıya çıkaracaktı. Kapıdan girdiğimde ise 'Sürpriz' diye bağırarak beni karşılaşacaklardı. Ben ise Doğum günümü unutmuş, akşama kadar da hiç bir şey anlamamış kadar mutlu olacaktım.

Evet bugün 12 Şubat. Dünyaya gelişimin yirmi ikinci yılı.

İşlerini kolaylaştırmak için odama girdim. Çok abartılı olmayacak şekilde şık bir kombin yaptım. Yüksek bel beyaz pantolonumun üzerine, siyah tek omzu açık, tek kolu uzun olan bluzumu giydim. Belime varan sarı saçlarımı ensemde sıkı bir topuz yaparak, önden bir kaç tutam bıraktım. Halka küpelerimi taktım ve abartılı olmasa da sade sayılamayacak bir makyaj yaptım.

"Benim biraz işim var bir saate dönerim." Diye seslenerek çıktığımı haber verdim.

Beni onayladıklarında ise siyah hafif topuklu botlarımı ve siyah deri ceketimi giyerek dışarıya çıktım. Soğuk havanın açıkta kalan yerlerime batırdığı iğneleri umursamadan merdivenleri yavaşça indim. Mont giymeyi sevmediğim için yine deri ceketimle çıkmıştım ama hava gerçekten üzerimdekiyle gezemeyecek kadar soğuktu.

Çoktan sokağın başına gelmiştim, geri dönmek istemediğim için yürümeye devam ettim. Sahile doğru adımlarken arkamdaki sokağa hızla dönen, siyah minibüs tam arkamda durdu. Başka bir siyah minibüs ise önümü kesti.

İçimden sağlam bir küfür savurdum. Arkadaki minibüsten altı tane kar maskeli adam indi. Etrafıma dizilen adamlara ters bakışlar atarken öndeki minibüsün de kapısı açıldı. İçinden kar maskeli iki adam daha indi. Ön tarafta da bir adam oturuyordu ve ikisinin de şoförleri inmemişti.

"Akis Hanım?"

Önümdeki minibüsten inen adama kaşlarımı çatarak baktım.

P E R AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin