P E R A

6. BÖLÜM

6. BÖLÜM; Can Kırıkları

Şebnem Ferah - Can Kırıkları

🌍

İstemeyerek de olsa Güneş'in bana anlattıklarının bir kısmını anlattım. Ona yardım etmemiz için bazı detayları bilmeleri gerekiyordu.

"On sekiz yaşında bir kız kardeşi varmış. Adı Duygu Arkadaşının evindeyken alkol kullanmışlar. Arkadaşı balkondan düşüp ölmüş. Duygu suçsuz bulunup serbest bırakılmış. Ama ters açıdan çeken bir kamera kaydı varmış. Kızı itmeye çalışır gibi görünüyormuş. Akın kayıdı ele geçirmiş. Kızı da tehdit ediyor!" Hepsinin kaşları çatıldı ve ifadeleri değişti. "Ona yardım edelim?" Dedim gözlerimi hepsine tek tek değdirerek.

"Zor." Dedi Zehir iç çekerek.

"Hadi ama, biz daha zor işler de yaptık!" Dedim sızlanarak.

"Sağlam bir plan gerekli, Güneş'i de korumalıyız." Dedi Yarasa düşünceli bir şekilde.

"Başka bir kayıt kalmadığından da emin olmamız lazım." Kesik'i başımla onayladım.

"Bir şey yapabilir misin?" Diye sordum Fiber'e dönerek.

"Telefonuna sızmam gerek. Uzun sürebilir."

"Uzaktan silebilme ihtimalin var mı?"

"Telefonundan yok ederim. Bilgisayara aktardıysa biraz zor ama denerim. Flaş bellek gibi bir şeye aktardıysa imkansız." Diye yanıtladı Fiber Zehir'i.

"Herif zaten sözünü geçiren biri, eli kolu uzun belli ki. Muhtemelen telefonları korunuyordur. Ama deneyeceğim."

Fiber kalkıp odasına geçti, arkasından hepimiz sessizce ilerledik. Fiber bilgisayarlarını açmaya başladı. Hepimiz sessizce onu izlemeye devam ettik. Çalışırken birinin konuşup onu rahatsız etmesinden nefret ederdi. Bunu bildiğimiz için hiç birimiz ses çıkarmıyorduk.

"Bu şerefsizin adı soyadı neydi?" Diye sordu dönen sandalyesini bize doğru çevirerek.

"Adı Akın , ben soyadını bilmiyorum." Diye mırıldandım.

"Alkanlı." Diye yanıtladı Yarasa kısaca.

Fiber telefonunu çıkarıp birini aradı.

"Alo, naber kanka?" Dedi telefon açılınca. "İyim bende. Senden bir şey isteyeceğim." Diye mırıldandı. "Akın Alkanlı diye bir adamın mail adresi ve telefon numarası lazım. Bulabilir misin?" Bir süre karşı tarafı dinledi, ardından; "Adamsın, çok sağol. Bekliyorum ben." Deyip telefonu kapattı.

Bir süre öylece bekledik ardından telefonuna bir bildirim geldi. Bir telefona bir bilgisayara bakarak bir şeyler yaptı. Sonra bilgisayarların ekranlarından koda benzer, yeşil sayılar ve anlamsız harfler akmaya başladı. Yaklaşık elli dakika sessizce bekledik.

"Böyle işin geçmişini sikeyim ya! Ne saklıyorsun telefonunda amına koyayım ya, devlet sırrı mı?" Diye homurdandı Fiber.

"Olmadı mı?" Diye sordu Kesik.

"Abi şifreyi kırmak için bile başka bir şifreyi kırmak gerekiyor. Kaç katmanlı bir koruma ağı onu bile çözemiyorum. Üçüncü katmana kadar sızdım ama bir şifre daha kırarsam fark edilirim. Sistem kendini kilitlerse bilgiler farklı ağa aktarılır ve giriş şansım kalmaz. En az bir haftaya ihtiyacım var tamamen girebilmek için." Dedi sıkıntıyla.