7. BÖLÜM ; FASULYE
Redd - Prensesin Uykusuyum
🌍
"Bence benim nick namem Hayalet falan olsun." diye Enes'e bıkkınca baktım.
"Enes saçmalamayı kes artık!" dedi Yarasa.
"Tamam bunu beğenmediyseniz avcı nasıl?" diye sordu Enes. Bu sabahtan beri önerdiği bininci lakap falandı sanırım.
"Enes senin lakaba falan ihtiyacın yok. Arabayı çalıştır, geliyoruz diyecekler sende çalıştıracaksın. Bu kadar." dedi Kesik.
Enes somurttu ve kollarını önünde bağladı.
"Hazırlanalım artık Eda." dedim.
"Tamam." deyip ayağa kalktı. Bende kalktım ve benim odama yürüdük. Eda takacağı peruğu eline aldı ve incelemeye başladı.
"Önce giyinip makyajını yapalım. En son peruk." dedim.
"Tamam giyinelim." dedi. Çok heyecanlı görünüyordu.
Dün gece onun için seçtiğimiz pudra pembe, askılı, beline kadar dar gelen , belinden bollaşan, eteği dizinin biraz altında biten elbiseyi giydi.
Bende kısa kollu, dar kesim dizlerimin biraz üzerinde biten bordo elbiseyi giydim.
"Hadi makyajımızı yapalım" dedim.
Önce Eda'nın makyajını yapmaya başladım. Gözlerine koyu tonlarda bir far sürerek gözlerinin daha büyük görünmesini sağladı, yüzünü daha yuvarlak gösterecek bir kontür uyguladım. Bir kaç ton koyu fondöten kullanarak tenini biraz daha bronz hale getirdim. Dudaklarına koyu pembe mat bir ruju dudak çizgisinden biraz taşırarak sürdüm. Gözlerine mavi bir lens taktı ve kahverengi gözlerini gizledi. Saçlarını sıkıca topladık ve griye benzeyen açık sarı , uzun peruğu kafasına geçirdim. Çok hoş görünüyordu. Ona dikkatli baktığımda Eda olduğunu anlayabiliyordum ama başka birinin anlaması zordu.
Sıra kendi yüzünü değiştirmeye gelmişti.
Elmacık kemiklerimi ortaya çıkaran ve yüzümü daha ince, uzun gösteren bir kontür uyguladım. Gözlerime toprak tonlarında bir far sürüp eyelinerle daha çekik gösterdim. Bolca allık kullanarak yanaklarımı ve burnumu kızarttım. Burun çevreme kahverengi göz kalemimle küçük çiller çizdim. Kahverengi lenslerimi de taktım. Bordo bir ruju da dudak çizgimden hafifçe taşırdım ve dudaklarımı büyük göstermek istedim. Eda da taşırdığım belli olmamıştı ama bende belli oluyordu. O yüzden sildim ve dudaklarımı düzgün bir şekilde yeniden boyadım. Koyu kahverengi, küt kesim peruğu da dikkatlice taktım.Artık ben ben değildim. Ben artık Sude'ydim.
"Merve." dedim Eda'ya bakarak.
"Efendim Sude." diye cevapladı beni. Çabuk adapte olmuştu bu iyiydi.
Birlikte odadan çıktık. Oturma odasından hala Enes'in sesi geliyordu.
"Yenilmez nasıl?" Diye sordu biz içeriye girerken. Ama herkes bize baktığı için kimse ona cevap vermemişti. Benim bu hallerime alıştıkları için şaşırmamışlardı. Ama Eda'ya alık gibi bakıyorlardı.
"Eda?" Dedi Zehir şaşkınca.
"Eda değil Merve." dedi Eda gülümseyerek.
"Eda'ma benzemiyorsun ama onun gibi gülüyorsun." dedi Zehir. Eda utangaçca gülümseyerek ona baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P E R A
RandomNe halde olduğundan haberin yok senin! Her yerin yanık! Tüm vücudun, yüzün yanık! Sen, sen bile değilsin! Kendini göremediğin için buradan çıkmayı düşünüyorsun. Bir yüzün bile kalmadı senin. Gözlerin görmüyor! Konuşamıyorsun! Ayakta iki saniye...