14. BÖLÜM ; Cevapsız Çağrı
Sıla - Boş Yere
🌍
Üçüncü kez çalan telefonumu yine meşgule attım. İçimdeki huzursuzluk git gide daha da büyümüştü. Nefesim daralıyor, boğuluyormuş gibi hissediyordum. Dün gece Ufuk'un attığı mesaja cevap vermemiştim. Sabah da Kaya kimse uyanmadan gitmişti.
Ufuk, Kaya gittiğinden beri beni arayıp duruyordu. Kahvaltıyı yaptıktan sonra odama kapanmış ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.
Kapım tıklatıldı ve Eda'nın narin sesi kulaklarıma ulaştı.
"Akis geliyorum?"
Benim cevap vermemi beklemeden içeriye daldı.
"Niye çıkmıyorsun odadan?" Yanıma gelerek yatağa oturdu. Rahat bir pozisyon alarak bacaklarını üzerime attı.
Telefonum yine çalmaya başlayınca hızla sessize aldım. Eda'nın şüpheli bakışları üzerimde yoğunlaştı.
"Kim arıyor?" Dedi tek kaşını kaldırarak.
Cevap vermeme fırsat kalmadan tekrar aradı. Eda'nın bakışları daha yoğunlaştı.
Eda'ya en başından her şeyi anlattım.
"İşte sonra da yemekte karşılaştık. Dün gece de mesaj atmış. Cevap vermedim ama arayıp duruyor!"
"Niye arıyor seni? Ne diyecek acaba?"
"Bende bilmiyorum ki." diye mırıldandım.
"Açsana." dedi heyecanla. Niye heyecanlanıyordu bu kız ya!
Aramanın tekrar telefon ekranıma düşmesiyle ikinci çalışta açtım.
"Akis'ciğim?"
"Ne istiyorsun?"
"Yalnızca konuşmak."
Eda telefona kafasını dayayıp dinlemeye çalıştı.
"Konuşacak bir şeyimiz olduğunu düşünmüyorum." Dedim sakince.
"Emin misin?" Diye yanıtladı beni. Sesi düz olsa da tehdit eder gibiydi. "Bu akşam saat dokuzda sana atacağım konumda olabilir misin?"
Soru sorsa da bu bir rica değildi. Sert sesi bunu belli ediyordu. Cevap vermeden telefonu yüzüme kapattı.
"Ne dedi ya duyamadım!" Dedi Eda sitem ederek.
Gelen bildirime göz gezdirdim. Gerçekten de konum atmıştı. Ekranı Eda'ya çevirerek konumu gösterdim.
"Dokuzda bu konumda olmamı söyleyip kapattı." diye mırıldandım.
"Gidecek misin?" Diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
P E R A
RandomNe halde olduğundan haberin yok senin! Her yerin yanık! Tüm vücudun, yüzün yanık! Sen, sen bile değilsin! Kendini göremediğin için buradan çıkmayı düşünüyorsun. Bir yüzün bile kalmadı senin. Gözlerin görmüyor! Konuşamıyorsun! Ayakta iki saniye...