15

1.3K 147 25
                                    

Çeviriye geçmeden önce ↓ » şu işaretlerin orijinal romandandan alıntılarda kullanıldığını söylemek istiyorum, iyi okumalar <3

Romanın sonunda Lakis, Annmarie ile yaşayan Hestia'yı öldürmedi. Kaçırılmış olan Hestia'yı Annmarie'ye geri getirdi. Bu çokta kötü bir seçim değildi.

Çünkü Annmarie onun Hestia'ya zarar vermek istediğini bilmediğinden onu kurtarıcısı olarak gördü. Gerçekten de acınası.

»Hah, Genos Sheldon. Doğunun Koruyucusu olarak anıldığını mı söylemiştin?

Lakis, Genos'a doğru baktı ve yavaşça onun etrafında yürüdü. Lakis'in dediklerini duyunca Genos bir kaç saniyeleğine irkildi. Lakis ona doğru eğildi.

Genos'u ıslak kırmızı saçlarından yakaladı ve kafasını kaldırarak kendisine bakmaya zorladı. Lakis, güzel yüzüne yerleştirdiği alaycı bir gülümseyle Genos'un gözlerinin içine baktı.

»Her şeyin sonunda neyi koruyabildin?

»...!

»Benim kadınımı çaldın ve bana bir köpekmişim gibi davrandın ama şimdi burada kimsenin haberi olmadan tek başına bırakılacaksın.

Sağanak yağmurun ortasında yükselen sesi şarkı söyleyen bir şarkıcı gibi yumuşak çıkmıştı.

»Doğululardan nefret ediyorum. En başından her şeye sahip bir şekilde doğduklarından, hiçbir şeyi arzulamazlar çünkü ağızları tıka basa doludur.

Tak! Bam!

Hemen sonrasında, yumruğunu yerde yatan adamın kafasına geçirdi ve adamın kafasını defalarca yağmur damlalarının ıslattığı zemine çarptı.

Elleri Genos'un kanı ile kaplanmıştı. Kendisini Annmarie'nin koruyucusu olarak ilan eden soylu adam şimdi değersiz kırık bir eşya gibi yerde yatıyor ve amansızca kan kaybediyordu. Yine de onun biçimsiz gözleri eskisinden çok daha parlak bir şekilde parlıyordu.

»Geber.

Lakis alay edercesine gülümsedi.

»Artık kimseyi koruyamayacaksın ve şimdi kendi kendine sefil bir şekilde geberip gidiyorsun.

—Çiçek Zinciri, 19. Bölüm
Çiçek Şövalyesinin Ölümü—

Hava açıktı ve güneşli bir gündü. Her zamanki gibi aynı saatte uyandım.

Somurttum. Bu garipti... Dün gece gördüğüm rüyayı hatırlamakta güçlük çekiyordum. Ne olduğunu hatırlamıyordum. Gözlerimi açtığımda rüyanın konusunu hatırlayamadığımdan bunun hakkında biraz endişelendim. Her nasılsa rüyadaki biri tanıdık gibiydi... ama kapıyı açtım ve oturma odasına gitmek için oradan ayrıldım.

Güneşli bir gündü ama perdeler kapalı olduğundan içerisi karanlıktı. Her sabah olduğu gibi bir bardak su almak için mutfağa yöneldim.

Bardağımı aldım ve odanın içinde yürürken boşta duran elimden perdeleri açmak için bir iplik uzattım. Tam o anda gözlerim oturma odasındaki bir başka kişiyle buluştu.

Bekle.

"..."

"..."

Durdum. Bir anlığına dilim tutuldu.

Vaov. Bu sefer gerçekten şaşırdım.

Bu doğru. Şimdilik evimde benden başka biri daha yaşıyordu, değil mi?

You've Got The Wrong House VillainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin