70

339 29 26
                                    

Damon'ın da dediği gibi kendisi genel açıdan iyi bir potansiyel koca adayı kabul edilebilirdi. Bu yüzden o kısma katıldığımı göstermek için başımı sıradan bir şekilde salladım. Bunun üzerine Damon'ın yüzünde hafiften rahatladığını belli eden bir ifade oluştu:

"Evet, artık anladığına göre..."

"Damon Salvatore."

O sırada Damon'ın arkasından birisi ismini seslendi.

"Bu yüksek statülü bir soylu ve simyacı olan birisine uymayan ne çirkin bir davranış."

Neredeyse bir şarkıyı anımsatan eşsiz ses kulaklarımı gıdıkladı. Damon'ın üzerine kitlenmiş olan bakışlar anında sesin geldiği tarafa kaymıştı.

Ancak o zaman kapının yanında duran adamı fark edebilmişlerdi. Bu adam da en az Damon kadar yakışıklıydı. Şarap rengini andıran kırmızı saçları dikkatimi çeken ilk şey olmuştu. Ametist benzeri gözleri güneşin altında parlıyor sanki mücevherlermiş gibi görünmelerini sağlıyordu. Onu gördüğüm an gözlerimin genişlediğini hissettim.

"Genos Sheldon." Önümde duran Damon Salvatore'dan soğuk tonlu bir ses yükseldi. Ağzından çıkan ismi duyduğumda kapının yanındaki adamın romandaki favori karakterim olduğuna tamamen emin oldum.

Damon Salvatore ileri doğru bir adım attı ve kapının yanındaki adamın varlığı, az önce sesini duyurana kadar kimse tarafından fark edilmese bile, tüm odada hissedilmeye başladı.

"Damon Salvatore, düşünmeyi bilmeyen bir çocuk falan değilsin artık sen."

Dudaklarının kenarı yukarı doğru kıvrıldığında yüzünde yumuşak bir ifadeye sahipmiş gibi görünse de gözleri oldukça keskin bakıyordu.

"İnsanları rahatsız ederek istediklerini elde ettiğin yaşı çoktan geçmedin mi?"

Sesinde uçarı ton olmadığından etrafına yaydığı enerji tamamen farklı olsa da bu ses kesinlikle Snow'a aitti. Neden bu sefer her zamanki gibi kılık değiştirerek gelmemişti bilmiyorum ama onu böyle görünce... Düşündüğüm gibi geçenki festivalde bana çiçekler veren adam oydu.

Genos'un sözlerine karşılık olarak Damon, duydukları çok saçmaymış gibi alaycı bir kahkaha attı. Çok geçmeden de tüyler ürpertici bir şekilde konuşmaya başladı:

"Tam da zamanında ortaya çıkan Genos Sheldon'a bak sen. Sanırım bir fare gibi gizlice bizi dinliyordun? Yok, gizlice dinliyordun yerine gözetliyordun demek daha uygun olmaz mı?"

Damon'ın yüzünde keskin bir gülümseme belirdi.

"Yeteneklerin baya kullanışlı, değil mi? Geleceği dilediğin kadar lehine çevirebilirsin."

Aralarında belli başlı bir anlaşmazlık olduğu görülüyordu.

Bu durum ne?

Bakışlarım bir anda ortaya çıkıp birbirleriyle atışmaya başlayan bu iki erkek arasında gidip geldi.

Orijinal romandan ikisinin arasının iyi olmadığını zaten biliyordum ama onları böyle gerçek hayatta görünce birbirlerinin düşmanıymış gibi gözüktüklerini düşündüm.

"O dar görüşlü zihninde neler hayal ettiğini tahmin edebiliyorum ama yalnızca geçiyordum ve senin gülünç suratına denk geliverdim." Genos sanki komik bile olmayan bir şaka duymuş gibi sırıtarak konuşmasına devam etti:

"Eğer kur yapmaya çalışıyorsan hislerinle karşındakine baskı kurmaktansa daha saygılı davranabilirsin. Ve ilgilenmediğini söylerse iyice yapışmak yerine bir centilmenin yapacağı gibi geri adım atmalısın."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

You've Got The Wrong House VillainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin