You've Got The Wrong House Villain

31

Lakis şaşkınlıktan donup kalmışken Yuri dizini kaldırıp Lakis'i tekmeledikten sonra onu üzerinden ittirdi. Ardından yan binaya atlamadan önce elinden bir iplik daha çıkardı ve bununla Lakis'i bağladı.

"Bekle...!"

Lakis onu yakalamaktan vazgeçmeyecek kadar inatçı bir kişiliğe sahipti. İpliklerden kurtulduktan hemen sonra tekrar Yuri'nin peşine takıldı. İçgüdüsel olarak, kendisinden kaçan kişiyi yakalayabilmek adına kalıntıların gücünü kullanmak için harekete geçmişti ki durdu.

Lakis'in ana yeteneği kan kullanmayı içeriyordu, bu yüzden yaraları hâlâ tam iyileşmemişken güçlerini kullanmaması daha iyi olurdu. Daha da önemlisi, bu yeteneği öldürmek için özelleştirilmişti. Yani, yalnızca bazı sebeplerden dolayı sezgilerini tetikleyen bir kişi üzerinde bunu kullanamazdı.

Lakis nefesinin altından küfretti ve elini indirdi. Aynı dakikalar içinde önünde hızla ilerleyen kişi de yavaş yavaş görüş alanından uzaklaşıyordu.

Yuri plan değişikliği yapmış ve kalabalığa karışmaya karar vermişti.

"Kyaa!"

Ama, bir ara sokağa iniş yaptığı an zayıf bir çığlık Yuri'nin kulaklarını doldurdu. Ay ışığından yapılmış iplikler gibi gözüken gümüş saç telleri Yuri'nin gözleri önünde dalgalanıyordu. Aynı zamanda bir çift, kocaman açılmış yemyeşil göz Yuri'nin üzerine sabitlenmişti.

Sen niye burdasın?

Yuri neredeyse ağzından çıkmak üzere olan kelimeleri yuttu.

"Se-sen kimsin?"

Yuri'nin karşılaştığı kişi Annmarie'den başkası değildi.

✿

Hadi 30 dakika öncesine dönelim.

—

"Kreung."

Leo eski manastırda yalnız başına durmaktan sıkılmıştı.

Yuri ayrıldıktan sonra, bir süre manastıra giren beyaz bir güvercinle oynamıştı. Güvercinle oynamaktan sıkılınca da biraz yerlerde yuvarlanmıştı.

Leo'nun bıkana kadar tüylerini yola yola oynadığı kuş da sonunda özgürlüğüne kavuşup manastırdan ağlayarak uzaklaşınca uçarken düşürdüğü tüylerinden bir tanesi yerde yuvarlanan Leo'nun üzerine düşmüş ve kahverengi kürküne yapışmıştı.

"Hapşuu!"

Leo hapşurup kuyruğunu yere vurmuştu.

Daha fazla sıkılamazdı. Yuri'nin gelip kendisiyle oynayacağını düşünmüştü ama artık bundan umudunu tamamen kesmişti. Bu yüzden işini bitirip gelmesini beklemek gözüne çok sıkıcı görünmeye başlamıştı.

Neticede Leo manastırı terk etti.

Bir kere en başından Leo'nun olduğu yerde kalıp kendisine pamuk şeker getirilmesini bekleyeceğini düşünmesi Yuri'nin hatasıydı. Leo zihinsel olarak 13 yaşındaydı. Tabii bazı sebeplerden olduğundan bir kaç yaş daha küçük gözüküyordu...

Ne olursa olsun o, belli bir yerde uzun süre boyunca duramayan hareketli bir çocuktu.

"Hm?"

Manastırdan çıktıktan sonra Leo, bir yerlerden gelen lezzetli bir koku aldı. Ve farkında olmadan salyaları akmaya başladı.

Leo'nun gözleri parladı ve festivalin en yoğun noktalarından olan bir ara sokağa girdi.

✿

"Hestia, hadi yavaştan saat kulesine doğru ilerlemeye başlayalım."