Romanda düzenlenen sahneler Carnot'un Batı tarafı ve Doğu Bölgesi ile sınırlıydı, Güney ve Kuzey taraflarındansa neredeyse hiç bahsedilmemişti
Tabii ki de ben, Arakne olarak Batı da, Doğu da, Kuzey de ve Güney de her türlü yerde bulundum. Neyse bu, şimdilik önemli değil. Her halükarda ülkenin doğu tarafı en düzgün ve bozulmamış olan kısmıydı.
Ve öncesinde de söylediğim gibi bu, ülkenin en doğusunda gerçekleşen savaşı anlatan bir ters harem romanı. Ana kadro kadın kahraman Annmarie ve dört ana erkek karakterden oluşuyor. Bunların kısa bir özeti şöyle:
1-Callian Crockford
Özellik: Baş karakter2-Genos Sheldon
Özellik: Doğu'nun Koruyucusu3-Damon Salvatore
Özellik: Dahi Simyager4-Lakis Avalon
Özellik: Kötü
Ve benim en büyük düşmanımAdından da anlayacağınız üzere serseri ana erkek karakter Callian Crockford Doğu'nun yöneticisi olan ailesinin varisiydi. Sert bir karaktere sahipti ve simsiyah saçlarının küçük bir tutamı gizemli bir şekilde gümüş rengindeydi.
Callian ayrıca Doğu'nun Genci olarak anılırdı ve halk tarafından sevilen yerel bir profile sahipti. Güzel görünüm ve parlak özellikler tüm erkek karakterlerin sahip olduğu şeyler olduğu için detaylı anlatımı atlayabilirim. Sonuç olarak Callian erkek başroldü ve romanın sonunda Annmarie'nin seçtiği kişi o oldu.
Sıradaki Genos Sheldon.
Ha...
Hızlıca bir nefes alacağım ve bunu bir an önce bitireceğim. Çünkü o, benim Lakis tarafından öldürülen favori karakterim. Genos'un, güzel kalbi gibi güzel bir görünümü vardı. Mücevherlere benzeyen zarif mor gözlere ve alevleri andıran kırmızı saçlara sahipti. Kimin Annmarie'yi daha çok güldürdüğü sorulsaydı romanı okuyan herkes gözü kapalı Genos Sheldon'ı seçerdi.
Genos ne zaman Annmarie'nin yaslanacağı birine ihtiyacı olsa bir hayalet gibi ortaya çıkar ve kadın karakter için sağlam bir destek haline gelirdi. Bazen arkadaş canlısı, bazen şakacı ve bazen de seksi; tüm cazibeye sahipti... Eğer Callian Crockford Doğunun kılıcıysa Genos Sheldon Doğunun kalkanıydı.
Normalde Doğu'nun Koruyucusu olarak anılan Genos daha sonrasında trajik sonuyla anılmaya başlandı. Bir kaç yıl öncesinde, romanın başladığı zamanlarda, Genos bir sebeple görevinden men edildi.
Bu yüzden Annmarie ile tanışmadan önce, statüsünü terk edip gizlenerek yaşadı.
Kısacası öncesinde kendisini tamamen toplumdan soyutlanmış biriydi.
Sonrasında statüsünü geri alsa bile Lakis yüzünden hayatı sona erdi... Pekâlâ, bunu söylemekten yoruldum bu yüzden hemen başka bir açıklamaya geçelim.
Sırada Daman Salvator var. Popüler olan tek dokunuşla açılan ışıklar, ısıtıcılar, dondurucular da dahil günlük hayatta insanların kullandığı pek çok şeyi icat eden Büyük Simyager.
Deniz dalgalarına benzeyen mavi saçlara ve siyah gözleriyle tatlı zararsız görünümünün aksine sert bir kişiliğe sahip. Yine de huysuzluğu Lakis'inki kadar kötü değil bu yüzden o da kendince tatlı diyebiliriz.
Son olarak, bence, kötü adam Lakis'in açıklamasını atlayabiliriz. Sadece onun kötü bir karakter olduğunu söylemem yeterli olacaktır ki bunu da daha öncesinde çoğu kez açıkladım. Erkeklerin Annmarie üzerindeki rekabeti roman boyunca çok kanlı ilerledi ve popülerlik anketleri de sınırsızdı.
Annmarie gibi bir azize herkese karşı iyi kalpliydi bu yüzden romanın son anına kadar kalbinin kim için çarptığı belirsizdi. Hala Lakis'e karşı arkadaşça davranabilir miydi? Tabii ki kardeşi Hestia'yı öldürmeye kalkıştığını öğrendiğinde ona karşı olan ilgisi tamamen sona ermişti. Annmarie'nin öfkesi ve kırgınlığı ile yüz yüze gelen Lakis'in sabrının limitleri doldu ve neticede onu kaçırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You've Got The Wrong House Villain
FantasyGecekonduların arasında yaşamaya çalışan bir çocuk olarak reeenkarne olmam yetmezmiş gibi suçlular kasabasına düşüp laboratuvarlarda kullanılan bir denek haline geldim. Araştırma merkezini yok etmek için gelen adamı gördüğümde yaşadığım dünyanın geç...