Böyle bir şey hissetmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki... Önceden hiçbir şey hissetmiyordu ve bu yüzden içinin boş olduğunu biliyordu ama bu kadar şiddetli bir boşluk olduğunu kesinlikle bilmiyordu.Kendisini toparladıktan sonra bu duyguları ne kadar çok özlediğini fark etti. Nasıl unutabilirdi? Çok ağlamaklı ve mutluydu.
Bunca zamandır neredeydiniz?
Sizi aramak için ne kadar uğraştım?
Ben yapayalnızdım...
Henüz iyileşmemiş olan eli yakaladı.
Tuttuğu elin titrediğini hissedebiliyordu. Daha sonra elin, avucundan kaymaya başladığını fark etti. Gergin bir şekilde eli tekrar yakaladı ve bu sefer daha sıkı tuttu.
'Hayır, gitmeyin...'
"Bekle bir saniye..."
Başının üstünden sessiz utangaç bir ses yükseldi.
Ama bu ses Yuri'nin kulaklarına ulaşmadan havada kayboldu. O sırada, Yuri'nin eline geçirdiği şey tekrardan kaçmaya çalıştı. Bu sefer öncekinden daha güçlü bir denemeydi. Ama o eli sandığından çok daha güçlü tutuyordu, bu yüzden bu güçlü girişim karşısında, o da eli ile birlikte sürüklendi.
Bedeni masaya çarptı.
Çat!
Sonra keskin bir ses duyuldu. Masanın üzerindeki bardak kırılmıştı. O an Yuri kendine geldi.
"Uh..."
Kırmızı gözleri açılmadan önce sanki bir rüyadan uyanıyormuş gibi bir kaç kez kapanıp açıldı.
Görüşü hala netleşmemişti. Sonrasında gözleri, önünde duran berrak mavi rengindeki gözlerle buluştu.
Altın renkli kirpiklere ne kadar yakın olduğunu görebiliyordu.
Başarılı bir zanaatkar tarafından yapılmış bir heykel misali yakışıklı ve güzel bir yüz hemen önünde duruyordu. Yuri biraz sonra bunun Lakis'in yüzü olduğunu anladı. Ve sonra, neler olduğunu anlamaya çalışırken, bakışlarını aşağı doğru indirdi...
Bu sefer zihninde daha büyük bir soru belirdi. Yuri'nin neredeyse yarısı Lakis'in üzerindeydi. Lakis tek eli dışarıda kanepede yatıyordu. Ve diğer eli... hiçbir şey yapamaz halde Yuri tarafından tutuluyordu.
Bu, biraz önce eliyle yakaladığı şeye yaklaşmaya çalışmasının bir sonucu muydu? Ayrıca elini sadece tutmuyordu da, bütün parmakları kendisininki ile iç içe geçirilmişti. Avucunun içini sıcak bir hava dalgası kapladı. Daha önce kimseyle bu kadar yakın temasta bulunmadığından biraz garip hissettiyordu. Yuri bakışlarını tekrar kaldırdı ve önündeki kişiyle tekrar yüz yüze geldi.
Lakis'te anlık durum yüzünden oldukça utanmış gözüküyordu. Biraz sarsılmışa benziyordu. Altın renkli kirpikleri uçuşan bir kelebeğin kanatları gibi titriyordu. Ona dik dik bakan gözleri görüşünün biraz daha uzağında kalıyor gibi geldi.
Her nasılsa, Yuri'ye o kadar masum gözüktü ki kendisini masum genç bir adamın üzerinde oyunlar oynayan kötü bir kadınmış gibi hissetti. Bunu fark edince bilinci tamamen uyandı.
"Ah, üzgünüm."
Yuri refleks olarak özür diledi. İşlerin nasıl bu şekilde ilerlediğini bilmiyordu. Dün gece Lakis'le ilgilendiğine emindi, belki de o sırada uyuyakalmıştı... ondan sonra da birisinin kafasına dokunduğu hissi ile uyanmıştı.
O zaman neden bu adamın elini tutuyordu? Ama daha akıl almaz olan bu kadar şeyden sonra bile hala Lakis'ten uzaklaşmak istememesiydi. Bu durumda Lakis'in kafasıyla biraz daha uğraşabileceğini düşündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You've Got The Wrong House Villain
FantasyGecekonduların arasında yaşamaya çalışan bir çocuk olarak reeenkarne olmam yetmezmiş gibi suçlular kasabasına düşüp laboratuvarlarda kullanılan bir denek haline geldim. Araştırma merkezini yok etmek için gelen adamı gördüğümde yaşadığım dünyanın geç...