54

352 47 21
                                    

Dışarısı bazı sebeplerden dolayı baya bir gürültüydü.

Leo duyduğu sinir bozucu sesler yüzünden derin uykusundan uyanmak zorunda kalmıştı.

"Kng?"

Bir şeye çarpınca bilinçsizce kafasını kaldırdı ve homurdandı. Şu an kilitli tutulduğu kafesin içinde, bir yere taşınıyordu.

"Ne, şimdiden kalktı mı?"

"Acele etsene. S*keyim, o kadar gün arasından davetsiz misafir bugünü mü seçmiş gelmek için?"

Kafesin etrafı kalın bir kumaş ile sarıldığından Leo dışarıda neler olduğunu göremiyordu. Kafa karışıklığı içinde başını kaldırdı. Daha şimdi evinde oyun oynuyordu, bu yüzden bir anda buraya nasıl gelmişti, bir türlü anlayamıyordu.

Leo'nun kulakları da gözleri de aynı anda dikildi.

Koridorlarda yankılanan alarm sesi, hassas kulaklarına zarar vermeye yetecek kadar gürültülüydü. Ama aynı zamanda etrafı çok lezzetli bir koku sarmıştı. Bu kesinlikle taze karaciğer kokusuydu.

Leo'nun ağzından salyalar aktı. Ama hemen kafasını sertçe iki yana salladı ve iki eliyle burnunu kapattı. Arakne'ye artık daha fazla sorun çıkartmayacağına dair söz vermişti. Bu yüzden kendisini tutması gerekiyordu...

Fakat çok geçmeden burnunu tutan elleri gevşedi ve Leo tekrar salya salgılamaya başladı. Son zamanlarda açlıktan ölüyordu ve şu an leziz bir yemek önünde bekliyordu. Bu ağır günaha karşı koymaya yetecek kadar güçlü bir iradeye sahip değildi.

"Nasıl!"

Leo dürtüsüne yenildi.

Vücudu kafesin içinde hızla şişmeye başladı.

"Aaa aaa!"

"Ne!"

Kafes göz açıp kapayıncaya kadar kırıldı ve dört bir yanındaki demirler açıldı. Kafesi taşıyan adamlar yere savrulmuştu.

"Awoo..!"

Kimse ne olduğunu anlayamadan muazzam büyüklükte bir canavar ortaya çıktı ve kükremeye başladı. Koca vücuduyla koridoru kaplıyordu.

"Ahh!"

Kahverengi kürklü canavar pençesini salladı ve yerde yatan adamı parçaladı. Altın renkli dikey bir çizgiye sahip olan gözleri buz gibi bir sertlikle parladı. Ağzından çıkan keskin dişleri etrafa korkunç bir ihtişam yayıyordu.

'Yemek..!'

Leo sonunda kendisini tamamen kaybetti ve vahşi bir canavara dönüşerek koridorları ezip geçerek ilerlemeye başladı.

Lakis kapıdaki gardiyanları kolaylıkla indirerek köle pazarına giriş yaptı.

*klinklinklink*

İçeri girdiği gibi gürültülü bir alarm etkinleşti.

Binanın etrafındaki kapılar otomatik olarak kilitlenmeye başladı. Bu, davetsiz misafiri ortadan kaldırmaları rahat olsun diye o kişiyi kolay av hâline getirmek adına yapılan bir hamleydi. Ancak bu aslında Lakis'in işine geldi. Bu sayede içerideki tüm haşereleri, hiçbiri kaçamadan gebertebildi.

"Sen kimsin? Kendini tan...gah!"

Davetsiz misafire müdahale etmek için gelen herkesi acımasızca öldürdü. Elinden sızan kan ile önündeki adamların çoğunu indirdi ve arkasında kandan, ince bir çizgi görüntüsü bıraktı.

Lakis zaten buraya yalnızca Yuri için gelmişti, başka birilerini kurtarmakla ilgilenmiyordu. İtaat ettirme gücünü adamlardan bir kaçında kullandı ve mutantın binanın derinliklerinde hapsedildiğini öğrendi.

You've Got The Wrong House VillainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin