Bir önceki bölümü atlamayın lütfen...
Asil, hastaneden çıktı ve kaldırımda yürümeye başladı. Mide bulantısı vardı ve temiz havanın iyi geleceğine inanıyordu. Bir yandan yürürken, bir yandan da düşünüyordu.
Bu bebeği doğuracak mıydı? Sevgilisiyle ayrılalı bir ay olmuştu. Çocuk ondandı. Emindi buna. Çünkü ondan başka kimseyle fiziksel bir münasebette bulunmamıştı bugüne kadar. En önemlisi de, ona söyleyecek miydi?
Dalgın bir şekilde yürürken, telefonunun sesi ilişti kulaklarına. Elini cebine attı ve telefonunu çıkardı. Annesi arıyordu. Muhtemelen sonucu merak ediyordu.
Ailesini düşününce, bir küfür savurup sessize aldı telefonu. Bu duyulursa, babasının çok düşündüğü itibarı zarar görürdü. Sıkıntıyla nefes aldı ve deniz kenarına yönlendirdi adımlarını. Anca deniz havası açardı daralan nefesini.
Bir süre yürüdükten sonra deniz kenarına geldi ve banklardan birine oturdu. Öylece denizi izlemeye başladı. Hâlâ düşünüyordu.
"Şimdi yandın işte Asil. Bu duyulursa babam beni mahveder. Ne yapacağım ben bu bebekle?" diye mırıldandı. Birden ağlamaya başladı. Hamileliğin getirisi olarak, duyguları hassaslaşmaya başlamıştı bile. "Off allahım şu dakika al canımı ya. Vallahi gık demem." dedi titreyen sesiyle.
Bir süre daha orada oturup sessizce ağladı. Ne yapacaktı? Nasıl çıkacaktı bu işin içinden bilmiyordu. Cebine koyduğu kağıdı çıkardı ve yaşlı gözlerini gezdirdi kâğıtta. 7 haftalık hamile olduğunu gördü.
"Kafayı yiyeceğim!" dedi ve kağıdı özensiz bir şekilde katlayıp, cebine tıktı. Banktan kalktı ve yola yürümeye başladı. Taksi çevirip, eve gidecekti. Şimdilik kimseye bir şey söylemeyi düşünmüyordu. Bir şekilde kurtulacaktı. Belki de aldıracaktı ama bu bebekten kesin olarak kurtulacaktı...
Yorumlarınızı bekliyorum ☘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR (MPREG BXB)
RomanceAsil, büyümeye başlayan karnını okşuyordu ayna karşısında. Yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. 'Umarım bana benzersin. Dokuz ay karnımda taşıyorum sonuçta. Eğer bana benzemezsen, külahları değişiriz ufaklık.' ... 'Seni her şeyinle kabul ediyorum.' ded...