Önceki bölümü atlamayın lütfen...
"Ablana konum attın değil mi?" diye sordu Derman. Başımla onayladım.
"Attım attım. Birazdan gelir." dedim ve elimdeki menüye bakmaya devam ettim. Aslında bakmama bile gerek yoktu. Lahmacun yiyecektim yine. Menüyü kapatıp, masaya koydum.
"Ben yine beş lahmacun yiyeceğim. Ama önce bir ablam gelsin de." dedim. Derman, gülümseyerek baktı bana.
"Sen nasıl istersen." dedi ve masada duran elimi okşadı parmağıyla. Ben de gülümsedim bu hareketine.
O sırada, Derman kapıya doğru baktı ve ayaklandı.
"Ablan geldi." dedi ve elini kaldırdı hafifçe, ablam bizi görebilsin diye. Ben de arkama dönüp, ablamı gördüm ve ayaklandım. Ablam beni görünce gülümsedi ve hızla yanıma gelip boynuma sarıldı.
"Canım, bitanem çok özledim seni." dedi ve yanaklarıma sıkı birer öpücük kondurdu. Ben de gülümseyip ablama sarıldım. Daha sonra ayrıldık. Ablam, Derman'la selamlaşıp yanıma oturdu.
"Kilo almışsın. Bebiş de belli olmaya başlamış." dedi, karnıma hafifçe dokunarak. Hep bol kıyafetler gidiyordum ama ablam farketmişti.
"Neredeyse 6 ay oluyor." dedim ve aklıma gelen şeyle tekrar konuştum. "Birce yok mu?" dedim. Başını iki yana salladı olumsuz bir şekilde.
"O yok. Arkadaşıyla şehir dışına çıktı. Geleceğimi duyunca morali bozuldu biraz, gelemediği için. Ama sana bol bol selam ve öpücük yolladı." dedi ablam, yüzündeki gülümsemeyle. Ben de gülümsedim yine. Çok özlemiştim ablamı.
"Hadi bakalım bir şeyler yiyelim. Burası çok güzel lahmacun yapıyor. Derman'ın abisinin lokantası." dedim. Ablam gülümseyip, önümdeki menüyü eline aldı ve bakmaya başladı. O sırada da, Derman'ın abisi geldi.
"Hoş geldiniz." dedi gülümseyerek ve bize baktıktan sonra, gözleri, menüyü inceleyen ablama takıldı. Ablam da, başını kaldırıp Demir abiye baktı kaldı. Kısa bir süre sessizce baktılar birbirlerine. Ben sahte bir şekilde öksürerek, kendilerine gelmelerini sağladım.
"Siz de hoş geldiniz." diyerek, elini ablama uzattı Demir abi. Ablam da gülümseyerek karşılık verip, elini uzattı ve el sıkıştılar. Daha sonra, Demir abi yine Derman'ın yanına, ablamın tam karşısına oturdu ve garsonu çağırdı. Biz siparişleri verdik ve sohbete başlandı.
Siparişler geldikten sonra, ben hemen yemeye başladım. Ablamda da bir gariplik vardı. Biraz çekingen davranıyor gibiydi sanki. Göz ucuyla Demir abiye baktığımda, ablama baktığını farkettim. Başımı hafif çevirip ablama baktığımda, ablam da ona bakıyordu kaçamak şekilde. Daha sonra, Derman'la göz göze geldik. Sanırım o da farketmişti ablamla abisini.
Yemekten sonra, Derman'ın abisi bize çay ısmarladı. Adam bizi bırakmak istemiyor gibiydi. Ya da ablamı? Aslında iyi olabilirdi. İyi biriydi Demir abi. Ablamı mutlu edebilirdi belki de.
Çaylarımızı içerken, bir yandan da sohbet ediyorduk. Ablamla Demir abinin bakışmadan öteye gidemeyeceğini anlayınca, olaya el atmaya karar verdim.
"Nasıl abla? Mekan güzel değil mi? Artık sık sık gelirsin." dedim. Ablam, zarif bir şekilde gülümseyip etrafı süzdü kısaca.
"Evet güzel gerçekten. Gelirim tabii. Neden olmasın?" dedi. Demir abi atıldı bu kez.
"Çok sevinirim. Bekleriz." dedi. Derman, kendini zor tutuyor gibiydi. Abisinin bu hallerine alışık değildi belli ki.
Benim yine midem bulunmaya başlayınca huysuzum kıpırdandım. Derman'ın abisi bilmiyordu durumumu. Henüz bilmesini istemiyordum.
"Ben biraz hava alayım." dedim ve ayaklandım. Daha ben bir şey demeden, Derman da ayaklandı.
"Ben de geleyim seninle." dedi. Ablam da kalkacaktı ama omuzundan destek alır gibi bastırdım hafifçe ve eğilip fısıldadım kulağına doğru. "Geleceğim. Midem bulanıyor. Merak etme." dedim ve arkasından geçip, dışarı çıktık Derman'la birlikte.
Mekanın bahçesi vardı ve oturma alanları da vardı bahçede. Yeşilliklere oturdum Derman'ın yardımıyla. Yavaş ve dikkatli hareket etmem gerekiyordu. Derman'da hemen yanıma oturdu. Ben ayaklarımı uzatmıştım. Derman, bir ayağını uzatmış, birini de dizinden bükmüştü. Sağ kolunu da büktüğü dizine dayamış, manzarayı seyrediyordu. Karşımızda, güzel bir seyir manzarası vardı. Mide bulantım da geçiyor gibiydi. Sessizce oturuyorduk Derman'la. Onunla, sessizce oturmayı bile sevdiğimi farkettim o an.
Bir süre daha sessizce oturduktan sonra, aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.
"Ablamla abinin arasındaki elektriği sen de farkettin mi?" diye sordum. Derman, diğer ayağını da uzatıp bana baktı ve gülümsedi.
"Farkettim tabii. Sanki elle tutulur gibiydi." dedi. Ben de gülümsedim. "Abim başarısız bir evlilik yaşadı. Ablan, abime iyi gelir belki." diye devam etti.
"Ablam da başarısız bir evlilik yaşadı. Belki abin de ablama iyi gelir." dedim ve başımı Derman'ın omuzuna bıraktım ve devam ettim.
"Senin bana derman olduğun gibi."
Bebeklerim, kitabıma gösterdiğiniz yoğun ilgiden dolayı, hepinize çok teşekkür ederim. Daha şimdiden 20k okunmaya ulaştık. Hep sizin sayenizde. Tekrar teşekkürler. Sizleri seviyorum 💜💜
Bu arada, Demir ve Gülce hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yorumlarınızı bekliyorum 🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR (MPREG BXB)
RomanceAsil, büyümeye başlayan karnını okşuyordu ayna karşısında. Yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. 'Umarım bana benzersin. Dokuz ay karnımda taşıyorum sonuçta. Eğer bana benzemezsen, külahları değişiriz ufaklık.' ... 'Seni her şeyinle kabul ediyorum.' ded...