Önceki bölümü atlamayın lütfen...
"Of bu çok küçük amaa." dedi Gülce. Asil ve bebeği normal odaya alınmıştı ve herkes, küvez benzeri beşikte uyuyan bebeği izliyordu.
"Evet. Dudaklarına baksana. Hele şu minicik burnu." dedi Birce ve Asil'e baktı neşeyle. "Asil bu aynı sen yaa maşallah." diyerek bebeğe döndü tekrar. Asil'de yatağında otururken, gülümseyerek bebeği izliyordu.
Derman, bebeğe dalıp gitmişti. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Refik Bey'de ilk torununu izliyordu. Gözleri dolu doluydu.
Herkes bebeği izlerken, Doktor Aktan girdi odaya ve neşeli çıkan sesiyle konuşmaya başladı.
"Merhaba." dedi ve bebeğe doğru yaklaşıp, gülümsedi. "Bebek için ufak kontrollerimiz var da." dedikten sonra, Asil'e baktı. "Siz nasılsınız Asil bey? Ağrınız var mı?" diye sordu. Asil, elini karnına doğru götürdü ve cevap verdi.
"Biraz ağrım var. Sanırım anestezinin etkisi geçmeye başlıyor." dedi. Aktan, dışarıdan bir hemşireye seslenip, serumla ilaç verilmesini söyledikten sonra bebeğin yanına gitti. Herkes, geri çekildi doktorun işini rahat yapabilmesi için.
"Şimdi ben küçük beyi bir süreliğine alacağım. Kim gelecek küçük beyle?" diye sordu. Refik Bey, herkesten önce atıldı.
"Ben gelirim." dedi ve doktorun yanına doğru ilerledi. Doktor, bebeğin tekerlekli yatağını sürüklerken, odadan birlikte çıktılar. Derman, Asil'e doğru çevirdi bakışlarını. Yorgun görünüyordu.
"Yorgun görünüyorsun Asil. Uyu dinlen biraz." dedi. Asil, gülümseyerek cevap verdi.
"Aslında yorgundum ama oğlumu görünce geçti hepsi. İyiyim." diye cevapladı. Derman, elini Asil'in sarı saçlarına getirdi.
"Bebek o kadar güzel ki. Aynı senin gibi." dedi aşkla bakarak. Kızların varlığını unutmuş gibiydi ikili. Gülce, varlıklarını belli etmek ister gibi, sahte bir şekilde öksürdü ve iki genç adeta dünyaya geri döndüler. Sanki kopmuş gibilerdi.
"Şey..." diyerek konuşmaya başladı Gülce. "Biz şimdi eve gidelim. Sana temiz kıyafetler falan getirelim." dedi ve hemen Birce'nin koluna yapıştı. "Hadi Birce." dedi. Birce, Gülce'nin yapmak istediği şeyi anladı ve başıyla onayladı.
"Aynen. Gidelim." dedi ve çıktılar odadan. Asil ve Derman, iki kızın yapmak istediği şeyi anlayarak güldüler arkalarından.
"Bizi yalnız bırakmak istediler." dedi Asil. Derman'da gülümseyerek, başıyla onayladı Asil'i.
"Sen doğumdayken ablamı aradım. O da geldi bebeği emzirdi. Seninle tanışmak istiyordu ama çok acil gitmesi gerekti. Yeğenim biraz huysuzluk çıkarmış anneme." dedi. Asil, Derman'ın elini tuttu.
"Sana minnettarım, her şey için. İyi ki varsın. Sen olmasan ne yapardım bilmiyorum." dedi ve Derman'ın avucuna öpücük bıraktı. Derman, sarı saçları okşayarak baktı sevgilisine.
"Sen iyi ol, oğlumuz iyi olsun, o yeter bana. Ben ne yapmam gerekirse onu yapıyorum." dedi ve dudaklarından öptü sevdiğini. Asil'de karşılık verdi öpücüğüne. Kısa bir öpücükten sonra dudakları ayrıldı.
"Hadi sen uyu biraz gülüm. Yorgun görünüyorsun. Paşa daha çok yoracak hem. Biraz dinlenmiş olursun." dedi ve yatağı indirdi. Asil, yatağa yerleşti Derman'ın yardımıyla ve Derman'ın elini tutarak gözlerini kapattı, kısa sürede uykuya daldı.
...
Refik bey, Aktan ve bebek tekrar odaya döndüklerinde, Asil uyuyordu. Yaklaşık on dakika olmuştu. Ses çıkarmamaya çalışarak bebeğin yatağını yerleştirdiler odaya ve Aktan Bey, daha sonra kontrole geleceğini söyleyip çıktı odadan.
Derman, bebeğin uyanık olduğunu görünce gülümsedi. Elleri kıpır kıpır, hiç durmuyordu. Yeni açmaya alıştığı gözleriyle, etrafa bakıyordu bıcır bıcır. Derman, çok dikkatli bir şekilde, bebeği kucağına aldı. Kalktığı koltuğa geri oturduktan sonra, bebeği izlemeye başladı.
Yavaş ve çok hafif bir şekilde, çenesine dokundu. Parmağını yavaşça yanağında gezdirdi. Pamuk gibi teni vardı. Daha sonra, yüzünü bebeğe yaklaştırıp, boynunun kokusunu içine çekti.
"Mis kokulum." dedi ve dolu olan gözlerinden birer damla yaş süzüldü. Bu süre zarfında, Refik bey bütün hareketlerini izledi ve bebeği gerçekten de ne kadar sevdiğine emin oldu. Derman, gerçekten de kendi çocuğu gibi seviyordu bu miniği, şüphesiz. Bu küçük melek, hayatlarına güneş gibi doğuvermişti.
Arkadaşlar sizden bir şey isteyeceğim. Şimdi biliyorsunuz fındık bebişe isim lazım. Ben iki şık arasında kararsız kaldım. Bu yüzden diyorum ki, bu bebişin ismini birlikte koyalım.
Benim aklımdaki isimler şöyle;
DORA EKİN
BERA ENES
Beğendiğiniz ismin karşısına yorum yapmanız yeterli olur. Hangisi daha çok yorum alırsa, o isimi koyacağız fındık bebişe 👼
Yorumlarınızı bekliyorum 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAVETSİZ MİSAFİR (MPREG BXB)
RomanceAsil, büyümeye başlayan karnını okşuyordu ayna karşısında. Yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. 'Umarım bana benzersin. Dokuz ay karnımda taşıyorum sonuçta. Eğer bana benzemezsen, külahları değişiriz ufaklık.' ... 'Seni her şeyinle kabul ediyorum.' ded...