38.Bölüm

4.4K 419 111
                                    

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Asil
Sabaha karşı gözlerimi açtığımda, Derman hâlâ uyuyordu. Midem yanıyordu ve bu yedi ay boyunca hiç kesilmemişti. Ne yapacaktım bilmiyordum? Çok can sıkıcı bir durumdu.

Yataktan yavaşça kalkıp, odamdaki banyoya gittim. İşlerimi görüp, elimi yüzümü yıkadım ve yüzüme baktım aynadan. Gittikçe çirkinleşiyordum sanki. Burnum kocaman olmuştu. Ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum?

Banyodan çıkıp, odama geçtiğimde kendimi bir garip hissetmiştim. Aylardır başka bir evde, başka bir odada gözlerimi açıyordum yeni güne. Birden bire buraya dönmek, burada olmak, garip hissettirmişti. Yatağımda da Derman'ın uyuyor oluşu, bu gariplikler arasında, güzel olan tek şeydi.

Aklımdan tekrar yatmak geçiyordu ama uykum yoktu. Duvardaki saate baktığımda, saatin henüz altı olduğunu gördüm. İstemsizce gözlerimi devirip, cam kenarındaki koltuğa geçtim. Gözlerimi kapatıp sessizliği dinledim bir süre. Elim de, usul usul karnımı okşuyordu. Çok az kalmıştı. Oğlumun dünyaya gelmesine çok az kalmıştı.

Aklıma gelen şeyle, oturduğum koltuktan kalkıp, odamdan çıktım ve hemen odamın yanındaki odaya girdim. Oğlumun odasını, halaları hazırlamışlardı bile.

Yavaşça karşımdaki beşiğe doğru ilerledim. Küçücük bir yastık ve yorgan vardı. Bir de küçücük bir yatak vardı içinde. Gülümsemeden edemedim. Bu küçük yastık ve yorgan bile büyüktü onun için.

Duvarın kenarındaki, oyuncak ayıya takıldı gözlerim. Açık mavi ve kocaman bir ayıydı. Boynunda kırmızı renkli bir papyon vardı.

Odanın tavanına baktığımda, renk renk yıldızlar ve ay vardı tavanda. Gece olunca parlayacaktı.

Beşiğe takılı olan dönenceyi açtım. Oyuncaklar dönmeye ve yumuşak tınılar çalmaya başladı. İnternette, bebek eşyaları için araştırma yaparken sıkça karşılaşmıştım bunlarla.

Dönenceyi kapatıp, kıyafet dolabına yöneldim. Gördüğüm şeyle gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Ablamlar şimdiden bir sürü de kıyafet almışlardı. Hepsi düzenli olarak askıda duruyordu. Bir tanesini aldığımda tulum olduğunu gördüm. Tulumdu ama yakasında papyon resmi ve üstünde de takım elbisesi gibi düğme resimleri ve ceket yakası deseni vardı. Takım elbisesi süsü verilmiş bir tulumdu. Sesli bir şekilde güldüm bu tatlı kıyafete.

Diğerlerinde de göz gezdirirken, belime dolanan kollarla irkildim. Ama tabii boynuma konan öpücükle gülümsedim.

"Günaydın." dedim belime sarılan sevgilime. O da boynumun kokusunu içine çekip aynı şekilde cevap verdi.

"Günaydın gülüm. Ne yapıyorsun burada?" diye sordu. Kollarının arasından çıkmadan ona doğru döndüm ve kollarımı boynuna sardım.

"Baksana Derman. Ablamlar bu odayı hazırlamışlar yeğenleri için. Nasıl da tatlı değil mi?" dedim gülümseyerek. Derman'da dediklerimden sonra, odada gözlerini gezdirdi bir süre.

"Çok güzel olmuş gerçekten de." dedi ve arkamda kalan kıyafetlere baktı. "Kıyafetleri de hazır minik paşanın." dedi yüzünde tatlı bir tebessümle.

"Ben de alacağım ama bir şeyler. Bugün birlikte çıkalım mı?" diye sordum. Başıyla onayladı.

"Tabii gelirim. Sen nereye ben oraya." deyince, dudaklarına öpücük bıraktım uzunca.

"Sen başıma gelen en güzel şeysin Derman." dedim ve boynuna sardığım kollarımı sıklaştırarak, başımı da omuzuna koydum. Huzur, Derman'dı.

Doğuma az kaldı. Ailemize minik bir bebiş geliyor 😻

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

DAVETSİZ MİSAFİR (MPREG BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin