KT ♣ Bölüm 19

1.8K 291 210
                                    

Selam benim canım KT bekleyenlerim...

Canlarım bana mı öyle geliyor yoksa KT biraz üvey evlat muamelesi mi görüyor? KS'ye olan ilginiz Alin tarafından kıskanılmakla birlikte adada yalnız olan kızımızın kalbi de kırılıyor sanki.

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Alin'e, insana istediği zevkleri tattıran ve gördüğü hayallerin gerçek olduğuna inandıran karışımı babası vermişti. Muhtemelen tüm ajanların zor durumda kaldığı anda kullandığı bu karışımı suikastçılar de biliyordu. Brian odaya hışımla girdikten sonra bir süre yatakta kıvranarak zevkten dört köşe olmuş doktoru izlemiş sonra da ölüm emrini vermişti. Nasıl anladığını bilmese de Brian anlamıştı adama bir şey verildiğini ama yine de suçlu olduğunu hükmetmekten geri durmamıştı. Ve şimdi de nasıl bulduğunu değil, nereye sakladığını sorguluyordu. Alin bu noktada elindeki en etkili silahı kaybedecekti belki ama masumiyetini kanıtlamaya da kararlıydı. Aksi halde Brian Alin'in adanın dışından gelenlerle bağlantı kurduğunu anlardı.

Brian'ın mavi gözleri hesap sormaktan çok anlamaya çalışır gibi gözlerine bakarken Alin hızla atıldı adamın kollarına.

"İyi ki geldin." dedi korkudan ödü bokuna karışmışçasına.

Brian bir süre genç kadının sırtını okşadıktan sonra eliyle çenesini tutarak ona bakmasını sağladı.

"Ne oldu burada anlatmak ister misin?"

Alin, ağzını açtı ama sanki şu an konuşamayacak derece sarsılmışçasına konuşamayarak başını salladı hızla ve Brian'ın onu yönlendirmesiyle yatağa oturarak ellerini ovuşturmaya başladı.

"Ben hiç anlamadım Brian. Yemin ederim aklıma bile gelmedi."

Brian başını eğerek kaygılı gözlerle yüzüne baktığında doğru yolda olduğunu anladı Alin.

"Sorgum esnasında bana nefretle yaklaştığını düşünsem de sen genel prosedür dediğin için önemsemedim oradaki düşmanlığını ve bu gün aşırı başım ağrıdığından kapıdaki çocuklardan doktoru çağırmalarını istedim." dedikten sonra kucağına koyduğu elleriyle oynamaya devam etti Alin. Sarsılmış bir kadındı o şu an. Aralıksız konuşması mümkün değildi.

"Su ister misin?" diye soran Brian'ı başıyla onayladıktan sonra bardağı titreyen elleriyle tutarak bir yudum aldı ve anlatmaya devam etti.

"Odama geldiğinde de anlamadım bana kötü bir şey yapacağını. Önce normal bir şekilde muayene etti beni ve ardından ilaç vereceğini söyledi. O kadar safım ki etkili bir ağrı kesici vermesini istedim. Başım öylesine dayanılmaz ağrıyordu ki istediğim tek şey ilaç alıp yatmaktı."

"Hala ağrıyor mu başın?"

Alin zorla sulandırdığı gözlerini Brian'a dikerek onay verdi. O kadar ağrıyordu ki gözlerinden yaş geliyordu zavallının. Brian, Alin'den gelen onay sonrasında hemen telefonuyla birini arayarak etkili bir ağrı kesici getirmesini istedi.

"Yine beni zehirlemek istemezler değil mi?" diye sordu Alin masum masum. Az önce ne olduğunu anlamamış gibi rol kesiyor, mağdur taklidi yapıyordu.

"Ben varken kimse sana bir şey yapamaz."

"Emin misin Brian? Doktor yapacak gibi duruyordu."

"Bu tek hatam Alin. Bana güven. Sonra ne oldu anlatabilecek misin?"

Alin sıkıntılı bir nefes alıp verdikten sonra konuşmasına devam etti.

"Sonra çantasından parfüm şişesi gibi bir şey çıkararak tenime damlatmak istedi. Daha önce öyle bir ağrı kesici görmediğim için bana ne vermek istediğini sordum ama birden sorgudaki gibi çirkinleşerek bana zorla o şeyi değdirmeye çalıştı. Ben izin vermemek için direndiğimde de sıvı onun üzerine döküldü ve sonra da yatakta o tuhaf hareketleri yapmaya başladı. Şok olmuştum Brian, bakakaldım öyle. Sen geldiğinde daha yeni düşmüştü yatağa. Sen biliyor musun o şey ne?"

KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin