KT ♣ Bölüm 20

2K 296 232
                                    

Selam benim canım KT bekleyenlerim...

Tuzak'a özel bölüm yazmıyorum diye bana sitem ediyorsunuz çokça ama yazarınızın Şafak hayranlığı nedeniyle neredeyse her hikâyede varlar kendileri. Tıpkı bu bölümde oldukları gibi.

Sevgili AysemGoren  dün mesajın sonrasında yazmıştım ama yayınlayamadım. Merakta kalmana gönlüm razı gelmez.

Sevgili  dezgi1585  hoşgeldin ❤

FatmaEROLU153 , julbek , TubaAybikeahin sevilmektesiniz...

Yeni bölümü keyifle okuyun...


Öküz Damı, Örümcek Ağı ve ajanlar ile iç içe yaşayan gençler o kadar çok şeye tanık olmuşlardı ki olaylar karşısında şaşırmaları pek mümkün olmuyordu artık. Hele ki eşleri ve onların o müstesna karakterleri de düşünüldüğünde şaşırmış olmalarına şaşırmaları gerekirdi lakin tüm grubun en düzenbaz kişisi olan leydi lakaplı Tuna, birkaç saniye önce Brian'ın ağzından çıkanlar nedeniyle çok uzun yıllar sonra ilk kez şaşırmış, bir karış açık kalan ağzını ortamdaki konuşmaların jilet gibi kesilmesiyle uzun süre kapatamamıştı.

Çok bir sorun yoktu Tuna'ya göre. Beyninde tümör olduğunu ve bu tümör nedeniyle halüsinasyonlar gördüğüne inanıyordu. Mesela şu an evdeydi kendisi ve kızına dair korkunç olmanın da ötesinde bir kâbus içindeydi. Üstelik ne kadar uğraşsa da uyanamıyor, bu kâbustan kurtulamıyordu.

Ve kabustan uyanmak isteyen her insan gibi kendisini tokatlıyordu bir süredir ama uyanmak bir yana duyduklarının gerçek olduğuna daha da emin oluyordu kendisi. Kabul edemezdi Tuna. Bebeğinin o adi herifle...

"Ayyy, fena oluyorum." diye kendisini yere doğru attı ama lanet olsun ki kafasını betona çarpmanın ötesine geçemediğinden bayılma işlemini tamamlayamadı.

Tuna'nın sert bir şekilde yere düşmesiyle girdikleri şoktan çıkan adamlar başına üşüştüğünde ne söyleyeceklerini bilemiyorlardı. Bir baba kızıyla ilgili böyle bir bilgiyi duymak istemezdi. Hele kızının azılı bir caniye tahminlerince kalbini kaptırmasına asla dayanamazdı dolayısıyla teselli sözcüğü bulmakta zorlanıyordu hepsi. Şafak, Kaan'a bir şeyler söyle diye işaret ettiğinde Kaan da Sedat'ı koluyla dürterek konuşmasını istemişti. Sedat o topa girmeye cesaret edemediğinden Yasin'e atmıştı pası ama o da her centilmen erkek gibi karısına öncelik tanımış, ekibin tek kadını olan Sevim bu numaraya kanmayacağından sözü genç ajanların liderleri olan Kayhan ve Serhan'a bırakmıştı. Fakat doğru bir karar değildi bu. Gençler ne yazık ki deneyimli ajanların olgunluğuna ve sakinliğine sahip olamadığından işleri de daha da karmaşık hale getirmişti.

"Tuna Amca, ayılıp bayılmayı bırak da kalk namusumuzu temizleyelim." diye söze giren Kayhan'ın şom ağzı kardeşi Serhan tarafından esefle kınamış, "Brian kızı daha fazla götürmeden Alin'i oradan çıkaralım." diyerek bir süredir aralıksız olarak kirpiklerini kırpıştıran Tuna'nın çoktan yanmış devrelerinin küle dönmesine sebep olmuştu.

Tuna yattığı yerden ilk olarak baba rolünde doğruldu.

"Stockholm sendromu kesin." dedi kendisini teselli etmek amacıyla.

"Yok Tuna amca, Alin'in kendi isteğiyle adamla birlikte olduğu çok açık." diye söze girdi Örümcek Ağı'nın en dangalağı olan Mete.

Tuna bir süre yumruğu dişlerinin arasında ağıt yaktıktan sonra ajanlığı süresince kullandığı karakterlerden Centilmen Darcy girdi devreye. Gözleri bir katilin gözleri misali ürkütücü bakarken ses tonu bile kalınlaşmıştı.

KAÇINILMAZ TUTSAK (AŞK-I KİMYA) (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin